Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/472 E. 2022/1449 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/472
KARAR NO : 2022/1449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2016/75 ESAS – 2019/905 KARAR
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/10/2022
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili, müvekkil şirket ile takip borçlusu dava dışı “… Petrol.. Tic. Ltd. Şti” arasında 19.10.2010 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin yanında, bayiye yapılacak gayrimaddi hak bedeli, borç para ödemesi, ariyet gibi sağlanacak menfaatler konulu taahhütnamelerin de akdedildiğini, ancak bayinin, müvekkilden aldığı akaryakıt bedellerini ödemediğini, bu tutumu nedeniyle bayilik sözleşmesinin, Kadıköy 2.Noterliği 17.10.2014 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle feshedildiğini, bu sözleşmenin feshi ile birlikte 989.815.12-TL ödenmemiş ürün bedeli, 750.000-TL ödemenin zamanında yapılmaması nedeniyle vade farkı ve 400.000-TL ödenen gayrimaddi hak bedeli ve ayrıca 300.000-TL borç olarak verilen paranın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 10.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden, ipoteğin para çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, müvekkillerin ikametgahınının K.K.T.C olduğunu hesap kat ihtarnamesinin müvekkilllere tebliğ edilmediğini, mütemerrit duruma düşmeyen müvekkiller aleyhine, limit ipoteği haricinde başkaca borç ilaveleri yapıldığını, müvekkillerinin borçlu olmadığını davacı tarafından başlatılan takibin dayanağının bulunmadığını, Kaldı ki müvekkillerinin takip konusu kredi sözleşmesinden doğan borca şahsen kefalet vermemelerine rağmen aleyhlerine icra takibi başlatılmasının haksızlık olduğunu belirterek davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI :Mahkemece, davacının sunduğu banka dekontlarına göre ve defter kayıtlarına göre … şirketine 472.000-TL gayrimaddi hak bedelini ödediği bu tutarı geri isteyebilmesi için … şirketinin sözleşmeye aykırı davranması gerektiğini her ne kadar sözleşmenin 9. ve 14. maddesindeki yükümlülükler ile davacı ihtarnamesi ve davacı ticari defterleri nazara alındığında davalının zamanında ödeme yapmaması nedeniyle sözleşmenin davacı tarafından feshi haklı bulunmakta ise de; sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar davacı şirketin intifa hakkından faydalandığı, ürünlerini bayisine sattığı, tabelaları kullandığı dolayısıyla bunlardan istifa eden davacının kendi mal varlığına olumlu katkı sağladığı, bu nedenle faydalarını elde ettiği hakların bedellerinin iadesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı düşeceği kanaatine varıldığından gayrimaddi hak bedeli yönünden talebin reddine, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile sunulan banka dekontlarına göre davacının 300.000-TL karz bedelini… şirketine ödediği ve bu nedenle geri isteme hakkı olduğu, sözleşmede vade farkı alacağı hususunun düzenlendiği, yapılan ödemelere göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının 558.426,53-TL vade farkı alacağı bulunduğu, bayilik sözleşmesinde garantör sıfatıyla …’ün imzası bulunduğu,…ün aynı sözleşmenin 16.maddesine göre sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirileceğini garanti ettiğini,…’ün 1/3 hissesine sahip olduğu 2 gayrimenkul üzerinde davacı …Ş. lehine toplam 1.500.000- TL üst sınır ipoteği olduğu, bu ipotek belgesi ile yukarıda açıklanan işlemlerden dolayı davacının doğmuş ve doğacak mal bedeli, tazminat