Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/467 E. 2022/1296 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/467
KARAR NO: 2022/1296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2019/380 Esas – 2019/1390 Karar
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakanlar Kurulunun 2016/8510 sayılı Kararnamesi ile 28.11.2016 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti arasında sağlık alanında “Hibe Anlaşmasının” imzalandığını, belirtilen anlaşmanın 2017/9991 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine istinaden yürürlüğe girdiğini, Yemen Devletine gönderilecek 46 ton ilacın T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tedarik edilerek müvekkil Türkiye Kızılay Derneğine teslim edildiğini, bunun dışında müvekkilinin de tedarik ettiği 10 ton gıda malzemesinin uçağa yüklenerek gönderilmeye hazır hale getirildiğini, müvekkil ile Türk Hava Yolları arasında yapılan görüşmeler sonucunda yardım malzemelerinin ulaşacağı havalimanının, mevcut savaş koşullarının devam etmesi sebebiyle sevkiyatı gerçekleştirmesi planlanan ve müvekkilinin kurumsal işbirlikçisi ve destekçisi Türk Hava Yolları tarafından yüksek riskli olarak değerlendirildiğini, bunun üzerine işin aciliyetine binaen müvekkil ile davalı arasında tıbbi malzeme ve diğer malzemelerin gönderilmesi için sözleşme imzalanmak durumunda kalındığını, buna karşın Suudi Arabistan Koalisyon Güçlerinin üst uçuş iznini vermediğini, gönderilmesi planlanan yardım malzemelerinin hava yolu ile gönderilemediğini, müvekkilinin sözleşme gereğince davalı tarafa ödemiş olduğu 245.000-USD+ 10.000-TL uçak kiralama bedelinin, 23.06.2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ve 245.000-USD miktarın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemelerinin İstanbul-Küçükçekmece olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince müvekkilinin Türkiye Kızılayı Derneği Başkanlığı tarafından belirlenen tarihte Sabiha Gökçen Havalimanından Aden’e gitmek ve 55 ton yardım malzemesi taşımak üzere uygun bir uçak tedarik edeceğini, bunun karşılığında Türkiye Kızılay Derneğinin 245.000-USD ve ayrıca malzemelerin toplanması, elleçlenmesi ve taşınması için 10.000-TL ödeyeceğini, davacı taraf ile kiralanan uçağın 27.06.2017 günü Türkiye saati ile 10:15’te Sabiha Gökçen Havalimanından havalanması ve öğlen saatlerinde Türkiye saati ile saat 15:05’te Aden’e konması konusunda mutabık kalındığını, sözleşmede açıkça üst geçiş izni alınmasının Türkiye Kızılayı Derneğinin yükümlülüğünde olduğunu, bu iznin zamanında alınamaması ve bu nedenle uçuşun iptal edilmesi halinde, müvekkilin kiralama ücretinin tamamına hak kazanacağının belirtildiğini, müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini süresi içinde ve usulen yerine getirdiğini ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,somut olayda Suudi Arabistan tarafından uçuş izni verilemeyeceği yahut Aden Havalimanı’na iniş izni temin edilemeyeceği taraflarca öngörülmüş olduğundan ve bu durumlara ilişkin sonuçların da sözleşmede açıkça kararlaştırıldığından, ahde vefa ilkesinin bir sonucu olarak davacının uçak kiralama bedeli olan 245.000 USD’yi talep edemeyeceğinden ve, malzemelerin toplanması, elleçlenmesi ve taşınması için kararlaştırılan 10.000 TL’nin davacı tarafından ödenmediği gerekçesi ile davanın tümden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkili ve davalı şirket arasında Umudu Ol Yardım Kampanyası çerçevesince ilaç ve tıbbi malzemenin nakli için 245.000-USD ve 10.000-TL değerinde sözleşme imzalandığını, Yemendeki iç çatışmalar nedeniyle üst uçuş izini verilmediğini, bu nedenle malzemelerin gönderilemediğini, ilk bilirkişi raporunda müvekkilinin 245.000-USD zarara uğradığını ve davalı taşımacının operasyon aşamasında ortaya çıkan masraflarının mahsup edilerek kalan miktarın müvekkiline iade edilmesinin tespit edildiğini, ancak mahkemece ara karar bile yazılmadan ikinci bir bilirkişiye dosyanın atandığını, oradan alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporlarının birbiri ile çeliştiğini, çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak, davanın kabulünü talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmede Suudi Arabistan hava sahasından geçerken alınması gereken izin ve squawk kodlarını alma yükümlülüğünün davacı tarafa ait kılındığını, sözleşmenin açık ve net olduğunu, ilk alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda paranın davacıya iade edilmesi hususun geçmediğini davacı vekilinin geçmediği halde istinaf dilekçesinde bunu belirterek mahkemeyi yanıtlamaya çalıştığını, davacı tarafın 10.000-TL ödemeyi yapmadığını, iki raporda da bu durumun tespit edildiğini, davacı tarafın ödemeye ilişkin dekont sunamadığını, bu nedenlerle davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından yürütülen “Umudu Ol Yardım Kampanyası” çerçevesinde Yemen’e hava yolu ile nakliyesi planlanan insanı yardım malzemelerinin gönderilmesi için davalı … A.Ş. arasında sözleşme tanzim edildiği, Aden Havalimanı’na uçak iniş izini alındığı, Yemen’de yaşanan iç çatışmalar nedeniyle üst uçuş izini vermesi gereken Suudi Arabistan Koalisyon Güçleri’nin üst uçuş izinini vermediği, bu nedenle uçuşun gerçekleştirilemediği, gerçekleşmeyen uçuş nedeniyle davalıya ödenen 245.000-USD + 10.000-TL uçak kiralama bedelinin 23.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ve 245.000-USD’nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden iadesi talep ve dava edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 23.06.2017 tarihli uçak kiralama sözleşmesinde; Suudi Hava Kuvvetleri izni/ şikayeti ve ADE iniş/ slot müşterinin sorumluluğu olduğu, müşteri bu izinleri zamanında almazsa ve uçuşlar bu nedenle iptal edilirse Mercur kiralama ücretinin %100’nün iptal etme ücreti olarak saklı tuttuğu ayrıca STD’ ye kadar 48 saat içinde iptal edilirse kiralama ücretinin % 100’nün ödeneceği belirtilmiştir. … ile alt taşıyıcı dava dışı … arasında imzalanan 26 Haziran 2017 tarihli “Air Charter Service” sözleşmesinde davalının davacı ile olan sözleşmede üstlendiği edim ile ilgili olarak dava dışı alt taşıyıcı ile uçak kiralama ilişkisine girdiği ve kiralama bedelinin 227.000,0 USD olduğu görülmüştür. Somut olayda, Suudi Arabistan tarafından uçuş izni verilemeyeceği veya Aden Havalimanı’ na iniş izni temin edilemeyeceği ihtimalinin taraflarca sözleşme yapılırken öngörüldüğü buna ilişkin düzenlemenin sözleşmede yer aldığı, taraflar arasında uçak kiralama sözleşmesine göre Suudi Arabistan Koalisyon güçlerinin özel olarak vermesi gereken üst uçuş izninin davacının sorumluluğunda olduğu, bu iznin alınamadığı, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiği herhangi bir kusurunun bulunmadığı bilirkişi raporu ile de tespit edildiğinden sözleşmede ahde vefa ilkesi gereği sözleşme hükümleri doğrultusunda davalıya ödenen 245.000 USD ‘ nin iade edilemeyeceğinden ayrıca 10.000 TL’nin ödendiğine dair belge bulunmadığından mahkemece davanın reddine dair verilen karar hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022