Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/489 E. 2022/1587 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/489
KARAR NO: 2022/1587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2019
NUMARASI: 2015/1059 Esas – 2019/1017 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki çerçevesinde takibe konu faturalarda belirtilen emtiaları sattığını, ancak bu emtia bedellerinin davalı firmaca ödenmediğini, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekilinin takibe yapmış olduğu itirazda müvekkili borçlu şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek, itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle %20 den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin Türkiye’de kamu ihalelerine girerek belediyelere doğal gaz istasyonları inşa eden bir şirket olduğunu,2010 yılında Ankara BB- EGO Genel Müdürlüğü tarafından 3 adet doğalgaz dolum istasyonu yapımı işi için yeni bir ihale açıldığını, yapılacak doğalgaz dolum istasyonlarının makine dispenserlerinin hangi niteliklere haiz olması gerektiği konularında davacı şirketin tüm ayrıntılarıyla bilgilendirildiğini, davacı şirketin ise, idari ve teknik şartnamelere uygun şekilde bu makine ve dispenserleri üretip tedarik edeceğini, şartnamede belirtilen sürede tüm makine ve dispenserleri teslim edeceğini, bunların kurulumunu yapacağını ve çalıştıracağını, kurulum sonrasında garanti hizmeti ile yedek parça temini sağlayacağını belirterek kabul ettiğini, davacı şirketçe yapılan teklifin müvekkili şirketçe kabul edildiğini ve tarafların anlaşarak ihaleye girmeye karar verildiğini, bu anlaşma çerçevesinde Ankara’da inşa edilecek 3 adet doğalgaz dolum istasyonuna kurulmak üzere idari ve teknik şartnamelerdeki niteliklere uygun toplam 9 adet doğalgaz dolum makinesi (kompresör) ile 6 adet dispenserin, yine idari ve teknik şartnamelerine belirtilen sürede kurulumu tamamlanacak ve çalıştırılacak şekilde müvekkili şirkete teslim edileceğini, buna karşılık davacı şirkete 1.313.725-EURO ödeneceğini, bunların nakliyesinin üç sefer de 3 adet makine ve 2 adet dispenser şeklinde, teslim edileceğini, yine bu makinelerin istasyonlara kurulumunun ise davacı şirket tarafından yapılacağını kararlaştırdıkları, 2011 yılında … ihale kayıt numaralı ihale neticesinde müvekkili şirketin 3 adet doğalgaz dolum istasyonu yapım işini 4.499.000-TL bedelle kazandığını, akabinde bu ihale çerçevesinde müvekkili şirket ile EGO Genel Müdürlüğü arasında 04.08.2011 tarihinde “3 adet Sıkıştırılmış Doğalgazlı (CNG) otobüsler için Doğalgaz Dolum İstasyonu Yapım işine ait Sözleşme” imzalandığını, bu sözleşme gereği işin yer teslim tarihinden itibaren 160 gün içinde tamamlanarak Geçici Kabule hazır hale getirilmesinin gerektiğini, yer teslim tutanağının 09.08.2011 tarihinde düzenlendiğini, en geç 15.01.2012 tarihinde istasyonların geçici kabule hazır hale getirilmesinin gerektiğini, anlaşma çerçevesinde davacı şirkete üç ayrı banka havalesiyle toplam 356.966- euro ödeme yapıldığını, davacı şirketin üretim ve teslimatta uzun süre gecikmesinin yanı sıra, gönderdiği makineler ve dispenserler ile diğer malzemelerin ayıplı ve eksik olarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, bu nedenle 15.01.2012 tarihinde yapılması gereken geçici kabulün bir sene sonra 14.12.2012 tarihinde, kesin kabulün ise 2 sene sonra 25.12.2014 tarihinde yapılabildiğini, gecikme ve makinelerdeki ayıpların davacı şirkete defalarca