Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/41 E. 2022/1249 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/41
KARAR NO: 2022/1249
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2018/250 Esas – 2019/825 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin nakliye işi yaptığını, davalıya ait ürünleri belirtilen adrese taşıdığını, yapılan nakliye işi ile ilgili davalı firmaya 13.07.2017 tarih ve … seri ve sıra no.lu 32.300-TL bedelli faturayı düzenleyip teslim ettiğini, davalı şirketin faturadan kaynaklı borcunu ödememesi üzerine de başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirterek, davalı borçlunun takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak olan 32.300- TL yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, takibe haksız olarak itiraz eden davalı aleyhine asıl alacağın % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu olayda müvekkilinin yerleşim yerinin Edirne olup İcra Dairesinin yetkili olmadığını, davacı taraf ile müvekkil arasında nakliye işi yapılmayıp buna ilişkin müvekkile teslim edilen bir fatura bulunmadığını, icra takibinin dayanağı faturanın şekil şartlarını tam olarak taşımadığını, fatura üzerinde malın miktarı, tutarı, malların teslim tarihi ve irsaliye numarası bulunmadığını,müvekkil şirketin kaşesi ya da yetkili imzası bulunmadığını, müvekkilin nakliye işinden ya da başka bir ilişkiden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafin alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyaya getirtilen davalı tarafa ait BA formunda davaya konu bir adet faturanın davalı tarafından Vergi İdaresine bildirildiği ,dosyada talimat ile alınan davalı ticari defterleri ille davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi raporlarında davalının davacıya 32.300 -TL borçlu olduğu subut bulduğundan davanın kabulune karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, yetkili mahkemenin Edirne Mahkemeleri olduğu halde mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, hükmün gerekçesiz verildiğini, karar üzerinde denetleme yapılabilmesi için kararın gerekçeli olması, kararda iddia ve savunmaya Ilişkin ileri sürülen delillerin değerlendirilmesi gerekdiği,sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiğinden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, nakliye hizmetine ilişkin olarak düzenlendiği bildirien bir adet faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 13.07.2017 tarih ve … no’lu fatura bedeline ilişkindir.Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir.Ancak bu faturanın davalı tarafından Vergi Dairesine bildirimi yapılmıştır. Buna göre fatura içeriği mal ve hizmetin davalı tarafça alındığı ve fatura tebliğ alınmasına rağmen yasal sürede bir itiraza uğramadığının kabulü gerekmektedir. Aynı zamanda davacı şirketin davalı şirkete gönderdiği mutabakat formunun da davalı tarafından onaylandığı anlaşılmaktadır.Dosyaya sunulan … nin incelenmesinde ; fiili taşıyıcı olduğu değerlendirilen …Ltd. Şti tarafından alıcının davacı …Ltd. Şti olan Dramadan Edirne’ye taşınan yükün davalı …Ltd. Şti tarafından kaşe ve imza ile 10.07.2017 tarihinde alıcı olarak teslim aldığı tespit edilmektedir. “Davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirimin yapıldığı,davacının iş bu faturaları davalıya teslimini kanıtladığı, davalının lojistik firması olarak ithalatçı adına davacıya malları taşıttığı ve davalının bizzat kendi talimatı doğrultusunda navlun faturalarının davalı adına kesildiği ve.. davalının mal veya hizmet almadığı yönündeki savunması hakkın açıkça kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralına aykırıdır.(Yargıtay 11.HD nin 2020/7969 esas- 2022/3378 karar sayılı ve 25.04.2022 tarihli emsal ilamı ) Öte yandan davalı vekili mahkemenin yetkisiz olduğunu istinaf nedeni yapmışsa da süresi içinde mahkemenin yetkisi itiraz bulunmamaktadır.İcra dairesinin yetkisine itiraz söz konusu olup ön inceleme duruşmasında red edildiği yetki itirazına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ; icra takibine konu faturanın BA formunda bildirildiği ,faturanın tebliğ edildiği ve bir itiraz vaki olmadığının tesbit olunduğu, faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasının varılan sonucu değiştirmeyeceği, CMR senedinde de alıcı davalının malları teslim aldığı,bu gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiştir.Davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.206,41-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 551,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.654,81‬‬‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 47,90‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022