Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/429 E. 2020/445 K. 20.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/429
KARAR NO: 2020/445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2020 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/562 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2020
17/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının % 33,834 , davalı …’ın,% 46,169; …’un ise, % 19,997 oranında paydaş olduğunu,davacı ile davalı …’ın, 28.04.2014 tarih ve 2014/01 sayılı ortaklar kurulu kararı ile, süresiz şirket müdürü seçildiğini ve birkısım işlem yapmaya münferiden,ancak şirketin diğer bütün işlemlerinde davacı ile …’ın müşterek yetkili seçildiklerini, ancak, taraflar arasındaki güven ilişkisi sarsıldığından şirketin devamının mümkün olmadığını,davalının, şirketi akim kılarak işletilen istasyonu kapatmak, keza nihayet şirketin tek malvarlığı olan gayrimenkulüne el koyarak, oğullarına ait …ltd….ne aktarması yahut şirket aleyhine borçlar yaratarak, gayrimenkul ve şirketin diğer malvarlıklarının ele geçirilmesini sağlaması kuvvetle muhtemel olduğunu beyanla, davalı …’ın TTK 630 çerçevesinde azline;bu mümkün olmadığı takdirde,haklı nedene istinaden TTK 636/3 uyarınca davalı şirketin haklı sebeple feshine ve tasfiyesine, “330.000 TL”(HMK.107 gereği asgari miktar)belirsiz tasfiye payı alacağının tahsili ile müvekkile ödenmesine ve tedbiren davalı …’ın müdürlük yetkilerinin kullanılmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmişdir. Davacı vekili 07/02/2020 tarihli dilekçesi ile ; davacıya … A.Ş. İle davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin yenilenmesi için bir işleme mahsus münferid imza yetkisi verilmesi hususunda karar verilmesi,bu işleme mahsus olmak üzere temsil kayyımı tayin edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili , müdürün azli için ve şirketin feshine karar verilmesini gerektiren herhangi bir haklı sebep mevcut olmadığını, isnat edilen suçlamalar ile işbu şirket ortaklığını çekilmez hale getiren ve ortaklar arasında ki güven ilişkisini sona erdirenin davacı olduğunu, hayali ithamları dikkate alındığında, davacının akli melekelerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, 2018 yılına kadar geçen süre zarfında şirketin kar paylarının dağıtımı davacı tarafından yapıldığını, soyut iddiaların aksine her zaman şirketin menfaatleri için uğraşan vekiledeninin müdürlük yetkisinin kaldırılması talebinin usul ve yasaya aykırı olduğu beyanla, davanın reddine,davacının hisse bedeli belirlenerek ortaklıktan çıkartılmasına ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Şirket organı iradesi olacak şekilde şirket yerine geçerek … ile süresinde sözleşme imzalanması hususunda 3 kişiye yetki verilmesinin mahkemenin görevi kapsamında olmadığı, Mahkemece yapılacak işin en fazla dava sonuna kadar şirkete temsil kayyumu atamak olup, ancak şirketin halen organsız olmadığı ve organsız sayılamayacağı, kaldıki 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1218 esas sayılı dosyasında genel kurula çağrı için temsil kayyumu atanmasına karar verildiği, … ile sözleşmelerin devam edip etmemesi hususunda da şirket karar organlarınca karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı yanın ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;sözleşme süresinin 30/01/2020 tarihinde dolduğunu, ancak …’ın sözleşmenin imzalanması için şirket merkezine gelmediğini, yeni bir bayilik sözleşmesi imzalanmaması durumunda şirketin bayilik lisansının kendiliğinden sona ereceğini, tedbir talebinin konusunun İst. 21.ATMnin 2019/1218 Esas sayılı dosyasında görülen davanın konusu ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, lisans kaybına neden olacak 60 günlük sürenin sona ermesinden evvel genel kurulun toplanmasının mümkün olmadığını, kararın kaldırılarak talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Elde ki davada davacı;davalı şirketin müşterek temsile yetkili müdürü olup ,davacı vekili şirketin bayiilik sözleşmesinin süresi bitmekte olduğu ,ancak diğer müşterek yetkili müdür olan davalı müdürün yeni sözleşme imzalamaya yanaşmadığını ,sözleşme imzalanması için davacıya münferit yetki verilmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunmaktadır. Şirkette davacı %33,83, davalı %46,16 oranında pay sahipleridir. TTK nun 623.maddesi gereği limited şirketlerde şirketin yönetim ve temsili şirket müdürüne ait olup ,şirket müdürlerinin seçimi ve atanması,yetkilerinin belirlenmesi şirket genel kuruluna aittir.Sermaye şirketlerinin özel hukuk alanında yapacağı yatırımlara ,şirketin faaliyetini ne şekilde sürdüreceğine de yönetim organı şirket müdürü/müdürleri karar vermeye yetkilidir.TTK nun 626(1) Müdürler ve yönetimde görevli kişiler ,görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini ,dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. Davacı müdür diğer müdürün görevlerini yerine getirmediğini ileri sürmekte ise de davalı müdürün savunmalarında davacının iddialarını reddettiği davanın bulunduğu aşamada dosyada davalı müdürün yetkisinin kısıtlanmasını gerektirecek yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunmadığı,mevcut halde şirketi bağlayıcı bir bayilik sözleşmesi imzalanmak üzere müşterek yetkili müdüre münferit yetki verilmesinin şirket yönetimine müdahale anlamına geldiği açık olup, mahkemeler zorunluluk bulunmadığı ,organ boşluğu olmadığı müddetçe şirketin işleyişine müdahale etmemelidir.Mahkemenin şirket genel kurulunda çözümü gereken ,müdürler kurulunda üzerinde anlaşılamayan bir konuda ihtiyati tedbir kararı verilerek şirket organları adına karar alması mümkün değildir.Şirketi bağlayıcı olacak sözleşme imzalamak üzere davacıya münferit yetki verilmesi veya bu konuda kayyım atanması talepleri yasal olmadığından talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş ,davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2020