sözlü ve yazılı şekilde bildirildiğini, yaşanan gecikme ile ayıplı ifa ve ayrıca uğranılan zararlar nedeniyle bakiye 956.759-EURO bedelin ödenmediğini, Davacı şirketin teslim etmesi gerektiği halde teslim etmediği depolama tüpleri için 81.000-TL kesinti yapıldığını müvekkili şirketin toplam 465.414-TL zarara uğradığını, davacı şirket tarafından teslim edilen makineler (Kompresörler), Dispenserler ve diğer malzemelerin üretim hatalarıyla ayıplı şekilde teslim edildiğini, üretim hatalarının neden olduğu arızaların ancak makineler çalıştırıldıktan sonra ortaya çıktığını, Yangın söndürme sistemindeki eksiklikler nedeniyle EGO Genel Müdürlüğü’nce 137.430-TL kesinti yapıldığını, geçici ve kesin kabullerde yaşanan gecikmenin sebeplerinin malların geç teslimi ile makinelerdeki ayıpların olduğunu, davacı şirketin taahhüt ettiği teknik servis desteği ve yedek parça teminini yerine getirmediğini, bu nedenle bu hizmetlerin müvekkili şirket tarafından yerine getirildiğini, davacı şirketin makinelerin geçici kabulü tarihinden itibaren 2 sene boyunca garanti hizmeti vermesi gerektiğini, 14.12.2014 tarihine kadar makinelerin garanti kapsamında olduğunu,davacı şirketin garanti kapsamındaki makinelere garanti hizmeti ve yedek parça temin hizmeti vermesinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından sadece sigorta atma arızası nedeniyle temin edilmek zorunda kalınan yedek parçaların maliyetinin 29.066-TL, diğer malzemelere ilişkin yedek parçaların maliyetinin 124.444,81-TL olduğunu, toplam yedek parça maliyetinin 153.510,81-TL olduğunu,zamanında teslim yapılmadığından, müvekkili şirket tarafından faturaya eklenemeyen KDV meblağının 809.820-TL olduğunu, rapor için yeminli Mali Müşavire toplam 79.999-TL ödendiğini, Mali Müşavir raporu ile müvekkili şirketin KDV iadesini alabilir hale geldiğini, fakat KDV iadesinin aylar sonra yapıldığını, bu sürede müvekkili şirketin %15 oranındaki banka faizinden mahrum kalarak 91.104-TL zarara uğradığını, Gecikme nedeniyle EGO Genel Müdürlüğü’nden hak ediş alınana kadar nakit temin edebilmek amacıyla 2012 yılı içinde banka kredisi kullanmak zorunda kalındığını, kullanılan krediler için 183.678-TL faiz ödendiğini, KKDF oranının %3 den %6 ya çıkması nedeniyle 68.961-TL fazladan ödeme yaparak zarara girildiğini, Makine ve dispenserlerin tek tek gönderilmesi neticesinde ekstra nakliye ücreti olarak 36.261-TL, gönderdiği bir kısım malzemelerin parça parça … Kargo ile müvekkili şirkete gönderilmesi sebebiyle kargo şirketine 9.423-TL ödendiğini, böylece bu husustaki toplam zararın 64.160-TL olduğunu, fazladan istihdam edilen personele ait masrafların 85.927-TL olduğunu, davacı şirketin geç ve ayıplı ifası nedeniyle müvekkili şirketin piyasadaki tüm ticari itibarını yitirdiğini, bu bakımdan yaklaşık 6.000.000-TL Kazanç Kaybının meydana geldiğini beyan ederek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından davalıya satılıp teslim edilen makine ve ekipmanların bedellerine yönelik olarak davacı tarafından takip başlatıldığı, davalı tarafın savunmasında, ayıplı ifa ile geç ve eksik teslim iddialarında bulunduğu, davalının, EGO Genel Müdürlüğü’nün açmış olduğu doğalgaz dolum istasyonu ihalesini kazanarak Ankara’da Büyükşehir Belediyesine ait doğalgaz dolum istasyonunu inşa ettiği, bu kapsamda davacının sattığı makine ve ekipmanlardan kaynaklı olarak davalıya fatura düzenlediği, taraflar arasındaki bu ticari ilişki