ve cezai şart ile bütün alacaklarının teminat altına alındığının anlaşıldığını, …mirasçısı olan her iki davalının bu ipotekler nedeniyle sorumlu olduğu , davalıların ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip bakımından sorumlu olacakları azami tutar 1.500.000-TL olduğundan takibin bu tutar üzerinden devamına ve ayrıca her ne kadar karz ücreti kısa kararda maddi hata neticesi 3.000.00-TL. olarak yazıldığı; daktilo hatası olarak yazıldığı, toplamdaki miktar üzerinden de anlaşılacağı üzere bu tutarın gerçekte 300.000-TL olduğu anlaşıldığından bu hususun HMK 304.madde uyarınca düzeltilmesine ,sonuç itibariyle “989.815,12-TL ürün bedeli, 300.000-TL karz ücreti, 558.426,53-TL vade farkı alacağı toplamı 1.848.241,65-TL asıl alacak üzerinden devamına, ancak ipotek limiti 1.500.000-TL olduğundan takibin bu tutar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, Gayri Maddi Hak Bedeline ilişkin talebin mahkemece “hakkaniyete aykırılık” gerekçesi ile reddedilmesinin mahkeme kararını “hakkaniyetsizlikle” malul hale getirdiğini, bayilik Sözleşmesi’nin kapsadığı akaryakıt istasyonunda beş yıl süre ile müvekkil …in bayiliğinin yapılmasının ve Sözleşme ile taahhütnamelerden doğan sorumlulukların beş yıllık sözleşme süresi içerisinde eksiksiz ve zamanında yerine getirileceğinin taahhüt edildiğini, davalı bayi tarafından imzalanan 19/10/2010 tarihli Taahhütnameye göre kıstelyevm dahil hiçbir indirim yapılmadan …’e iade edileceği ve avans faizinin 20 puan fazlası üzerinden işleyecek faizinin ödeneceğinin taahhüt edildiğini, davalı Bayi’nin borçlarını zamanında ödememesi nedeniyle bayilik sözleşmesi feshedildiğinden, kendisine ödenen 400.000-TL. + KDV tutarı ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faizi ile birlikte ödemesi gerektiğini, gayrimaddi hak bedeli alacağından feragat anlamını taşımamak üzere bir an için mahkeme tarafından verilen kararın gerekçesinin haklı olduğu kabul edilse dahi, sözleşmenin süresinin dolmasından yaklaşık 1 yıl önce feshi nedeniyle geriye kalan 1 yıllık süre için ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, vade farkı alacağı yönünden ise; eksik tesbit yapıldığını, bilirkişiler tarafından faturası olmadığı için dikkate alınmayan vade farklı alacaklarının, daha önceki tarihlere ait faturalardan kaynaklı bakiye alacak miktarlarına, bakiye bedel üzerinden işletilen vade farkı alacakları olduğunu müvekkil şirket tarafından dosyaya sunulan faturalar ve bu faturalar için yapılan kısmi ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplama çizelgesinden de anlaşılacağı üzere KDV hariç 691.660,92.-TL’lik vade farkı alacağının varlığının tespit edileceğini, mahkeme tarafından vade farkı alacağının 558.426,53.-TL olarak hesaplanmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulüne,kararın istinaf incelemesi neticesinde kısmi ret yönünden kaldırılması ve davanın tüm alacak talepleri yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyası davacı tarafından, aralarında davalıların da bulunduğu 8 borçlu aleyhine, 2.439.815,12-TL alacağın icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili istenilerek, Kocaeli ili, Çayırova ilçesi… parsel sayılı taşınmazlar yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı davalılar borca ve ferilerine itiraz etmişlerdir.
İcra takibinde takibin dayanağı olarak ürün alımınından kaynaklanan borç 989.815,12-TL gayri maddi hak bedeli 400.000-TL + KDV, Karz 300.000-TL, vade farkı alacağı 750.000-TL + KDV olarak belirtilmiştir.
