Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/432 E. 2021/644 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/432
KARAR NO: 2021/644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2015/576 Esas 2019/684 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile dosya borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığını, borçluların takibe itiraz ettiğini, ancak itirazın usul ve yasaya aykırı olduğundan iptalinin gerektiğini, takibe konu edilen alacağın, borçlunun … TAŞ.’den kullandığı krediye ilişkin genel kredi sözleşmesine dayandığını, …’ın TMSF’ye devri ile icra takip dosyasının TMSF tarafından takip edildiğini ve alacağın fon alacağına dönüştüğünü, müvekkili şirketin de bu alacağı TMSF’den temlik aldığını, müvekkili şirketin %100 oranındaki hissesinin TMSF’ye ait olduğunu, fonun alacaklı olması halinde ise 5411 sayılı yasanın 138/4 maddesi gereğince fonun alacaklı olduğu takiplerde itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağını, zamanaşımı süresinin de 20 yıl olduğunu belirterek, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını,kredi sözleşmesine dayanılarak 27.02.2004 tarihinde temlik sözleşmesi yapıldığını, bu alacağın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, teminatların da yine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, bu nedenle yeniden takip başlatılıp dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri tarafından ödemeler yapıldığını, bu ödemeler dikkate alınarak ve ilk dosya üzerinden alacağın tespitinin gerektiğini, dava konusu icra dosyasından asıl alacağın 3.997,58- TL olarak gösterildiğini, icra takibindeki bu asıl alacağa itiraz ettiklerini, asıl alacağın kaynağının ne olduğunu davacının ispat etmesinin yasal zorunluluk olduğunu, kredi sözleşmesinden kaynaklanan kefillerin sorumluluğu asıl borcun “3 katından fazla olamaz” hükmü gereğince kefillerin sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;aynı alacağın aynı şekilde takip konusu edilmesi halinde de derdestlikten ya da takibin mükerrerliğinden söz edileceği, İİK’nin 68/1. maddesinde yer alan “…alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” şeklindeki düzenleme ile itirazın hükümden düşürülmemesi halinde, ikinci kez ilamsız takip yapılamayacağının açıkça belirtildiğini, bu hükmün kıyas yolu ile İİK 67. maddesine de uygulandığını, bu nedenle aynı alacakla ilgili takip yapıldığı takdirde, bu takip itiraza uğramış ve itirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin bir talepte bulunulmamış ise yeni bir takip yapılamayacağını, aynı konuda, aynı taraflar arasında, daha önce icra takibi yapıldığı,yeni bir icra takibi yapılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı icra dosyalarının imha edildiğini,imhasına karar verilen dosyaların yeniden temininin mümkün olmadığını, bu nedenle de dava konusu alacağın aynı şekilde takip konusu edilmesi ve takibin mükerrerliği durumunun söz konusu olmadığını, zira imha edilen dosyanın artık takibinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda; dava dışı … ile davalı asıl borçlu … arasında 07.05.1997 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyi davalı … ile birlikte dava dışı … ve …’ın da kefil olarak imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi üzerine dava dışı … tarafından borçlular …, … ve … hakkında 3.685,92 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, alacağın … tarafından TMSF’ye, TMSF tarafından da davacıya temlik edildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının İstanbul Birim Arşivi Ayıklama İmha Komisyonu kararı ile imha edildiği, temlik alan davacı tarafından aynı alacağın tahsili amacıyla bu kez aynı borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. İncelenen takip dosyası içeriklerine göre, her iki takibin de tarafları, alacak dayanağı ve miktarı aynı olup, ilk takip olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası derdesttir. Söz konusu ilk takipten vazgeçilmeden, aynı alacak ile ilgili olarak yeniden takip yapılması mümkün değildir. İlk dosyanın imha edilmiş olması da sonuca etkili değildir. Zira yöntemine uygun olarak imha edilen icra dosyaları hakkında da “başka nedenlerle kaybolan icra dosyalarının ihyası” cümlesinden olmak üzere, 4473 sayılı yasanın 18. maddesi uygulanarak ihyası mümkündür. Bu durumda ilk derece mahkemesince takibin mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İstinaf sebebleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/04/2021