hususunda bir çekişme bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen 9 adet fatura bulunduğu, icra takibine konu fatura toplamının TL karşılığının (Euro kuru 2.78-TL olmak üzere) 2.716.699,40-TL olduğu, ancak davalı-borçlu tarafından 18.000-EURO bedelli faturaya itiraz edildiği ve bu itirazın alacaklı tarafından kabul gördüğü, ayrıca davalı tarafından 356.966-EURO ödeme yapıldığı göz önüne alındığında, bu miktarların mahsubu ile takip tutarının 2.609.694,42-TL olduğu, diğer yandan davacının faturaların konusu emtiaları davalıya göndermeyi taahhüt ettiği tarihten sonra ve parçalar halinde gönderdiği, teknik bilirkişi raporuna göre, emtiaların belirlenen teknik koşullara aykırı ve ayıplı olduğu, yanı sıra garanti, servis ve yedek parça hizmetinde kusur bulunduğu, bu hususta davalı tarafca davacıya gönderilen ihtarnamenin kesin kabulün yapılacağı 10.08.2014 tarihinden önce 16.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Ancak diğer yandan her ne kadar kök raporda; emtiadaki eksiklikler için 800.845,54-TL, tesliminde yaşanan gecikme nedeniyle 198.405,90-TL, arıza yedek servis ve parça için 153.510,81-TL, yaşanan gecikmeye bağlı olarak düzenlenen KDV iadesi raporu için 77.404,09-TL, emtianın parça parça gönderilmesine bağlı olarak 64.160-TL fazla maliyet olmak üzere toplamda 1.294.326,34-TL gelir kaybı ve zarara neden olunduğu, davalının diğer zarar taleplerinin ispata muhtaç olduğu, netice itibarıyla 1.294.326,34-TL’nin toplam alacaktan mahsubu ile davacının 1.315.368,08-TL alacaklı olduğu belirtilmiş ise de, davacının alt yapı ve üst yapı inşaat işleri ile ilgisinin bulunmadığı, 21.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun bu değerlendirme yönünden isabetli olduğu, bu raporda kök rapordakinin aksine emtiadaki eksiklikler için belirlenen bedelin 448.229,59-TL olarak belirlendiği ve davalının 941.710,39-TL zararının bulunduğu, bu miktarın toplam alacak olan 2.609.694,42-TL’den mahsubu ile davacının bakiye 1.667.984,03- TL alacaklı olduğunun belirtildiği, ancak KDV iade talebi ile 2012 yılı BA formlarına ilişkin olarak yapılan değerlendirme kapsamında dosyaya sunulan 03.08.2019 tarihli raporun tarafların tüm iddia ve savunmaları ile itirazlarını da kapsayacak şekilde denetime elverişli olduğu, böylelikle 03.08.2019 tarihli raporun hükme esas alınması gerektiği, sözkonusu bilirkişi raporu doğrultusunda, 1 Euro 2.78 TL olmak üzere, davacının toplam hak ediş alacağının 977.230-euro ( 2.176.699,40 -TL) olduğu, bu miktardan; davalının davacıya yaptığı ödemeler toplamı 356.966-EURO (992.365,48- TL), davacının kusuru nedeniyle davalının uğradığı gelir kaybı ve zarar tutarı 338.744,74 euro (941.710,39-TL) ile davalı tarafından itiraz edilip davacının kabulünde olan 18.000-euro bedelli fatura miktarı (50.040-TL) mahsup edildiğinde bakiye 263.519,26-EURO yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, Bu miktar üzerinden itirazın kısmen iptaline ve koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemenin hükme esas aldığı 03.08.2019 tarihli ek raporda alacakdan mahsup edilen davalınının yaptığı ödemeler adı altındaki 356.966-EURO (992.365,48-TL), takibe konu fatura bedeline karşılık değil takip dışında bırakılan fatura bedellerine ilişkin olduğu kök raporda da tespit edilmiş olduğu halde kök raporlarında kendilerinin tespit ettiği bu gerçeği göz ardı ederek mükerrer olacak şekilde söz konusu ödeme bedellerini kök rapor