Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/373 E. 2022/1671 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/373
KARAR NO: 2022/1671
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI: 2015/1081 Esas 2019/299 Karar
BİRLEŞEN DAVA: Genel Kurul Kararının İptali İstemli
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin murisi … ile davalı …’nun … Limited Şirketinin hissedarları olduğunu, murisin 20/07/2012 tarihinde 83 yaşında vefatından önce müvekkili …’nun babasına vasi olarak tayin edildiğini, davalı …’nun 10 yıl süreyle …’nin müdürlüğüne seçilmesi ve şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılınmasına ilişkin alınan 21/03/2011 tarihli ortaklar kurulu kararında yer alan muris …’nun ismi altında bulunan imzanın müteveffaya ait olmadığını, bu imzanın oğlu … tarafından atılan taklit bir imza olduğunu, müvekkili tarafından kardeşleri … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu üzerine Küçükçekmece 9.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/347 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davalı …’nun bu ortaklar kurulu kararı ile kendisine verilen yetkileri kullanarak birçok usulsüz hukuki işleme imza atarak ölenin … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti unvanlı şirketteki 10.000-TL tutarındaki hissesini 29/06/2010 tarihinde …’nun eşi olan …’na devrini sağladığını, daha sonra şirketin unvanının … İnşaat Nakliyat ve Tic. Ltd. Şirketi olarak değiştirildiğini ve …nin işlettiği … Benzin istasyonuna taşıdıklarını, davalı …’nun sahip olduğu münferit imza yetkisini kullanarak … ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında … benzin istasyonu arazisinin kullanımı konusunda 30/07/2012 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin devir bedeli 15.000.000-TL ve günlük cirosu 150.000-TL dolaylarında olan petrol istasyonunun gelirinden yoksun bırakıldığını, … ile … arasında yapılan Bakırköy …Noterliği’nin 06/04/2012 tarih ve … yevmiye numaralı hisse devri sözleşmesine istinaden … Ortaklar Kurulu tarafından alınan 06/04/2012 tarih … numaralı hisse devrinin onaylanmasına konu ortaklar kurulu tarafından alınan 06/04/2012 tarih ve 2012/02 sayılı kararın imza bölümünün yine aynı gün alınan 2012/01 tarihli karardan kesilerek yapıştırıldığını, bu sahte işlemle ilgili olarak yaptıkları şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/82869 numarası ile devam ettiğini ileri sürerek davalı … nezdinde alınan 21/03/2011 tarih 2011/01 karar sayılı ve 06/04/2012 tarih 2012/02 karar sayılı ortaklar kurulu kararlarının kurucu unsurlarının eksik olması nedeniyle iptaline ve müvekkilinin miras hakkı olan … Ltd. Şirketi’nin iştirakinde bulunan … Benzin İstasyonunun işletme hakkının davalı … tarafından yapılan hileler nedeniyle terekede bulunmayışı sebebiyle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere uğranılan zararlar nedeniyle şimdilik 10.000- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili; Özel belgede sahtecilik yapılmak suretiyle, haksız ve hukuka aykırı olarak alınan ve yok hükmünde olan 31.03.2011 tarih ve … Sayı ile ilan edilen 21.03.2011 tarih … no.lu karara ilişkin ortaklar kurulu kararı batıl olduğunun tespitini, … … Ltd. Şti’nin organlarından yoksun kalması sebebiyle, yeni yönetim kurulu oluşuncaya kadar tedbiren şirkete yönetici kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş etmiştir.
CEVAP: Asıl ve birleşen davada davalılar vekili; huzurdaki davanın şirket denetçileri tarafından açılması veya yönetici olmayan ortakların bu konuda karar almaları gerektiğini, dosyada diğer ortakların bu davanın açılması konusunda verdikleri herhangi bir ortaklık kararı bulunmadığını, davacının her türlü talebinin zamanaşımına uğradığını, Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/444 ve Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/853 Esas sayılı dosyasılarının devam ettiğini, Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/475 Esas sayılı dosyasında verilen kararın ise kesinleştiğini, davanın derdestlik ve kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca davacının 20/07/2012 tarihine kadar … Petrol Ltd. Şirketinin ortağı olmadığını, bu sebeple bu tarihten önceki dönemlerde meydana gelen şirket işlemlerine karşı itiraz ve şikayet hakkının bulunmadığını, kaldı ki muris …’nun Adli Tıp Kurumu raporu ile akıl sağlığına sahip olduğunun anlaşıldığını, esasa ilişkin olarak ise … Petrol Ltd. Şti’nin müdür seçimine ilişkin alınan ortaklar kurulu kararının 21/03/2011 tarihinde alındığını, 15/08/2011 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararıyla müvekkili …’nun şirket müdürü seçimine ilişkin ortaklar kurulu kararının bir kez daha onaylandığını, murisin .. Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketindeki hissesini …’na devrine ilişkin davanın Bakırköy 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/31 Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, davacının ise bu davada fer’i müdahil olduğunu, benzin istasyonunun kira sözleşmesinin bitmesi nedeniyle yeni kira sözleşmesinin … Ltd. Şirketi isimli firmaya yapılması nedeniyle … tarafından Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/444 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, murisin 2010 yılında bir kısım hissesini …’na satışının 06/04/2012 tarih 2012/2 sayılı Ortaklar Kurulu Kararının iptali için Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2012/475 Esas nosu ile görülen dosyada davanın reddine karar verildiğini, … Bankası Küçükçekmece Şubesinden vekalet yoluyla çekilen paralar ile ilgili davanın ise Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/559 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olduğunu, davacının tazminat talepleri ile ilgili davanın Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/444 Esas sayılı dosyası ile devam ettiği gibi ancak şirket namına ve şirkete ödenmesi için tazminat talep edilebileceğini belirterek öncelikle davanın husumet ve zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, muris adına atılan imzanın murisin eli ürünü olmadığı gerekçesiyle her iki davaya konu davalı …’nun 10 yıl süreyle …nin müdürlüğüne seçilmesi ve şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılınmasına ilişkin 21/03/2011 tarih ve 2011/01 sayılı Ortaklar Kurulu Kararının yoklukla malul olduğu, davalı … ile …’nun davalı şirkette bulunan hissesini dava dışı …’na hisse devir sözleşmesi ile sahip olduğu 735.000-TL’lik hissenin 405.000-TL’lik kısmını devrettiği, asıl davaya konu diğer 06/04/2012 tarih ve 2012/02 sayılı Ortaklar Kurulu kararının ise bu devrin onaylanmasına ilişkin olduğu, bu kararın imza bölümünün yine 06/04/2012 tarih 2012/1 numaralı kararın imza bölümünden kesilerek yapıştırıldığı iddia edilmiş ise de Küçükçekmece 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/551 esas sayılı dosyasında kararın aslının imza incelemesi için davalı tarafından sunulmaması nedeniyle davalının delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verildiği, söz konusu hisse devrinin onaylanması kararıyla ilgili davacılar tarafından daha önce 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/475 Esas sayılı dosyasıyla açtıkları davanın reddine karar verildiği, 06/04/2012 tarih ve 2012/02 sayılı Ortaklar Kurulu kararının sahteliğinin ispatlanmasının mümkün olmadığı, sahte oluşturulduğu kabul edilse dahi kararın dayanağı noter hisse devir anlaşmasındaki imza murise ait olup yaşı itibariyle devir sözleşmesi tarihi itibariyle murisin fiil ehliyetini haiz olduğu, öte yandan şirket ortağı olan kişinin diğer ortağa hisse devrinde ortaklık hakkının devrinin hisse satın alma tarihinde gerçekleşeceği, bu durumda alınacak ortaklar kurulu kararının açıklayıcı nitelikte olacağı, murisin sağlığında gerçekleşen satım ilişkisi ve sonrasında alınan ortaklar kurulu kararının muris tarafından talep edilmemiş olması nedeniyle yoklukla maluliyet talep edilmesinde hukuki bir fayda olmadığı, davacı …’nun 21/03/2011 tarih ve 2011/01 sayılı Ortaklar Kurulu Kararı için aynı sebeple sonradan dava açtığı için birleşen dava yönünden ise asıl dava nedeniyle derdestlik söz konusu olduğu, yine asıl dosyada yönetici sorumluluğu yönünden zarar göreninin ortak değil, şirket olduğundan davacının tazminatın doğrudan kendisine ödenmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı şirket … Petrol Ltd’nin 21/03/2011 tarih ve 2011/01 sayılı Ortaklar Kurulu Kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, 06/04/2012 tarih ve 2012/02 sayılı Ortaklar Kurulu Kararları yönünden davanın reddine, davalı …’na açılan davanın reddine, davalı … Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/806 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulu ile davacı … yönünden davanın kabulü ile davalı şirket … Petrol Ltd’nin 21/03/2011 tarih ve 2011/01 sayılı Ortaklar Kurulu Kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, birleşen davacı … yönünden davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAFSEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davacıların asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde herhangi bir genel kurul kararının iptaline yönelik talepleri bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/444 ve Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/853 sayılı dosyaları nedeniyle derdestlik itirazlarının olduğunu, davacıların 20/07/2012 tarihine kadar şirket ortağı olmadıklarını, bu nedenle bu tarihe kadar meydana gelen şirket işlemlerine karşı itiraz haklarının bulunmadığını, kaldı ki 15/08/2011 tarihinde ortaklar kurulunun aldığı kararla müvekkili …’nun yeniden şirket müdürü olarak seçildiğini, 21/03/2011 tarihli karara yönelik açılan davada hukuki yarar bulunmadığını, müvekkiline muris tarafından vekaletname ile her türlü yetkinin verildiğini, sahtecilik yapılmasına ihtiyacının bulunmadığını, muris tarafından hisselerin 29/06/2010 tarihinde müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin müdür seçilmek için zaten yeterli oy çoğunluğuna sahip olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl dava, davalı şirketin 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararı ile 10/07/2012 tarihli 2012/02 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve benzin istasyonu işletme hakkının kullanılamaması nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir. Birleşen dava ise davalı şirketin 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti yönünden