Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/447 E. 2020/487 K. 14.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/447
KARAR NO: 2020/487
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2019/277 Esas 2019/1320 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/05/2020
Pasif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı dava dilekçesinde; Kurumun faaliyet izninin 4389 sayılı Bankalar kurulunun 20/6 maddesi hükmüne istinaden kaldırıldığını ve … A.Ş.nin tasfiyeye girdiğini ve 04/08/2001 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu tasfiyenin en geç 5 yıl içinde tamamlanmasının kararlaştırıldığını, davalı şirkete 2001 yılından önce ABD Doları ve Euro yatırarak açmış olduğu muhtelif hesaplarının bulunduğunu, genel kurul toplantısından hesapların, küçük meblağdan büyük meblağa doğru sırasıyla ödeme yapılmasının karar altına alındığını, ödeme sırasının dışına çıkılacak olunur ise tasfiye memurlarının ve münfesih şirketin hukuki ve cezai sorumlulukları olacağının yetkililer tarafından yazılı olarak beyan edildiğini, 2002 yılında 500- TL ödeme yapıldığını ve 19 yıl boyunca başka hiçbir ödeme yapılmadığını, …’nun 2009 yılından itibaren sıralı ödemeleri tamamen durdurduğunu, yüzlerce sıra dışı ödemeler yaptığını belirterek İrfan Hattatoğlu’nun görevini suistimal ettiğinden bahisle çıkarları doğrultusunda tarafına ödeme yapmadığı alacağının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak ödetilmesinin teminine, Tasfiye Kurulu Başkanının genel kurulda alınan kararları ihlal ettiğinin ve genel kurulda tesbit edilen ödeme sırasını da ihlal ettiğinin tespitine, 2.000,-TL tazminatın davalıdan tahsiline, hesaplarının ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının alacağı kâr ve zarara katılım akdine dayandığını, bu hesabına yönelik olarak davacının dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş.’den ve müvekkillerinden henüz kesinleşmiş muaccel ve likit bir alacağının bulunmadığını, benzer alacak davalarında muhtelif mahkemelerden davanın reddi yönünde kararlar verildiğini ve bu kararlar da Yargıtay ilgili Hukuk Daireleri tarafından onandığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava dışı şirketin tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Kâr-zarara katılım hesaplarının tasfiye sonucu beklenmeden talep edilemeyeceği doğrultusunda Yargıtay’ca pek çok emsal nitelikte kararlar verildiği, dava dışı finans kurumunun faaliyet izninin BDDK ‘nun 10/02/2001 tarihli ve 171 sayılı kararı ile kaldırıldığı ve dava dışı şirketin tasfiye sürecine girdiği, dava dışı kurumun tüzel kişiliği tasfiye amacı ile sınırlı olmak üzere devam ettiği, tasfiyesinin ise anonim şirketlerin tasfiyesi hükümlerine göre yürütüldüğü, 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20-6/d maddesinde faaliyet izni kaldırılan özel finans kurumunun yönetim ve denetiminin yasada belirtilen tasfiye kuruluna intikal etmesi sebebiyle davacının kâr ve zarara katılma hesap cüzdanlarına dayalı olarak varlığını ile sürdüğü alacağını tasfiye işlemleri tamamlanmadan isteyemeyeceği ayrıca davanın davalının davacı ile doğrudan bir borç doğurucu işlem yapmamaları ve pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının gerekçesiz ve hukuka aykırı olduğunu, davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat talepli bir dava olduğunu, tasfiye memuru tasfiye kurulu başkanına husumet yöneltilerek; genel kurulda alınan kararların ihlal edildiği ve diğer sorumluluklarının tespitine ve ispatına ilişkin tazminat davası olduğunu, mahkemenin katılım bankaları hakkında verdiği bilgilerin gerçeği yansıtmadığını, mudilerin vadelere uyarak kâr payı ilavesiyle birlikte paralarını her zaman çekebildiklerini, kâr zararın belli olması veya hesap yılı sonunu bekleme zorunluluğunun olmadığını, alacak talebinin söz konusu olmadığını, tasfiye memurlarının TTK 553/1 maddesi gereği verdikleri zarardan sorumlu olacaklarını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesince davacının hesabının tasfiye halinde … AŞ de kar ve zarara katılma hesabına ilişkin olduğu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında ki açıklamalarında davacı; tasfiye halinde ki kuruma yöneltilmiş bir talebi olmadığını davasının alacak değil tasfiye kurulu başkanının alınan kararlara aykırı işlemleri nedeniyle zararına sebebiyet verdiğinden TTK nun 553.maddesi uyarınca açılmış tazminat davası olduğunu beyan etmiştir. TTK nun 553(1)maddesinde;Kurucular,yönetim kurulu üyeleri,yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde ,hem şirkete hem pay sahiplerine ,hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Davacı tarafça; davanın davalı tasfiye kurulu başkanına yöneltilmiş tazminat davası olduğu açıklanmış olmasına göre ;davalıya husumetin doğru yöneltildiğinin kabulü gerekmektedir.Davacı ,Tasfiye Halinde …na değil, Tasfiye Kurulu Başkanı …’na karşı dava açmış olup, davada …na yönelik bir talep ve dava mevcut değildir. Davanın esası ve tarafların delilleri değerlendirilmek üzere hükmün kaldırılması gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/277 Esas-2019/1320 Karar sayılı ve 16/12/2019 tarihli tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/05/2020