ve sonrasındaki ek rapora aykırı şekilde, alacak talebinden mahsup edilmesinin fahiş bir hata olduğunu, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkide davacı müvekkilin davalı yana 1.313.725-EURO fatura kestiği, buna karşılık davalının müvekkile 356.966-EURO ödediği, davaya konu alacak talebinin ise davalı tarafından karşılığı ödenmeyen bakiye fatura bedeli olan 977.230-EURO’ya ilişkin olduğu sabit olmasına karşın mahkemenin davalının ödemelerini tekrar takibe konu fatura bedellerinden ikinci kez mahsup etmesi tamamen hatalı olduğunu, davalı yanca ihalesi alınan 3 adet CNG istasyonunun, 25.12.2014 tarihli kesin kabul tutanağı ile de sabit olduğu üzere EGO’ya teslim edildiği, söz konusu kabul tutanağında davalı hak edişinden toplam 310.799,59-TL nesafet kesintisi yapıldığı, davalının gerçek gelir kaybının bu rakam olduğunu,geri kalan ihale bakiye bedelinin davalıya ödendiği, davalının geçici kabul sonrası EGO’dan tahsil ettiği bu bedelleri davalının gelir kaybı olarak değerlendirerek söz konusu bedelleri alacak talebinden 338.744,74-EURO olarak mahsup etmesinin hatalı olduğunu,yapılan nefaset kesintisinin oluşmasında sadece davacı müvekkilin kusuru olmadığı, Kanopi-Uzay Çatı ve Beton yapımı, Soğutma Kulesi Borulama sistemi gibi davalının sorumluluğunda olan iş kalemlerinde yaşanan imalat eksik ve hatalarından kaynaklı kusurlar nedeni ile de kesintiler yapıldığı belirtilerek kararın kaldırılarak davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı tarafın EGO Genel Müdürlüğü’nün açtığı 3 adet CNG Dolum İstasyonlarının yapımı işi ile ilgili ihaleyi kazanarak 04.08.2011 tarihinde İhale sözleşmesini imzaladığı, Sözleşmenin, anahtar teslim götürü bedelli olup KDV hariç toplam tutarı 4.499.000-TL olduğu, Yapılacak işin; Doğalgaz Dolum İstasyonlarına ilave Doğalgaz Dolum Istasyonlarının yaptırılması işi olduğu, davacı ile davalı arasında sıkıştırılmış doğalgaz dolum tesisi makine ve ekipmanlarının idari ve teknik şartnamelere uygun şekilde makine ve dispenserleri üretip tedarik etme, şartnamede belirtilen sürede tüm makine ve dispenserleri teslim etme, bunların kurulumunu yapma ve kurulum sonrasında garanti hizmeti ile yedek parça temini sağlama hususlarında anlaştıkları ve sözleşme bedelinin 1.313.725-EURO olduğu, davalı tarafça davacıya,20.02.2012 ,05.03.2012 ve 05.03.2012 tarihlerinde 3 defa yapılan ödeme toplamı 356.966-euro ödendiği, ihale ile alınan işde; yer tesliminin 09.08.2011 tarihinde yapıldığı, işin tamamlanma süresinin yer tesliminden en geç 160 gün sonra olması gereken 15.01.2012 tarihi olmasına rağmen geçici kabul ihbar tarihinin 10.08.2012, geçici kabul tarihinin 14.12.2012 olduğu, tüm tesisin geçici kabulünün 215 takvim günü gecikme ile yapıldığı, kesin kabulün 25.12.2014 tarihinde yapıldığı, ekipmanların geç gelmesinin yanı sıra eksik ve arızalar meydana geldiği, imal edilen malların bir kısmının teknik şartname özelliklerine uygun olmadığından davalının hakedişlerinde kesintiler yapıldığı , davalı tarafça garanti süresinde davacının sorumluluğunda giderilmeyen eksiklikler ve arızalar nedeniyle üçüncü şahıslardan alınan hizmetler için düzenlenen faturalar ile ekipmanların parça parça gönderilmesi nedeniyle ilave masraf olduğunu beyan ettikleri nakliye ve gümrük masraflarına ilişkin faturalar ve harcama belgelerinin ibraz edildiği anlaşılmaktadır.Davacı taraf, davalı yanca ihalesi alınan 3 adet CNG istasyonunun, 25.12.2014 