Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/294 E. 2020/269 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/294
KARAR NO : 2020/269
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/1017 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçluların alacağı semeresiz bırakma amacı ile takibe itiraz ettiklerini, haklarında kesinleşen bir çok icra dosyası bulunduğunu, davalı şirketin tüm malvarlığının hacizli olduğunu, müvekkil şirketin alacağının semeresiz kalmaması amacı ile her iki davalı yönünden, öncelikle teminatsız haciz kararı verilmesini, mahkemece bu talebin kabul edilmemesi halinde uygun bir teminat mukabilinde davalı borçluların menkul, gayrimenkul ve 3. Kişilerdeki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyaya fatura suretleri dışında belge sunulmadığı, fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge olup tek başına alacağın varlığını ve muaccel olduğunu göstermeye yetecek belgelerden de olmadığı, dosya içine sunulan belgelerin talepte bulunanın alacaklı olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp alacağın varlığı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiği ve karşı tarafın malvarlığını kaçırmaya çalıştığına ilişkin dosya içerisine herhangi bir delil de sunulmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin muhtelif tarihlerde davalı şirkete lastik vs. satışı yaptığını, fatura alacaklarından kaynaklanan 43.052,81-TL borcu bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 03/01/2019 tarihli borç ödeme protokolü akdedildiğini, davalı …’ın ise şirket yetkilisi olarak müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile işbu protokolü imzaladığını ve borcun tamamından sorumlu olduğunu beyan ve taahhüt ettiğini, tüm faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile de müvekkilinin alacaklı olduğunun sabit olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, mahkemece borç ödeme protokolünün incelenmediğini, sözleşmede davalıların borcu kabul ettiğini ve ödeme taahhüdünde bulunduklarını, davalı şirketin malvarlığının başkaca alacaklıların başlatmış oldukları icra dosyaları nedeni ile haczedildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak her iki davalı yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacı ile borçlu şirket arasında 03/01/2019 tarihli borç ödeme protokolü akdedildiği, davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla protokolün imzalandığı; ödeme tablosunda 1.taksitin 28/02/2019 tarihinde 5.000-TL, 2.taksitin 31/03/2019 tarihinde 10.000-TL, 3.taksitin 30/04/2019 tarihinde 14.000-TL, 4.taksitin 31/05/2019 tarihinde 14.052,81-TL olmak üzere toplam 43.052,81-TL tutarındaki borcun 4 taksit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, alacağın taksit vadeleri geçmekle muaccel olduğu, borçlu şirket bakımından kanaat verici delilin dosyaya sunulduğu,yaklaşık ispatın gerçekleştiği anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince talebin faturaya dayalı olduğu gerekçesiyle istem reddedilmiş ise de ,talep faturalar yanında borç ödeme protokolüne dayalı yapılmıştır. Asıl borçlu şirket yönünden İİK 257 vd. maddelerindeki ihtiyati haciz talep edilebilmesi için gereken koşulların somut olayda oluştuğu göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin şirket yönünden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesi yerinde görülmediğinden hükmün kaldırılarak ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir. Müteselsil kefil bakımından da ihtiyati haciz talep edilmişse de ,müteselsil kefilin sorumluluğuna başvuru koşullarının mevcut olup olmadığı yapılacak yargılama neticesinde belirleneceğinden yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle kanaat verici delilin dosyada mevcut olmadığının kabulu gerekmektedir.Adı geçen davalı yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin Davalı … bakımından istinaf başvurusunun HMK 353/(1)b-1 gereği esastan reddine ,2- Davalı …. Ve Tic. Ltd.şti yönünden istinaf başvurusunun kabulune;İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1017 Esas sayılı 17/12/2019 tarihli ara kararın asıl borçlu …San. Ve Tic. Ltd.şti yönünden HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “43.052,81- TL alacak yönünden alacağın %15 ‘ine tekabül eden 6.457,92- TL teminat (nakit veya kesin-süresiz teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçlu … San. Ve Tic. Ltd.şti’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İİK nun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İhtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu …icra dairesinin … esas sayılı dosyasında infazına,İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,”İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Teminatın tamamlanmasına dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 05/03/2020