Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/401 E. 2020/518 K. 21.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/401
KARAR NO: 2020/518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2019
NUMARASI: 2016/721 Esas 2019/1102 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/05/2020
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; taraflar arasında imzalanan 10.04.2013 tarihli protokole göre müvekkilinin, davalıdan 50.000-TL borç aldığını ve senet verdiğini, davalının,Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takibe giriştiğini, takip kesinleştikten sonra müvekkili adına kayıtlı 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz koydurduğunu,taşınmaz üzerine müvekkilinin borçlu olduğu bir diğer icra dosyası nedeniyle … lehine 39.995-TL bedelli ikinci bir haciz konulduğunu, davalıya olan borca mahsuben taşınmazın devrini teklif ettiğini,taşınmazın değerinin hem borcu hem de ikinci haczi karşıladığını, davalının bakiye kısmı müvekkiline ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak ödeme yapmadığını, müvekkilinin taşınmazı alacaklıya hacizli olarak devir ettiğini,davalının icra takibini yenileyip halen alacağı varmış gibi hukuki yollara başvurmasının kötü niyetli olduğunun apaçık kanıtı olduğunu,müvekkilinin Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tesbiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ,borç karşılığı verilen bononun ödenmemesi üzerine takip başlatılarak taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, bu süreçte davacının işlerinin kötüye gitmesi üzerine yine bono karşılığında 30.000-TL daha ödediğini, iki bonoda ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, davacının 09/05/2016 tarihinde ödeme yaparak 2. dosyayı kapattığını, 50.000-TL borcu ödemediği için icra takibini yenilediğini, borçlu senet karşılığında taşınmazını devrettiğini belirtmişse de 50.000-TL değerindeki senetten iki ay sonra verdiği 30.000-TL senede karşı menfi tespit davası açmadığı 09/05/2016 tarihinde ödeme yaptığı, davacının dava dilekçesinde 30.000-TL bedelli bonodan bahsetmediğini, davacı ile eniştesi tarafından düzenlenen muvazaalı senet için müvekkilinin taşınmazının satışa çıkarıldığını,davacının borcu olan 63.625,77-TL’yi ödediğini, davacının müvekkilini kandırdığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasındaki temel ilişkinin taşınmaz alım satımı olduğu,senetlerin bu temel ilişki olan taşınmaz alım satımı dolayısıyla verildiği, aynı hususta yine taraflar arasında İstanbul 5 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/350 E, 2018/626 Sayılı Kararı ile uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle verilen görevsizlik kararının İstanbul BAM 18. HD nin 2019/981 E 2019/1001 Sayılı kararı ile taraflar arasındaki temel ilişkinin taşınmaz alım ve satışı olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hususunun kesin olarak kabul edildiği , davalının tüketici olmadığı nazara alındığında, davanın TTK. 4 ve 5. Maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olmadığı,uyuşmazlığında çözümünde asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusunun hatalı değerlendirildiğini, davanın; davacının aldığı 50.000-TL borç karşılığında müvekkili lehine keşide ettiği 10/04/2013 ödeme tarihli 50.000-TL’lik senede ilişkin menfi tespit davası olduğunu, davacının senede ilişkin borcunu taşınmaz devrederek itfa ettiğini ileri sürdüğünü, mahkeme gerekçesindeki İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın konusunun ise; müvekkilinin davacıdan aldığı satın aldığı taşınmaz için icra satış baskısı altında ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsili talebine ilişkin olduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu,kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasında; 10/04/2013 tarihli protokole dayalı olarak davalının davacıya borç verdiği 50.000-TLnin ödenmemesi üzerine davacı tarafından GOP … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı; ayrıca davacı adına kayıtlı bulunan 3889 ada 9 parsel sayılı taşınmazın,hacizli olarak davalıya devredildiği hususu uyuşmazlık konusu değildir.Davalı ise taşınmaz devrinin borca karşılık olmadığı gibi,borç ve taşınmaz bedelini peşin alan davalının taşınmaz üzerindeki haciz sahibi eniştesine 61.000-TL ödeme yaptığını, davacıya borç aldığı paranın üstüne, bir de muvazalı haciz için ödeme yaptığını, davanın reddini istediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıya devredilen 9 parsel sayılı taşınmazın senet ve takipteki borca karşılık devredilip devredilmediği borcun taşınmaz devri ile ödenip ödenmediği noktasındadır.Buna göre eldeki dava kambiyo senedine dayalı başlatılan takipte borç bulunmadığının (menfi tesbit) tesbitine ilişkin olup mutlak ticari dava niteliğindedir. İlk derece mahkemesince hükme gerekçe yapılan … 5.Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava ise ;davalı tarafından dosya davacısı aleyhine açılan davada;davalı tarafından devralınan taşınmaz üzerinde bulunan dava dışı haciz sahibine ödenen bedelin taşınmazı devreden davacıdan tahsiline ilişkindir.Bu uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklansa da eldeki davada uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklanmamaktadır.Her iki uyuşmazlık ilişkili olsa da farklı hukuki sebeplere dayalıdır.Bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin tesbit yerinde olmayıp ;mutlak ticari dava niteliğindeki menfi tesbit davasının asliye ticaret mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)a-3 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2019 Tarih 2016/721 Esas 2019/1102 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,” Davalı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/05/2020