tarihli kesin kabul tutanağı ile de sabit olduğu üzere EGO’ya teslim edildiği, söz konusu kabul tutanağında davalı hak edişinden toplam 310.799,59-TL nesafet kesintisi yapıldığı, davalı yanın gerçek gelir kaybının bu rakam olduğunu, toplam 310.799,59-TL nesafet kesintisi yapılarak kalan ihale bakiye bedelinin davalı yana ödendiğini ileri sürmüş ise de tüm tesisin geçici kabulünün 215 takvim günü gecikme ile yapıldığı, davacı şirket tarafından temin ve imal edilen ekipmanların taahhüt edilen tarihlerde Türkiye’ye sevk edilmediğinin sabit olduğu ,davalının gerçekleşen zararının nefaset kesintisi yanında, eksik ve ayıplar nedeniyle yaptığı harcamaların, gecikme cezasınında zarar kapsamında olduğu gözetilerek nesafet kesintisi ile sınırlı olarak kesinti yapılması gerektiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Hüküm davalı tarafça istinaf edilmediğinden davalının zarar talepleri ile ilgili olarak bilirkişi raporunda mahsubu yapılması gereken davalı zararı olarak belirlenen 941.710,39-TL ye ilişkin olarak ve ödeme nedeniyle mahsup edilen tutar bakımından sınırlı olarak inceleme yapılacaktır. Dava konusu takipte yer almayan 17.01.2012 tarihli … no’lu 72.000-EURO bedelli, 17.01.2012 tarihli … no’lu, 151.400-EURO bedelli, 30.01.2012 tarihli … no’lu 133.566-EURO bedelli faturalar için 356.966-EURO ödeme yapıldığı, sözleşme bedelinden mahsup edilen ödemelerden sonra kalan bakiye 956.759-EURO olduğu, İcra takibine konu 9 adet fatura toplamının 977.230-EURO olarak belirlendiği ancak bu faturaların ödemeler düşüldükten sonra icra takibine konu edildikleri ve takip konusu faturaların ödeme yapılmayan faturalara ilişkin bulunduğu, 03.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ile mükerrer olarak takip konusu faturalardan mahsup edildiği anlaşılmakla davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebi yerindedir.Yine İlk derece mahkemesi’nce hükme esas alınan 03.08.2019 tarihli raporda takibe konu 18.000-EURO bedelli fatura davalı vekilinin cevap dilekçesinde sadece mezkur faturaya ilişkin itirazda bulunduğu, faturanın davalıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, faturanın davacının ispatına muhtaç olduğundan hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmesine rağmen mahkemece gerekçede davalı-borçlu tarafın 18.000-EURO bedelli faturaya itiraz ettiği ve bu itirazın alacaklı tarafça kabul edildiğine yer verilmesi doğru olmamıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde toplam 1.313.725-EURO sözleşme bedelinden 356.966-EURO’nun ödendiğini, ekipmanların ayıplı ve geç teslim edilmeleri nedeniyle 956.759-EURO’nun ödenmediğini beyan ederek uğranılan zararın fatura bedellerinden mahsubunu talep etmiştir. Ödenmeyen bakiye bedelin 956.759-euro istinaf başvuru dilekçesinde de beyan edilmiştir.14.12.2012 tarihli geçici kabul tutanağı ve 26.12.2014 tarihli kesin kabul tutanağı incelendiğinde depolama tüplerinin düşük olması nedeniyle 81.000-TL, soğutma sistemindeki eksiklik nedeniyle 31.799,59-TL ve soğutma kulesi borulama sisteminin düzeltilmemiş olması nedeniyle 198.000-TL olmak üzere toplamda 310.799,59-TL nesafet kesintisi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili zararın bu miktarla sınırlı olduğunu ileri sürmekle ,bu miktarın mahsubunda ihtilaf bulunmamaktadır. Yine ,birinci ve ikinci hakediş raporuna göre 184.908,90-TL ve 13.497-TL gecikme cezaları kesilmiştir.Toplam ihale bedelinden