Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/35 E. 2022/1081 K. 13.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/35
KARAR NO: 2022/1081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2018/350 Esas 2019/800 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile dava dışı sigortalı …AŞ tarafından Fransa’da mukim … şirketine gönderilen 22.400-kg fındık emtiasını nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını,ihraç edilen emtianın İstanbul’dan Fransa’ya taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiğini, emtianın dava dışı alıcı firma deposuna tahliyesi sırasında 30 adet vakumlu torbanın patlayarak hava aldığının tespit edildiğini, alıcı firma tarafından zarar gören emtianın teslim alınmasının reddedildiğini,eksper marifetiyle zararın tespit edildiğini, müvekkili tarafından sigortalıya 26.10.2016 tarihinde 6.827-euro tazminat ödemesi yapıldığını, davacının sigortalının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, tazminat ödemesinin davalı taşıyıcıya rücusu için 05.01.2017 tarihinde Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyada davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, haksız itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, hasara uğradığı bildirilen malların taşınmasının CMR Konvansiyonuna tabi olduğunu,davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının sigortalısının Fransa’ya ihraç ettiği ve davalı şirketin taşıdığı malların alıcıya 20.01.2016 tarihinde tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini,32 palet istiflenmiş her biri 25 kg ağırlığında 836 adet vakumlu torba içerisindeki fındık cinsi emtianın taşımasının yapıldığını, vakumlu torbaların her bir palette 28 adet olacak şekilde istiflenip, 9 adet plastik çember ve naylon streçler ile paletlere sabitlendiğini, hasarlandığı iddia edilen fındık cinsi emtianın hava ile temas etmemesine ilişkin steril, hijyenik bir ortamda taşınması gerektiğine dair gönderici tarafından bildirim,işaretin mevcut olmadığını,30 adet vakumlu torbanın delinmesi, hava alması ve torbaların vakumlu olma özelliğini kaybetmesi dolayısıyla emtianın hasarlı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, alıcı firmanın fındık emtiasını çikolata üretiminde kullanmasının çikolatanın tadında değişikliğe yol açacağı beyanlarından hareketle emtianın hasarlı değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, sonuçta fındık cinsi emtianın çikolata üretiminde kullanılmayacak olsa dahi tek başına satılma ve tüketilme ihtimali bulunduğunu, sovtaj hesabı yapılması gerektiğini, insan sağlığına uygun olmayan emtiaların yine resmi makamlarca öngörülen prosedüre uygun bir şekilde imha edildiğinin belgelenmesi gerektiğini, hasarlı emtianın imha edilmediyse ne şekilde kullanıldığı ve sovtaj bedelinin ne olduğunun belgelenmesi gerektiğini, davalının zarardan sorumlu tutulsa dahi sorumluluğun tespitinin CMR Konvansiyonu hükümlerine göre brüt kg bazında 8,33-SDR ile sınırlandırıldığını, davacı tarafından ödenen tazminatın taşıyıcı tarafından ancak gerçek mal bedeli üzerinden tazmin edilebileceğini, davanın … Sigorta AŞ’ye ihbar edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davanın süresinde açıldığı, zamanaşımının dolmadığı, davacının nakliyeci sorumluluk üst sınırından daha düşük olan ana zarar bedeli 25.534,85-TL’yi dava günü 6.827,50-EURO’nun TL karşılığı olarak talep ettiği, üst sınır hesaplamalara göre davacının 45.181-TL talep edebileceği, dava konusu hasarlanan emtia gıda ürünü olduğundan hava alması vb. durumunda insan sağlığına zarar verebileceğinden ürünün 2. el satışının mümkün olmayacağı, davacı sigorta şirketi ile sigortalı arasında nakliyat abonman sigorta poliçesi düzenlendiği,emtia davalı tarafından İstanbul’dan Fransa’ya nakliyesi esnasında 30 adet (750-kg) fındık torbasındaki vakumun patlaması nedeniyle hasara uğradığı davalının hasardan sorumlu olduğunden, davanın kabulü ile Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibe vaki davalı itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını,müvekkili şirketin taşıdığı malların Fransa’daki alıcıya tam ve hasarsız teslim edildiğini, fındık cinsi emteanın vakumlu torbalardan hava ile temas edecek şekilde boşaltıldığını, hijyenik gıda maddesi olduğuna dair hiçbir bildirim, işaret mevcut olmadığını, 30 adet vakumlu torbanın delinmesi nedeniyle torbaların vakumlu olma özelliğini kaybetmesi dolayısıyla emteanın hasarlı olarak kabulünün mümkün olmadığını, ürünün kolayca bozulacak bir ürün olmadığını, sovtaj hesabının da yapılması gerekirken yapılmadığını, davacı tarafın beyan ettiği şekilde ürünlerin hasarlı olduğu söz konusu olduğunda bu hususun laboratuvar veya resmi kurumlarca belgelenmesi gerektiğini,uygun