Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/326 E. 2023/662 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/326
KARAR NO: 2023/662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2019
NUMARASI: 2015/456 esas 2019/281 karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/05/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; borçlu … aleyhine 23/05/2014 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile 51.285,99-TL cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun borcu olmadığını beyanla takip konusu borca ve ferilerine süresinde itiraz ettiğini, davalı borçlunun müvekkiline 51.285,99-TL borcunun bulunduğunu belirterek, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine takip miktarının %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacı şirkette yönetici pozisyonunda yaklaşık 5 yıl çalıştığını, müvekkilinin bu çalışma süresi boyunca davacı şirketin ofis kiralanması, personel alımı, yurt dışı temaslar, yurt içi temas ve tanıtımlar gibi pek çok işini yaptığını, müvekkilinin yaptığı çalışmalar ile ilgili olarak davacı şirketin müvekkilinin hesabına avans olarak paralar gönderdiğini, bu paralar ile müvekkilinin davacı şirket adına harcamalar yaptığını ve harcama belgelerini davacı şirkete ibraz ettiğini, bu harcama belgelerinin tamamı davacı şirkete ibraz edilmek suretiyle bu avansların kapatıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; avans verilince iş avansı hesabına borç kaydedileceği, avans kapandığında veya iade edildiğinde iş avansı hesabına alacak kaydedileceği, dava konusu hesapta taraflar arasındaki avans açısından 30.09.2013 tarihi itibarı ile davalının davacıya 51.285,99-TL borcunun bulunduğu, davalının, davacı şirketin kurucu ortağı, ilk yönetim kurulu üyesi ve C grubu imza yetkilisi olduğu, masraf beyan formları incelendiğinde toplam 12.583,24-TL masrafın şirket için yapılması gereken harcamalar olduğuna kanaat getirildiği, bu nedenle davacı tarafın 51.285,99-TL alacağından, şirkete gerekli masraflar olarak kabul edilen 12.583,24-TL’nin mahsubu sonrasında davacının 38.702,75-TL alacaklı olduğu, alacak likit olduğundan tarafların tazminat taleplerinin yasal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; anonim şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için şirket genel kurulundan karar alınması gerektiğini, davacı tarafça böyle bir karar alındığına dair belge sunulmadığını, böyle bir kararın varlığı dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiğini, mahkemece müvekkilince sunulan harcama belgelerinin dikkate alınmadığını, sunulan tüm masrafların şirket adına yapıldığını, bir kısmında müvekkilinin adı geçse de bu harcamaların da şirket adına yapıldığını, ayrıca müvekkilinin 180.000-TL civarında işçilik alacağı bulunmasına rağmen geçersiz ibranameyi geçerli saydığını, bu belgeye dayanarak karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirket tarafından şirketin eski yönetim kurulu üyesi olan davalıya avans olarak yapılan ödemelerin, yönetici sorumluluğu kapsamında tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davalının davacı şirket ortağı, yönetim kurulu üyesi ve SGK’lı çalışanı iken 16.12.2013 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, 07.01.2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, 31.12.2013 tarihi itibariyle de şirketteki hizmet akdinin sonlandırıldığı, davacı şirket kayıtlarına göre; davalının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönem içerisinde 13.01.2012-30.09.2013 tarihleri arasında toplam 55.868,21-TL avans ödemesi yapılıp 4.582,22-TL harcamanın şirket adına yapıldığı kabul edilerek düşülmesi sonucunda davalının 51.285,99-TL bakiye borcunun bulunduğu, davalı tarafından ise yapılan masrafların listelendiği masraf beyan formları ile dayanak harcama belgelerinin ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yönetici sorumluluğuna dayanması nedeniyle, 6102 sayılı TTK’nın 408/1, 553/1ve 479/3-c maddeleri gereği, anonim şirket yöneticisi olan davalı hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, şirket genel kurulunda karar alınması gerekmekte olup, bu husus tamamlanabilir dava şartı niteliğindedir. Bu durumda genel kurul kararı alınmadan dava açılması halinde, davacı tarafa genel kurul kararı alınarak ibrazı için süre verilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Somut olayda dava tarihinde ve ilk derece yargılaması sırasında şirket genel kurulunda bu yönde alınmış bir karar ibraz edilmemiş olsa da; ilk derece mahkemesi karar tarihi sonrasında istinaf aşamasında davacı şirket 11.12.2019 tarihli genel kurulunda, davalı aleyhine görev yaptığı dönemle ilgili olarak icra takibi veya sorumluluk davası açılmasına, açılmış veya açılan takip ve davalara onay verilmesine yönelik karar alınarak söz konusu genel kurul kararının dosyaya ibrazı ile bu eksiklik giderilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan son bilirkişi raporunda; davalının ibraz ettiği tüm masraf beyan formları içeriğindeki harcamaların şirket işleri için yapıldığı kabul edilerek, masraf beyan formları toplamı olan 12.583,24-TL’nin davacı alacağından mahsubu gerektiği tespit edilmiş olup, mahkemece de bu rapor doğrultusunda 38.702,75-TL alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı şirkete ait banka hesap özetinde 22.08.2013 tarihinde davalıya gönderilen 7.000-TL’ye ilişkin olarak “yeni ofis için depozito+kira bedeli” açıklaması yer almaktadır. Dolayısıyla bu paranın davalının şahsi harcamasına ilişkin olmayıp şirketin kira ve depozito ödemesi için davalıya gönderildiği, depozito tutarının da nihayetinde şirkete geri döneceği sabittir. Bu durumda mahkemece hükmedilen bedelden bu tutarın indirilmesi ile 31.702,75-TL alacağa hükmedilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin, müvekkilinin sunduğu harcama belgelerinin mahkemece dikkate alınmadığı yönündeki istinaf nedeni yerinde olmadığı gibi, davalının, masraf beyan formu sunulmayan diğer harcamaları da davacı şirket adına, şirket işleri için yaptığına dair başkaca bir delil ibraz edilmemiştir. Diğer yandan davalı vekilince, müvekkilinin davacı şirketten işçilik alacağı bulunduğu ileri sürülmüşse de, bu hususta herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle mahkemece davalının ibraz ettiği masraf beyan formları dışında davacı şirketin ofis kirası için gönderildiği anlaşılan 7.000-TL kira ve depozito açıklamalı ödemenin de düşülmesiyle bakiye 31.702,75-TL alacağa hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Bununla birlikte yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak “davanın 31.702,75-TL alacak üzerinden kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/456 Esas – 2019/281 Karar sayılı 20/03/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 31.702,75-TL alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına, Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine %20 oranında hesaplanan 6.340,55‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Reddedilen kısım yönünden davalı lehine %20 oranında hesaplanan 2.516,64-TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; Alınması gereken 2.165,61-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme ve icra veznesine yatırılan toplam 875,84‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.289,77‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan toplam 903,54‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 450-TL bilirkişi ücreti ve 112-TL posta masrafı olmak üzere toplam 562-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 347-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin davanın reddine oranında hesaplanan 19-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısım davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 4.607,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 660,95-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 24,50-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 15-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 38-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 14-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/05/2023