yapılan gecikme kesintisinde geçici kabul tarihi olması gereken tarihde dahi mallar teslim edilmediğinden zarar olarak mahsubunda isabetsizlik yoktur.Bu kapsamda incelenen 14.12.2012 tarihli geçici kabul tutanağında yangın söndürme sisteminin teknik şartnamede belirlenen özellikte olmadığı, fakat yapılan sistemin doğalgaz dolum istasyonu için daha iyi olduğundan sistemin bu şekliyle kabul edilmesine ve kurum zararı olmaması için 137.430-TL’nin yüklenici davalının alacağından kesilmesine karar verildiği fakat bu kesintinin dosyada mübrez gerek birinci hakediş raporu gerekse ikinci hakediş raporunda yer almadığı,ancak bilirkişi raporlarında bu hususun üzerinde durulmadan ,bu miktarın davalının hakedişinden kesilip kesilmediği belirlenmeden teknik şartnamede öngörülen yangın sisteminin doğalgaz dolum istasyonlarına uygun olmadığı şeklinde geçici kabul tutanağında yazılı bu hususun ne anlama geldiğinin üzerinde durulması gerekmektedir. Kesinti yapıldığı belirlendiği takdirde, kesintide davacıya atfedilecek kusur bulunup bulunmadığı belirlenmeden davalı zararı olarak kabul edilerek davacı alacağından düşülmesi doğru olmamıştır. Davalı tarafın 19.09.2011 tarihli teklif yazısından anlaşılacağı üzere işin CNG istasyonu yapımında kullanılacak makine ve ekipmanlarla sınırlı olup üst yapı, alt yapı ve çevre düzenlemesi gibi inşaat kalemlerini kapsamadığı, bu nedenle kesin kabul tutanağında belirtilen Kanopi-Uzay çatı zemin betonu yapım işindeki eksikliğe ilişkin kısım red edilmiş, bu kısım için hüküm kesinleşmiştir. Davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebinin konusu bulunmamaktadır.Ancak, idare tarafından yapılan gecikme ve nesafet kesintileri haricinde sözleşmeye göre kurulum sonrası servis ve yedek parça temini işinden davacı tarafın sorumlu olduğu ,ancak davacı tarafça yapılmayan işlere ait olduğu ileri sürülerek üçüncü şahıslar tarafından düzenlenen faturalar ibraz edilmiş, bu faturaların ve yapılan harcamaların davacının sorumluluğunda olan işlere ait olup olmadığı ,gerekli inceleme yapılıp belirlenmeden sigorta arızasına ait 29.066-TL ve servis ve yedek parça harcamalarından 124.444,81-TL olmak üzere 153.510,81-TL zararın mahsubu doğru görülmemiştir.Davacı tarafça sözleşme gereği 3 seferde gönderilecek ekipmanların 9 seferde gönderildiği anlaşılmaktadır.Bu sebeble davalının dolayı toplamda 64.160-TL ilave masrafa katlandığını ileri sürerek nakliye ve gümrük vs.masraf belgeleri sunulmuştur. Sözleşmede nakliye masrafları davalı yükümlülüğünde olduğundan hiç gecikme olmadan nakliye giderine katlanacak davalının sunduğu belgelerin tamamının emtianın parça parça gönderilmesi nedeniyle katlanılan zarar olup olmadığı incelenmemiş,davalının sunduğu tüm belgeler toplamı denetlenebilir şekilde incelenmeden davalının zararı olarak alacakdan düşülmesi eksik incelemeye dayalı olması nedeniyle yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan hükme tesir edecek derecede deliller incelenip değerlendirilmeden hüküm verilmesi doğru görülmemiş, sayılan hususlarda ki eksiklikler giderilerek 956.759-euro alacaktan ,941.710,39-TL içinde hüküm verilip kaldırma kararına konu eksik incelemeler tamamlandıktan sonra mahsubu gereken zarar tutarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 Tarih 2015/1059 Esas – 2019/1017 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 33.884-TL nispi istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022