bir şekilde imha edildiğinin de belgelenmesi gerektiğini, şayet imha edilmediyse ne şekilde kullanıldığı ve sovtaj bedelinin ne olduğunun belgelenmesi gerektiğini, alınan eksper raporunun taraflı olduğunu, bilirkişi raporunun buna göre düzenlendiğini, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; davacının sigortalısına ait 836 adet vakumlu torba fındık cinsi emtianın, davalı taşıyıcı tarafından Türkiye- Fransa arası taşıma sonunda, 30 adet vakumlu torbanın hasarlı olarak teslim edildiğinden, davacı tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin davacı tarafından başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafından Fransa’da bulunan alıcısına teslim edilmek üzere davalı taşıyıcıya 07.01.2016 tarihinde teslim edilen emtianın,alıcı tarafından 20.01.2016 tarihinde teslim alınmak üzere tahliyesi esnasında fark edilerek CMR senedine hasar notu şerh edilmiştir. Taşımanın güzergahı nedeniyle, olaya CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında TTK hükümleri esas alınacaktır. 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Somut olayda ;taşıma sırasında bir kısım emtianın zarara uğraması bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından CMR 32.madde uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Yine teslimde kısmi hasar iddiası olduğundan zaman aşımı teslim tarihinden itibaren başlayacaktır.20.01.2016 tarihinde başlayan 1 yıllık zamanaşımı süresi 20.01.2017 tarihinde dolacak olup, icra takibinin ise 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 05.01.2017 tarihinde başlatılmıştır.Diğer taraftan sigortalı tarafından zararın tazmini için davalıya 15.03.2016 tarihinde yazılı istekde bulunulmuştur.1 yıllık zamanaşımı süresi doladığından davalı vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Taşıyıcının mesuliyeti, anılan konvansiyonun 17 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya ve hasardan mesuldür. Açıklanan bu sorumluluk kapsamında istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli de CMR’nin 23-28. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Anılan maddeler uyarınca taşıyıcının sorumluluğu sınırsız değildir. Buna göre, CMR’de temel ilke taşıyıcının gerçek zararı aşmamak üzere sınırlı sorumlu olması, meydana gelen gerçek zararın anılan maddelerde belirlenen sınırlı sorumluluk miktarını aşması halinde taşıyıcının, anlaşma uyarınca sınırlı sorumluluk miktarı kadar sorumlu olmasıdır. Davalı vekili, eşyanın ambalajinın yüke uygun yapılmasının göndericinin sorumluluğu olduğu ve ambalajın yeterli olduğunu göndericinin ispatlaması gerektiği, hasarın taşıma sırasında oluşmadığını ve exper raporunda gerçek zararın tespit edilmediğini ileri sürmüştür. Emtia davalı taşıyıcı tarafından CMR 9/2 ye göre taşıma senedinde herhangi bir çekince konulmadan teslim alınmasına göre taşıyıcının yükü ve ambalajlarını iyi durumda aldığı var sayılacaktır. Bu karinenin aksini ispat külfeti davalı taşıyıcı üzerindedir. Eksper ve bilirkişi raporunda; yükün ambalajının uluslararası taşımalara uygun olduğu, vakumlu torbaların her bir palette 28 adet olacak şekilde 9 adet plastik çember ve naylon streçler ile paletlere sabitlendiği, hasarın ambalajının kifayetsiz olması nedeniyle değil, vakumların taşıma/ tahliye esnasında patlatılması neticesinde oluştuğu tespit edilmiştir. Taşıyıcı ,taşıma sürecinde meydana gelen hasardan sorumlu olup somut olayda sorumluluktan kurtarabilecek sebeb ileri sürmemiştir.Fındık cinsi emtianın,vakumlu ambalajlarının bozulmuş olması nedeniyle ikinci el kullanımının mümkün bulunmadığı tespit edilmekle sovtaj indirimi gerektiğine dair istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Hasarlı emtia 750 kilogramdır.Ürünün bedeli 7.327,50-euro hesaplanmıştır.Davacı tarafından sigortalıya 26.10.2016 tarihinde 6.827- euro ödenmiştir. CMR kapsamında davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı brüt kilogram başına 8,33 SDR olduğundan takip tarihi itibarı ile 1 SDR 4,8384-TL olmakla (üst sınır 45.181-TL), davacının talep ettiği 6.827,50-euronun kadri maruf ve sorumluluk limiti altında kaldığı belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle ;hasarın davalı taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiğinin CMR senedine yazılan hasar notundan anlaşıldığı,davalının sınırlı sorumluluk hükümleri dahilinde sorumlu olduğu ,emtia gıda maddesi olduğundan sovtajı olmadığının kabulünde isabetsizlik olmadığı,zamanaşımı süresinde icra takibinin başlatıldığı,hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 2.117,39-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 529,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.588,04‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2022