Davacı ile dava dışı …Petrol şirketi arasında 19/10/2010 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi düzenlendiği, bayilik sözleşmesinin, garantör olarak…’ın imzaladıkları, yine davacı … lehine Kocaeli İli, Çayırova ilçesi…ada,… parsel de kayıtlı ve…adına kayıtlı olan taşınmazın tamamı üzerinde 1.150.000- TL. bedelli, 08/11/2010 tarihli, 11/02/2011 tarihli ipoteğin, 1/3 er hisse oranıyla …’a ait taşınmazın tamamı üzerine bayilik ilişkisinden doğmuş ve doğacak borçlara teminat olmak üzere 350.000-TL bedelli ipotek tesis edildiği ipotek toplam tutarının 1.500.000-TL olduğu belirlenmektedir.Davacı tarafından istinafa sadece reddedilen alacak kalemleri yönünden başvurulduğu; Mahkemece, vade farkı alacağının kısmen kabulüne, gayri maddi hak bedelinin ise reddine karar verildiği anlaşıldığından istinaf incelemesi bu reddedilen kısım olan vade farkı alacağı ve gayrimaddi hak bedeli yönünden yapılmıştır. Davacının davalılardan 1.848.241,65-TL toplam alacağı bulunduğu tesbit edilmiş, hüküm davalılar tarafından istinaf edilmediğinden bu miktar alacağın varlığının taraflar bakımından kesinleştiği anlaşılmaktadır. TMK’nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K). Davacı, üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır. (HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12-356 E, 2019/711K) Somut olayda alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde, borcun ürün alımından kaynaklı borç, gayri maddi hak bedeli, karz ücreti ve vade farkı alacakların toplamı 2.439.812,12-TL olduğunun belirtildiği ipotek bedeli toplamının 1.500.000-TL olduğu, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği kararda 989.815,12-TL ürün bedeli, 300.000-TL karz ücreti, 558.426,53- TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 1.848.241,65-TL alacağın varlığı tesbit edilerek bu miktar üzerinden takibin devamına ancak ipotek limitinin 1.500.000- TL olduğundan takibin bu tutar üzerinden devamına karar verilmiştir.Yukarıda yazılı emsal ilamlardan anlaşılacağı üzere davacının limit ipoteklerine dayalı takibinde 1.500.000-TL yi borcun tüm eklentileri icra masrafı ve vekalet ücreti dahil olmak üzere talep edebileceği ,limit ipotek tutarını aşan miktarda alacaklarının bu takip ve davada talep etmesi mümkün değildir.Davacı vekili hükmü reddedilen alacakları nedeniyle istinaf etmekte ise de ipoteği aşan miktarda bir alacağın varlığının tesbit edildiği bu miktar kadar alacağın kesinleştiği görülmektedir. Davacı vekili red edilen alacakları yönünden kararı istinaf etmekte ise de zaten toplam ipotek tutarı 1.500.000-TL olup takibin şekli “ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla “olduğundan ipotek limitini aşan kısım için itirazın iptali isteminde bulunulamayacağı, ancak ipotek limiti kadar paraya çevirme işlemi yapılacağından limiti aşan kısım için bu gerekçeyle itirazın iptali isteminin reddi gerekirken gayri maddi hak talebinin ve fazlaya ilişkin vade farkı olmadığına ilişkin bir gerekçeye yer verilmesi doğru görülmemiştir. Davacının, ipotek limitini aşan kısım için diğer takip ve dava yollarını kullanmasını engellememek için kararın gerekçesi nedeniyle kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca hüküm fıkrasında ki kısım tereddüde neden olacak şekilde verildiğinden bu husus resen incelenerek hüküm fıkarısının düzeltilmesine takibin ipotek takibi olması nedeni ile ipotek miktarı toplam 1.500.000-TL yi geçemeyeceğinden, limit ipoteğinin üzerinde takip yaplıması kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen incelenerek hüküm fıkrasının düzeltilmesi gerekmiştir. Aşan miktar yönünden davacının dava açma hakkı bulunduğundan mahkeme kararının gerekçesi bağlayıcılık kazanmaması kaydı ile mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın kaldırılmasına, itirazın 1.500.000-TL alacak ile sınırlı olmak üzere itirazın iptaline, limiti aşan kısım bakımından itirazın iptali isteminin reddine, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken edilmemesi doğru olmasa da, hükmün bu kısmı istinaf edilmediğinden aynen tekrarına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/75 Esas – 2019/905 Karar sayılı 25/09/2019 tarihli kararın, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın kısmen kabulü ile davalılar … ve …’ün İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada takibe itirazlarının kısmen iptali ile (davacının 989.815,12-TL ürün bedeli, 300.000-TL karz ücreti, 558.426,53-TL vade farkı alacağı toplamı 1.848.241,65-TL alacağının bulunduğunun tesbiti ile) takibin icra masrafı ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere ipotek limiti 1.500.000-TL ile sınırlı olmak üzere itirazın iptaline, ipotek limitini aşan kısım bakımından itirazın iptali isteminin reddine,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,”
İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ;
“Alınması gereken 102.465-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme ve icra veznesine yatırılan 39.104,32-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 63.360,68-TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 39.133,52‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 5.600-TL bilirkişi ücreti ve 179,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.779,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 3.786-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,kalanındavacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı lehine taktir olunan 68.950-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalılar lehine taktir olunan 45.542,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
Davacı tarafça yapılan 49-TL istinaf yargı giderinin kabul oranında hesaplanan 32-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,kalanın üstünde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/10/2022