Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/369 E. 2022/1634 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/369
KARAR NO: 2022/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2019
NUMARASI: 2018/438 Esas – 2019/1222 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile … plaka sayılı aracın aylık 2.000-TL karşılığında müvekkiline kiralanması ve ayrıca memnun kalınması halinde aracın müvekkiline 38.000-TL bedelle satılması konusunda anlaştığını, müvekkilinin teminat olarak 27/06/2016 tanzim ve 27/07/2016 vade tarihli, 38.000-TL bedelli senedi davalıya verdiğini, daha sonra aracı teslim ederek 2.000-TL kira bedelini davalı şirkete elden ödeyen müvekkilinin aracı satın almaktan vazgeçerek senedin iadesini istediğini, davalı şirket sahibinin senedin teslimi için aracın sigortasının da yapılması için baskı kurduğunu, müvekkilinin baskı altında kalarak aracın sigorta poliçesini yenileyip parasını ödediğini, ancak senedi iade etmeyen davalının senedi İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkili ile davalı arasında aracın kiralanması dışında bir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirketten borç da almadığını belirterek, müvekkilinin araç için ödediği 1.274,14-TL sigorta bedelinin davalıdan tahsiline, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğunun tespitine, icra takibinin iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı şirket tarafından davacıya 27/06/2016 tarihinde … plakalı aracın kiralandığı, kira bedeli olarak 2.000-TL belirlendiği ve ayrıca davacının kiralanan aracı satın alacağı ve araç bedeli olarak 27/06/2016 tanzim 27/07/2016 vade tarihli 38.000-TL bedelli senedi keşide ederek davalıya verdiği, davacının aracı satın almaktan vazgeçerek senedin iade edilmesini talep ettiği, ayrıca bu süre zarfında davacının 19/07/2016 tarihinde aracın sigortası için … Sigortaya 1.274,14-TL ödediği, davacı senet karşılığında aldığı aracı iade ettiği, bu nedenle senedin bedelsiz kaldığı iddiasında bulunulmuş olup, davacının davalıya yemin teklif ettiği, davalı şirket yetkilisinin yemin beyanında; davaya konu senedin davacıdan araç satışı karşılığında alındığına, araç satış bedeli olarak 38.000-TL üzerinden anlaşıldığına, 2.000-TL’nin elden alındığına, geriye kalan miktar için senet düzenlendiğine, senet bedelinin davacı tarafından ödenmeyip daha sonra senede konu aracın davacıdan alınarak 3. şahsa satıldığın ve araç bedelinin 3. şahıstan alındığına, bedelsiz kalan senet ile davalı hakkında icra takibi başlattığına dair yemin ettiği, davalı şirket yetkilisinin yemin beyanında, davaya konu senedin araç satışı karşılığında teminat senedi olarak alındığını ve bedelsiz kaldığını beyan ettiği, bedelsiz kalan senede dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, davanın sadece keşideci ve lehtar arasında açılmış olması ve senede dayalı defilerin 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından, davacının senedin iptali talebinin reddinin gerektiği, davacının sigorta bedelinin iadesi talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının poliçe bedeli ile fazlaya dair istemlerinin reddine, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen müvekkili lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava tamamen kabul edilmiş gibi sadece davacı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, reddedilen kısım yönünden müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini,ayrıca davacının müvekkilinden araç satın almak üzere bonoyu düzenleyerek verdiğini, ancak aracı 4 ay kullandıktan sonra iade ettiğini, müvekkilinin 8 ay aracı davacının almasını beklediğini,bu suretle müvekkilinin zarar gördüğünü ileri sürerek bu hususlar gözetilmeden karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı takipte borçlu olunmadığının tespiti ve kiralanan araç için yapılmış olan sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı şirket tarafından davacıya … plakalı aracın kiralandığı, kira bedelinin aylık 2.000-TL belirlendiği ve ayrıca aracın 38.000-TL bedelle davacıya satışının kararlaştırılarak satış bedelinin teminatı olmak üzere dava konusu 38.000-TL bedelli bononun alındığı, ancak davacının aracı satın almaktan vazgeçerek davalıya iade ettiği, davalının da iadeyi kabul ederek aracı teslim aldığı, sonrasında aracın davalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket yetkilisi de mahkeme huzurundaki yemin beyanında, aracın satış bedelinin teminatı olarak alındığını, ancak aracın başka bir kişiye satışı yapılarak bedelinin üçüncü şahısdan tahsil edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davaya konu bononun araç satış bedelinin teminatı olarak verildiği, satıştan vazgeçilmesi nedeniyle de senedin bedelsiz kaldığı anlaşılmakla, mahkemece dava konusu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve senet nedeniyle alacağı olmadığını bildiği halde takibe koyması nedeniyle alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak davacı tarafça takibe dayanak 38.000-TL bedelli bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve 1.274,14-TL sigorta poliçe bedelinin tahsili istemiyle dava açıldığı, peşin nispi harcın da bu tutar üzerinden tamamlanmış olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, sigorta poliçe bedelinin tahsili isteminin reddine karar verildiği, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama giderleri paylaştırılmadan dava tamamen kabul edilmiş gibi davacı lehine yargılama giderlerine hükmedildiği, yine davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına rağmen reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. HMK’nın 326/2 maddesinde; davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı hüküm altına alınmıştır. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca; reddedilen miktarı geçmemek üzere tarifenin üçüncü kısmına göre davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmelidir. Bu kapsamda somut olayda yargı giderinin tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılmasına, reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; yargı giderinin tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılmasına ve reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yargı giderlerinin tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılmasına ve reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 Tarih 2018/438 Esas 2019/1222 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında takibe dayanak 27/07/2016 vade tarihli, 38.000-TL bedelli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davacının 1.274,14 TL poliçe bedeli iade talebinin reddine, Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 7.600-TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 2.595,78‬-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 670,71-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.925,07‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 715,11‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 199,70-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 193-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 5.811,86-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 1.274,14-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalı tarafından ayrıca 121,30-TL istinaf başvuru harcı yatırılmadığından, yatırılan 671,4‬0-TL peşin istinaf karar harcından bu tutarın mahsubu ile bakiye 550,10-TL harcın istek halinde davalıya iadesine, Davacı tarafça yapılan 33-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 31-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/11/2022