Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/345 E. 2020/429 K. 17.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/345
KARAR NO: 2020/429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2019/166 Esas – 2019/241 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/04/2020
Davanın milletlerarası yetkisizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davalının Almanya’da … şirketini kurarak şirkete yatırımcı aradığını, çok sayıda kişiden para topladığını, davalının şirkete ait paraları göstermelik işlemlerle yok ettiğini, davacı ve daha bir çok kişinin dolandırıldığını, davalının bu eylemleri nedeniyle Hamburg Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2013 tarihli kararı ile dolandırıcılık suçundan 5 yıllık mahkumiyet kararı aldığını, borçlunun şirkete yatırılan paraları amaç dışı kullandığını ve yatırımcıları dolandırdığının ceza mahkumiyeti kararı ile sabit olduğunu, işlediği haksız fiil sebebiyle davalı hakkında Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesince tüketici iflası açıldığını, davacının haksız fiilden doğan alacağını iflas masasına yazdırdığını, davalının Muğla Bodrum Bitez’deki taşınmazını kötü niyetli olarak iflas tasfiyesinde beyan etmediğini beyanla, 16.625,40 euro’nun davalının 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının … den olduğu iddia edilen alacağının ticari alacak kapsamına girdiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemelerin Berlin Mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, husumetin … şirketine yöneltilmesi gerektiğini, davalı müvekkilinin dava dışı … şirketinin üyesi olduğunu, ticari ilişki ile müvekkilinin sorumlu olmasının mümkün olmadığını, müvekkili aleyhine açılmış başka davalar varsa bu davanın derdestlik sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;yatırımcılardan toplanan ve şirkete yatırılan paraların başka amaçlarla kullanılmış olması haksız fiil olup 6762 sayılı TTK nun 336/5.maddesi kapsamında kaldığı, bu maddeye göre yönetim kurulu üyelerinin şirket alacaklılarına karşı müteselsilen sorumlu olduğu, 6102 sayılı TTK nun 553/1.maddesinde de 6762 sayılı TTK’nun 336/5.maddesine benzer bir düzenleme yer aldığı ve TTK 561.maddesine göre sorumlular aleyhine açılacak davanın şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği, davalının eyleminin haksız fiil oluşturduğu gerekçesine dayanarak bu davanın açılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, dava konusu şirketin ise tarafların kabulünde olduğu üzere Almanya’da faaliyet gösteren bir şirket olduğu, davalı tarafça milletlerarası yetki itirazında bulunulduğu, kaldı ki TTK’nun 561.maddesinin kesin yetki halini düzenlediği, dava konusu şirketin Almanya’da kurulan şirket olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin söz konusu şirketin faaliyet gösterdiği Almanya Hamburg Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili şirket merkezinin yetkisinin kesin yetki kuralı değil, seçimlik yetki olduğunu, kaldı ki, haksız fiil etkilerini Türkiye’de gösterdiğini, davalının alman hukukuna göre “kişisel” iflası ve ayrıca gerçek kişinin (türkiye’de bulunan) kişisel malvarlığı ile sorumluluğunun olduğunu,davalının mutad meskeninin Türkiye olduğunu,borçlunun Almanya dışında bulunan mal ve hakları yabancı ülkedeki iflas masasına konu olmaktan çıktığını, müvekkilinin Türk Mahkemelerinin himayesine muhtaç olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak alacaklının yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkindir. MÖHUK 40. maddede “Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.” hükmü düzenlenmiştir. Türk mahkemelerini yetkili kılan bir iç yetki kuralı varsa ,Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi de mevcuttur. TTK’nın 553. maddesinde şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin.. sorumluluğu düzenlenmiş, 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.Yine 9. maddede Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması halinde yetki düzenlenmiş olup, maddeye göre Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme davalının Türkiye’de mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir.Davaya konu takibe davalı tarafça yapılan itirazda verilen vekaletnameye göre davalının adresi Şişli /İstanbul olarak belirtilmiştir. Buna göre Türkiye’ de yerleşim yeri bulunmayan davalının mutad meskeni Şişli/İstanbul’dur. HMK 9. maddesine göre davada mahkeme yetkili olup, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yetkisizlik kararının kaldırılmasına, tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın 6545 sayılı yasanın 45.maddesi ile değişik 5235 sayılı kanunu 5.maddesi gereği heyetçe bakılmak üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2019 tarih ve 2019/166 Esas – 2019/241 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,” Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/04/2020