Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/520 E. 2020/877 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/520
KARAR NO : 2020/877
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2018/437 Esas-2019/202 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde; Dairemizce verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından kısmen bozularak iadesi üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücu için İstanbul Ticaret Odası’nın 372590/0 Sicil nosuna kayıtlı bulunan … Tic. San. Ltd. Şti.’nin aleyhine Antalya 1. İş Mahkemesi’nin 2014/394 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, anılan şirketin kaydının Ticaret sicilinden 13/08/2014 tarihinde terkin edildiğini, tebligat ve diğer usuli işlemlerin yapılabilmesi için … Tic. San. Ltd. Şti.’nin ihyası gerektiğini belirterek anılan dosyada tebligat ve usuli işlemlerin yapılması amacıyla davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, … Tic. San. Ltd. Şti.’nin sicil dosyasından 13/08/2014 tarihinde terkin edildiği, Şirketin Antalya 1. İş Mahkemesinin 2014/394 Esas sayılı dosyasının tarafı olduğu, davacının Ticaret Sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunma hakkının bulunduğu, şirketin ihyasının gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kabulüne ve İstanbul Ticaret Odası’nın … Sicil nosuna kayıtlı bulunan … Tic. San. Ltd. Şti.’nin resen terkin kaydının iptali ile ihyasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu ile; kararın kaldırılarak müvekkili kurum yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yönelik talebi üzerine; Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde; 2019/1399 Esas-2019/1069 Karar sayılı ve 09/09/2019 tarihli hüküm ile; 6102 Sayılı T.T.K.’nın geçici 7. maddenin 4-a)bendinde Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce kapsam dahilinde ki şirketin ticaret sicilinde kayıtlı son adreslerine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, ayrıca ihtarın ilan edilmek üzere Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne yollanacağı”nın yazılı olduğu, Ticaret Sicilinin terkin işlemi yapılmadan evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzam edenlere ayrı ayrı ihtar yapıldığının belirlenemediği, bu yolda bir belge sunulmadığı,davada haksız çıkan davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi yönünde ki davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek İlk Derece Mahkemesi’nin hükmü bu yönüyle kaldırılarak davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.Dairemizin 2019/1399 Esas-2019/1069 Karar sayılı ve 09/09/2019 tarihli kararıın davalı … Müdürlüğü vekilince temyiz edilmesi üzerine,Yargıtay 11. HD’nin 2019/5184 Esas-2020/440 Karar sayılı ve 15/01/2020 tarihli ilamı ile; “6100 Sayılı H.M.K.’nın 353/1-b-2. maddesi “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.” hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesi’nce, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca sadece hükmün 4. bendinin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmeyip, kararın öncelikle bu nedenle ve HMK’nın 369/1. ve 371. maddeleri uyarınca bozulması gerektiği,….somut olayda mahkemece, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün terkin işlemi yapılmadan evvel şirket tüzel kişiliğine ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ayrı ayrı ihtar yapıldığının belirlenemediği, re’sen terkin işleminin anılan yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmişse de; terkin işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetlenebilmesi için ticaret sicil evraklarının celp edilip incelenmediği gibi rücu davasının açıldığı tarih itibariyle sicilden terkin işleminin yapılıp yapılmadığı hususunda incelenmeksizin karar verilmesi nedeniyle de kararın bozulmasına” karar verilmiştir. Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuş, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı gereği; terkin işlemi sırasında yapılan tebliğ evrakları getirtilmiş “davadışı şirketin infisah sebebi olarak “5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10.maddesine göre adres ve durumlarının tesbit edilememesi ” olduğu anlaşılmıştır.Antalya 1. İş Mahkemesi’nin 2014/394 esas sayılı dosyası uyap aracılığıyla incelenmiş davanın 4.6.2014 tarihinde açıldığı,terkin işleminin 13.8.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.6102 sayılı TTK’nın geçici 7.4 fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirketlerin sicilde kayıtlı son adreslerine ve şirketi temsile yetkili kişilere bir ihtar yollanacağı, ihtarın, ilan edilmek üzere Ticaret Sicili Gazetesine aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren 30.günün akşamı itibarıyla, TK hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya …getirmeyen veya faaliyetini adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.5174 sayılı kanunun 10/3. maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; “5174 s. k.nun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumunun tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesi ile kanunda olmayan bir hal tebliğ ile terkin sebebi olarak düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı hallere mühhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilen haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK daki tasfiye usulüne uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin istisnai ve geçici oluşu göz önüne alındığında kapsamının genişletilemeyeceği ,kanunda gösterilmeyen bir halin tebliğ ile düzenlenemeyeceği dikkate alındığında terkin işleminin usulune uygun olmadığı, bu sebeble HMK 326 gereği kusurlu olarak terkin işlemi yapan davalının yargı gideri ile sorumlu tutulması gerekmektedir. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı gereği yapılan araştırmalar neticesinde davalının yargı giderinden sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığından hükmün kaldırılmasına ;davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 Tarih 2018/437 Esas-2019/202 Karar sayılı hükmünün H.M.K.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; hükmün kesinleşen kısımlarının tekrarı ile; “Davacının ihya talebinin kabulü ile, Antalya 1. İş Mahkemesi’nin 2014/394 Esas sayılı dosyasındaki usuli işlemlerin yapılması açısından İstanbul Ticaret Odası’nın … sicil numarasında kayıtlı … Tic. San. Ltd. Şti.’nin ihyasına, Tasfiye memuru olarak eski ortaklardan …’nin atanmasına, İlk derece mahkemesine ilişkin olarak;Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davacı vekili için 2.725-TL vekalet ücreti ve davacı yargı gideri 42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Hükümden sonra davacı tarafından yapılan 325,60-TL tebligat, müzekkere masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 23/09/2020