kabulüne, diğer talepler yönünden reddine; birleşen davanın davacı … yönünden derdestlik nedeniyle reddine, davacı … yönünden kabulü ile 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça, asıl davada davacı tarafından dava dilekçesinde ortaklar kurulu kararlarının iptaline yönelik bir talepte bulunulmadığı, mahkemece dava konusu olmayan bir hususta karar verildiği ileri sürülmekte ise de dava dilekçesinde davanın konusu gösterilirken hem 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı hem de 10/07/2012 tarihli 2012/02 sayılı ortaklar kurulu kararının açıkça yok hükmünde olduğunun tespiti talep edilmiş olup, asıl davada davacı tarafından bahsi geçen ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine yönelik iradeleri dilekçede açıkça yansıtıldığından davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı şirketin 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararıyla davalı …’nun 10 yıl süreyle …nin müdürlüğüne seçilmesi ve şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılınması kararlaştırılmıştır. Asıl ve birleşen davada davacılar murisleri olan şirket ortağı …’nun toplantıya katılmadığı halde adına atılan sahte imza ile 21/03/2011 tarihli kararın alındığını ileri sürerek kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürmektedirler. Bu hususta Küçükçekmece 9.Asliye Ceza Mahkemesi 2015/347-2017/46 sayılı ceza dava dosyasında yapılan yargılamada o tarihte şirket ortağı olan …’nun, 21/03/2011 tarih, 2011/01 sayılı ortaklar kurulu toplantısı kararını yine o tarihte şirket ortağı olan muris … yerine imzaladığı, bu kararla ortaklardan …’nun şirketi tek imza ile temsile yetkili müdür atandığı, dava dışı … ile …’nun atılı suçu işlediği hususları sabit görülerek mahkumiyetlerine karar verilmiş, bahsi geçen karar … yönünden istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. TBK’nun 74.madde hükmü gereği; hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgular ile bağlı olup 21/03/2011 tarih, 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının müteveffa ortağın sahte imzası ile oluşturulduğu sabit hale gelmiştir. Yoklukla malul olduğunun tespiti istenilen kararın aldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 538/3 maddesinde ortaklar kurulu toplantısı için çağrı usulü öngörülmüş olup aynı hükmün son fıkrasında çağrı merasimine uyulmaksızın toplantı yapılabileceği düzenlenmiştir. Ancak aynı hükümde çağrı usulüne uyulmadan toplantı yapılabilmesi bütün ortakların hazır bulunması şartına bağlanmıştır. Somut olayda toplantının yapıldığı tarihte şirket ortağı olan muris …’nun gıyabında alınan karar, muris adına atılan sahte imza ile gerçekleştirilmiştir. Bu yönüyle karar yok hükmündedir. Davalı … karar tarihinde henüz pay defterine işlenmese de daha önce yapılan hisse devri sonucunda çoğunluk pay sahibi olduğunu ileri sürmektedir. Ancak bahsi geçen karar yok hükmünde olduğundan, davalı …’nun çoğunluk hisse sahibi olduğunun kabul edilmesi halinde de sonuç değişmemektedir.Diğer taraftan davalı tarafça sonradan 15/08/2011 tarihinde alınan kararla davalı …’nun şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür atandığı ileri sürülmekte ise de şirkete yeni müdür atanıncaya kadar yoklukla malul bulunan karara istinaden işlem yapılması mümkün bulunduğundan, sonradan aynı ortağın şirkete müdür seçilmesi yoklukla malul olan kararı geçerli hale getirmeyecektir. Genel kurul kararının yok hükmünde olması, hukuki yararı bulunan herkes tarafından, herhangi bir süreye bağlı olmadan ileri sürülebilir. Davacılar, muris …’nun vefatı ile şirkette miras hisselerine binaen ortak sıfatı kazanmışlardır. Şirketteki ortaklık sıfatlarını kararın alındığı tarihten sonra kazanmaları, kararın yoklukla malul olduğunun tespitini istemeye engel değildir. Davalılar vekili tarafından bildirilen dava dosyalarında 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararı ile ilgili talep bulunmadığından asıl ve birleşen dava yönünden derdestlik teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak; mahkemece 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararı yönünden verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin hükme yönelik diğer davalıların istinaf başvuru hakları bulunmadığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun davalılar … Ltd. Şti. ve … yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl ve birleşen davada davalı … Petrol Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Asıl ve birleşen davada davalılar … Petrol Enerji …Ltd. Şti. ve …’nun istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, Asıl dava yönünden; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın asıl ve birleşen davada davalı … Petrol Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Birleşen dava yönünden; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın asıl ve birleşen davada davalı … Petrol Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Asıl ve birleşen davada davalı … Petrol Ltd. Şti. tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, davacılar tarafından yapılan 108,30-TL posta masrafının asıl ve birleşen davada davalı … Petrol Ltd. Şti.’den alınarak davacılara verilmesine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022