Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/380 E. 2020/317 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/380
KARAR NO : 2020/317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI : 2019/1128 Esas-2019/214 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili kurumun, dava dışı … arasında … Kurumu Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca muhtelif Eğitim Hizmetleri Sözleşmeleri akdedildiğini, yüklenici … lehine kesin teminat oluşturmak üzere, 20.410- TL tutarındaki teminat mektubu verildiğini, il müdürlüğünce davalı yan tarafından 20.410- TL tutarındaki teminat mektubunun nakde çevrilerek kurum hesabına ödenmesinin talep edildiğini, banka tarafından kuruma tazmin talebine cevaben İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/202 Esas sayısında söz konusu teminat mektubu bedelinin ödenmemesi konusunda tedbir kararı bulunduğundan, tazmin talebinin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiğini teminat mektubunun nakde çevrilip kurum hesabına ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu,kurum tarafından yapılan yasal işlemlere rağmen banka tarafından 20.410-TL’lik teminat mektubunun nakde çevrilmemesi nedeni ile oluşan kurum alacağının davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili,aynı taraflar arasında aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açıldığını ve bu davanın görülmekte ise aynı konunun yeni bir dava konusu yapılmasının mümkün olmadığını,İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ki takibe itiraz üzerine İst. 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1117 Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, uyuşmazlığın davacının talebini açıklıkla içeren bir mahkeme müzekkeresini üzerine düşen özün yükümlülüğü çerçevesinde getirmesi gereken zamanda müvekkili bankaya ibraz etmemesinden kaynaklandığını, bankanın bir güven kurumu olarak belgesiz işlem yapması mümkün olmadığını davanın reddi ile davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili bankanın yargı giderinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, dava konusu edilen 27/03/2014 tarih, 20.410-.TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasının İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1117 Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, derdestlik mevcut olduğunu bu durumda davalının açtığı bu davayı açmada hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle,HMK’nun 114/1-h-ı maddesi ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1117 Esas sayılı davasının itirazın iptaline yönelik olup, bu davanın 27/03/2014 tarihli ve teminat mektubunun kuruma ödenmesi talepli alacak davası olduğunu, dava konusu alacağın ilamsız icraya konu edilmesi ve takibe itiraz üzerine itirazın iptaline yönelik olarak dava açılmış olmasının genel hükümlere göre açtıkları alacak davasının mükerrer dava sayılmasını gerektirmeyeceğini, her iki davanın aynı dava sayılamayacağını, aynı sebepten doğmadığını, birisinin itirazın iptaline yönelik dava olduğunu, huzurdaki davanın ise alacak davası olduğunu, huzurdaki dava ile derdest olduğu iddia olunan davalar arasında bağlantı var sayılarak bekletici mesele yapılabilecek iken aynı dava olduğundan bahisle hukuki yararın bulunmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine dair hüküm kurulmuş olmasının usule aykırı olduğunu, kararın bu yönden ortadan kaldırılarak esas yönünden talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını, teminat mektubu tutarı olan 20.410- TL’nin 25/08/2015 tarih ve 121182 sayılı yazılı taleplerinin bankaya ulaştığı 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz ile birlikte kuruma ödenmesini temine iş bu davayı açmak gerektiğini, kararın istinaf yoluyla incelenerek ortadan kaldırılmasını ve esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava da uyuşmazlık davalı banka tarafından davadışı şahıs lehine verilen 20.410- TL’ bedelli teminat mektubunun tazmin talebinin yerine getirilmemesinden dolayı teminat mektup bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1117 Esas sayılı dosyasında ise Türkiye İş Kurumu tarafından … Bankası aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … lehine verilen 20.410- TL bedelli, 27/03/2014 tarihli teminat mektubunun paraya çevrilmemesi nedeni ile teminat mektup bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkin olduğu, dosyanın halen görülmekte olduğu anlaşılmıştır. Derdestlik halinin gerçekleşmesi için şu 3 şartın birlikte bulunması gerekir:(1) Aynı davanın iki kere açılmış olması (2) Birinci davanın görülmekte (derdest) olması ve 3 (Birinci) dava ile ikinci davanın aynı dava olması, Somut olayda, birinci dava ile ikinci davanın türleri farklı olsa bile davanın tarafları, konusu ve davanın dayanağı olan vakıalar aynıdır. İtirazın iptali davası ile alacak davasının dava türleri farklı olsa dahi konusu aynı teminat mektup bedelinin tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmakla ilk açılan itirazın iptali davası ikinci açılan alacak davasına derdest olacaktır.Dava konusu edilen, davadışı …lehine davalı banka tarafından tanzim edilen 27/03/2014 tarih, 20.410-TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasının İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1117 esas sayılı dosyasında devam ettiği, davacı vekilinin her iki davanın farklı olduğuna yönelik istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı,bu durumda davalının açtığı bu davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h-ı maddesi ve 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/03/2020