Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/499 E. 2020/641 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/499
KARAR NO : 2020/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI : 2017/539 Esas- 2019/1346 Karar …
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillinin davalı şirketin uzun yıllardan beri ortağı olduğunu, ortaklık süresi boyunca diğer ortak ve davalı …’nin umursamaz bir hayat tarzına sahip olduğunu, bu nedenle şirketin işleri ile ilgili müvekkilinin üzerine daha fazla yük bindiğini,davalı …’nin müvekkili şirket merkezinde 31/01/2017 tarihinde tartışmaya başladığını, bu tartışma esnasında müvekkilini darp ettiğini, davalı …’nin Beşiktaş…. Noterliğinin 07/09/2016 tarihli, …. yevmiye numaralı keşide edilen ihtarname ile şirketin tasfiyesini talep ettiğini, müvekkili adına keşide edilen Kadıköy …. Noterliğinin 14/02/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamede de bu hususun müvekkili tarafından kabul edildiğinin davalı …’ye bildirildiğini,ortakların bundan sonra birbirlerine güven duymaları ve ortak amacı gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığını beyan ederek, müvekkilinin … Halefleri … Ve … Şirketi ortağı olan davalı … ile olan ortaklığın feshine ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde; davacının gerçekleri saptırmaya çalışdığını, dava konusu şirketin müvekkilinin çalışmaları ile bugünlere geldiğini, tarafların müteveffa annelerinden kalan gayrimenkulün muvazaalı satış ile gayrimenkuldeki hisselerinin müvekkiline devredilmediğini, son 1 senedir paylaşılmayan şirket kayıt ve para alışverişleri sonrası gerilimin arttığını, şirket defterlerinin incelenmesinin istendiğini, ancak buna müsaade verilmediğini, şirketten para çekildiğini ancak bunlara dair bilgilerin müvekkiline verilmediğini, davacının yeni kurduğu şirket üzerinden faaliyetlerine devam ettiğini, davacının feshe sebebiyet verdiğini bildirerek şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davalı şirketin aktifinin dava tarihi olan 08/06/2017 itibari ile %58,66’lık kısmının davacı tarafından finanse edildiği, şirketin 2 ortağı arasındaki çıkar dengesinin davalı lehine, davacı aleyhine bozulduğu, davacının TTK.’nun 245. maddesi uyarınca yapmış olduğu fesih talebinin kabul edilebilir olduğu, hüküm vermeye elverişli, denetime açık bilirkişi raporları ile de anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicilinin 15240-0 numarasında kayıtlı… … ve … Kollektif Şirketinin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir … seçilmesine, tasfiye Memuruna aylık 1.500 TL ücret takdirine, tasfiye memurunun 3 aylık ücretinin ve tasfiye işlemleri için yapılacak gider olarak 5.000 TL avansın davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, yatırılan avanstan arta kalan olursa davacıya iadesine, eksik olursa avansın davacı tarafından karşılanmasına, TTK.’nın 283. maddesi uyarınca kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;müvekkilinin alacaklı olduğunun ve şirketin fesih ve tasfiyesinin mümkün olduğunun önceki kök raporunda ve raporunda da tespit edildiğini, davanın kabul edilmesine rağmen tasfiye masraflarının davanın açılmasına sebebiyet veren …’ye değil müvekkiline yüklendiğini, davaya konu ortaklık faaliyetlerinin devam edememesinin sebebinin davalı …’nin eylemleri olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi’nin kararının 4 numaralı “Tasfiye memurunun 3 aylık ücretinin ve tasfiye işlemleri için yapılacak gider olarak 5.000- TL avansın davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına..” kararının kaldırılarak tasfiye masraflarının davalı …’ye yüklenmesine, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda tasfiye masraflarının TBK.’nın 644 maddesine göre belirlenmesine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı şirketin fesih tasfiyesine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmemiştir. Davacı tarafın istinafı tasfiye giderlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulu ile şirketin fesih ve tasfiyesine yargı giderinin de davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Ancak tasfiye memuru ücreti ve masrafının davacı tarafından karşılanmasına karar verilerek üzerinde bırakılmıştır.TTK nun tasfiyeye ilişkin hükümlerinde tasfiye masraflarının ne şekilde karşılanacağına ilişkin açık bir hüküm yoktur .Ancak TBK.’nın 644 maddesine göre”tasfiye görevlisine ödenecek ücret ,sözleşmede buna dair bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa mahkeme tarafından belirlenip ortaklık malvarlığından ,buna imkan bulunmazsa ortaklar tarafından müteselsilen karşılanır.”hükmünü haizdir. Tasfiye memurunun ücreti ve giderlerinin avans olarak davacı tarafından karşılanmasına ilişkin hükümde isabetsizlik yok ise de ; yatırılacak avansın davacı üzerinde bırakılması doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulune,müteselsil sorumluluk iç ilişkide eşit paylaşımı gerektirdiğinden ve davacı ve diğer ortağın eşit sermayeye sahip bulunduğu anlaşılmakla tasfiye giderlerinin öncelikle davalı şirketten karşılanmasına ,bulunamadığı takdirde ortaklar tarafından eşit olarak paylaşılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/539 Esas-2019/1346 Karar sayılı ve 19/12/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … numarasında kayıtlı … Halefleri … ve … Kollektif Şirketinin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak mali müşavir … seçilmesine, Tasfiye Memuruna aylık 1.500 TL ücret takdirine, Tasfiye memurunun 3 aylık ücretinin ve tasfiye işlemleri için yapılacak gider olarak 5.000-TL avansının avans olarak başlangıç da davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına”Davacı tarafından avans olarak yatırılan bedelin öncelikle davalı şirket varlığından karşılanmasına ,şirket malvarlığından karşılanamadığı takdirde yarısının davalı ortak …’den alınarak davacı …’ye ödenmesine .TTK. 283. maddesi uyarınca kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gereken 54,40- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL nin mahsubu ile bakiye 23- TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan toplam 2.920- TL yargı gideri ve davacı vekili için takdir olunan 2.725- TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,”Davacı tarafça yatırılan 54,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Hükümden sonra davacı tarafından yapılan 138,25- TL istinaf yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/07/2020