Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/385 E. 2022/1652 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/385
KARAR NO: 2022/1652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI: 2015/101 Esas – 2019/780 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün kararın davalılar .. Ltd. Şti., … ve … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin %32 payla ortağı bulunduğu, 1998 yılından beri genel kurul kararıyla yetkili olarak şirket ortağı olarak görev yaptığını, şirketin yetkili müdürü ve diğer ortağının şirketi usulüne uygun olarak yönetmediğini, şirketi 2013 yılı sonu itibariyle zarara uğratmış olduğunu, şirket 2014 yılı içerisinde kar dağıtım payı olarak tarafının herhangi bir kar dağıtımından yararlanmadığını, şirket adına satın aldığı bilahare belgesini sunacağını taşınmazı şirket adına geçirmeyerek doğrudan tapudan kendi adlarına tescil ettirildiğini, şirket ortaklığı yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortaklar şirketin kar payı dağıtımlarından herhangi pay dağıtımına gitmediğini öne sürerek haklı sebeplerle dava dışı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :1-Davalılar … ve … vekili; … San.ve Tic.Limited şirketinin, üç kardeş olan …, … ve dava dışı … ile 1995 yılında kurulduğunu, ortaklardan dava dışı kardeşi … ise, 07/09/2012/8148 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği üzere …, … ve …’e ortaklık payını devrederek müvekkili şirketten ayrıldığını, davalı …’un şirketin kurulduğu günden bugüne dek şirketin yetkili ve tek müdürü olduğu, davacı …’un davadışı şirkette %32, davalı …’un %32 ve müdür …’un %34 ile ortak bulunduğu, davacının şirketten haklı sebeple çıkarılmasına dair talebinin kanunun öngördüğü haklı sebeplere dayanmadığını, müvekkillerine değil davadışı şirkete dava açmaları gerektiğini beyanla pasif husumet yokluğu sebebiyle davalı müvekkilleri açısından davanın usulden reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı şirket vekili , haklı sebebin gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda yapılan tespitler dikkate alındığında davacı iddialarının ispatlandığı, bu haliyle davacının çıkma isteminin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davacının, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ortaklığından haklı sebeple çıkmasına, davacıya çıkma payına ilişkin talebini ıslah etmesi açısından verilen sürede davacının ara karar gereğini yerine getirmediği, dava dilekçesine konu edilmeyen talep hakkında karar verilemeyeceğinden buna ilişkin hüküm kurulmadığı, davacı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma talebini ancak şirkete karşı yöneltebileceği gerekçesiyle davalılar … ve …’a karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili; şirketin bütün faaliyet, işlem ve başvurularının usulüne uygun olarak ve yasal yollarla gerçekleştirildiğini, davacının sebeplerinin haklı sebeplere dayanmadığını, bu nedenle 1, 3 ve 4 Nolu hükümlere itiraz ettiklerini, davacı kendisini vekille temsil ettirmediğinden 5 numaralı hüküm bakımından davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretine itiraz ettiklerini, 2 ve 6 numaralı hükme itirazlarının bulunmadığını, itiraz edilen hükümlerin kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının %32 payı olan davalı şirketin yetkilisi ve müdürü olan davalılar tarafından iyi yönetilmediği, 2013 te zarar ettiği, şirket adına şirket parası ile alınan taşınmazın davalı müdür adına tescil edildiği, ve şirketin 2014 te de kar dağıtmadığı, bu hususların ise haklı neden oluşturduğu iddiasına dayalı açılan, davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Davalı Tasfiye Halinde … -Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ticaret sicil kaydının incelenmesinde, şirketin karar tarihi öncesinde 14.11.2018 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince tasfiyenin tamamlanması sonucu sicilden terkin edildiği ve bu hususun 27.11.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Taraf ehliyeti dava şartı olup davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekmektedir. İstinaf sebebi olmasa da mahkemece re’sen incelenmesi gereken taraf teşkilindeki bu eksiklik mahkemece gözetilmemiş, şirket tüzel kişiliği sona erdiği,dolayısıyla vekalet ehliyeti de sona eren şirket vekiline karar tebliğ ve sair işlemlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sürecinde davanın taraflarının taraf ehliyetini haiz olması gerekir. Mahkemece, davacıya davalı şirketin ihyası için süre verilip ihya davası açıldığı takdirde sonucu beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası yoluna gidilmeden hüküm verilmesi nedeniyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün esası incelenmeden kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2019 Tarih 2015/101 Esas 2019/780 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalılar tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2022