Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/291 E. 2022/1506 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/291
KARAR NO: 2022/1506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2017/1402 Esas 2019/1061 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin alacağından dolayı davalı şirket aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirketin kötü niyetli itirazı sonucunda takibin durduğunu, müvekkil şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun gerek icra dosyası içeriğindeki müstenidat belgelerden, gerekse müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarından anlaşılacağını belirterek davalı şirketin vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı şirket aleyhine en az %20 icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davacının taşıma hizmetinde hatalı iki teslimat mevcut olduğunu, müvekkilin ayıplı hizmet nedeniyle zarara uğradığını, müvekkilinin İngiltere’ de bir şirketi olup, bu şirketten Türkiye’deki şirket ardiyelerine bir kısım malın davacı vasıtasıyla taşındığını, müvekkilin malların hangi ardiyeye taşınacağı konusunda ayrıntılı bilgi vermesine rağmen malları kendince 2 parçaya bölerek ilgisi bulunmayan iki ayrı firmanın ardiyesine bıraktığını, malların yanlış ardiyelere bırakılması nedeniyle,fahiş miktarda bekleme ve kira masrafı ödendiğini 20.000-TL zarar uğradığını, müvekkilin zararı ile ilgili olarak karşı tarafla yapılan e-posta, mesaj ve whatsapp yazışmalarının mevcut olduğunu, bu yazışmalardan görüleceği üzere malların yanlış yerlere bırakıldığının açık olduğunu, davacının zararı makul bir şekilde karşılayacağını belirttğini, ancak cari hesaba dayalı takip başlattığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında 2017 yılı içinde gerçekleşen bir ticari ilişki bulunduğu, davacının davalının emtialarını yurtdışından Türkiye’ye taşıdığı hususunda ihtilaf olmadığı,davacının, … Ltd.(Londra-İngiltere) firmasından yüklediği emtiaları, İngiltere’den Türkiye’ye taşıması nedeniyle 2.930-Euro bedelli ve …(Almanya) firmasından yüklediği emtiaları Almanya’dan Türkiye’ye taşıması sonucunda 925-Euro bedelli, olmak üzere toplam tutarı 3.855-Euro olan iki adet Navlun/Gümrükleme/Ordino içerikli faturaları düzenlendiği, davalının taşıma hizmetinin ayıplı olarak verildiğine dair bir delil ibraz etmediği,davalı şirket tarafından toplamda 952.47+4365,48=1.317,95-euro ödeme yapılarak 2.537,05-euro bakiye borcçlu kaldığı, takip talebinde %7 faiz oranı talep edilmiş olup istenen faiz türü belirtilmediğinden, %7 oranında yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren %7 oranında yasal faiz işletilmesine,TL karşılığı üzerinden hesaplanan %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkiline ait ticari defterlerin incelenmesi sırasında hazır bulunmalarına imkan tanınmadığını, bilirkişi tarafından e-posta yoluyla temin edilen belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, incelemede sunulması gereken ayıp faturaları üzerinde inceleme yapılamadığını, ayıplı hizmete ilişkin faturalar incelenmeden tek taraflı olarak tespitlere dayalı karar verilmesinin doğru olmadığını, malların bırakılacağı adresin açık bir şekilde belirtilmesine rağmen hatalı olarak iki farklı ardiyeye bırakıldığını, müvekkilinin fahiş ardiye ücreti ödemek zorunda kaldığını, bahsi geçen faturaların yerinde inceleme yapılmak suretiyle tespitinin gerektiğini, müvekkiline ait fatura ve ardiye ücretlerine ilişkin dekontların yerinde inceleme sırasında sunulacağının belirtilmesine rağmen bu delillerinin dikkate alınmadığını, müvekkilinin zararı ile ilgili karşı tarafla yapılan e-posta, SMS, whatsapp yazışmaları bulunduğunu, eksik inceleme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma (navlun) ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkizdir. Davalı ise, davacının teslimatı hatalı olarak başka bir ardiyeye yaptığını, fahiş ardiye ücreti ödemek zorunda kaldığını ve zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde, uyuşmazlık konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak davalı tarafından 18/05/2017 tarihli 2.930-Euro bedelli faturanın BA bildirimine konu edildiği, Davacı tarafından gerçekleştirilen taşıma hizmeti davalı tarafından inkar edilmemekte olup teslimatın belirtilenden farklı bir antrepoya yapıldığı ileri sürülmektedir. Ancak bilirkişi tarafından ticari defterlerinin incelenmesi sırasında hizmetin ayıplı verildiğine ilişkin faturaların ve bu konudaki davacı ile yazışmalarının ve delillerinin incelenmediği belirtilmekte ise de bahse konu belge ve delillerinin yargılamanın hiç bir aşamasında ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Taşıyıcının davalıyı zarara uğrattığı iddiasını kanıtlar delil sunulmamıştır. Bu durumda davacının iki adet fatura içeriği taşıma edimini yerine getirdiği ve taşıma ücretine hak kazandığı, davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile davacının davalıdan bakiye alacağının tahsiline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 784,54-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 196,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 588,40-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2022