Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/286 E. 2022/1879 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/286
KARAR NO: 2022/1879
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI: 2017/759 Esas – 2018/630 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı hakkında Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 23.748,26-TL asıl alacak için icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ederek, durmasına sebebiyet verdiğini, takibin dayanağının davalıya elden verilen ödemelere karşılık, davalı borçlu tarafından davacıya verilen 06/03/2012 vadeli senet olduğunu belirterek bu nedenle haksız itirazın iptaline takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; … nun devrini almak için kendisinin ve …’nin şirket sahibi olan …’ya toplam 50.000-TL senet verdiğini, …’nin ortaklıktan ayrılmak istediğini, bunun üzerine davacının …’nin %50 payına talip olduğunu, ortaklık amacı ile 01/11/2011 tarihinde 6.000-TL, 04/11/2011 tarihinde 6.500-TL, sonradan 6.900-TL olmak üzere 19.400-TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin şirket sahibi …’ya ödeme olarak verildiğini, vermiş olduğu bedel karşılığında davacıya toplam 19.400-TL bedelli senedin verildiğini, ancak …’ya hisse devri için verilen senetlerin zamanında ödenmemesi nedeni ile takipler yapıldığını, kendisinin toplamda 68.000-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını ve sıkıntı yaşayınca anaokulunu kapatmak zorunda kaldığını, dava konusu alacağın şirket hissesi karşılığında …’ya ödendiğini, kendisine ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, zamanaşımına uğrayan bononun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, bononun önünde veya arkasında açıkça “teminat senedidir” şeklinde bir ifade bulunmadığı, bononun arka yüzünde yazan “Anaokulu ortak çalışma için alınan bedel” ifadesinin senedin teminat senedi olarak verildiği anlamını çıkarmaya yeterli olmadığı, davalının davacının ortaklık düşüncesi ile çeşitli zamanlarda ödemeler yaptığını kabul ettiği, bu durumda davalının ya bu ödemelerin iade edildiğini ispatlamak ya da bir sebeple bu ödemelerin karşılığının verildiğini kanıtlamak zorunda olduğu, taraflar arasında geçerli olan ve mahkemeye sunulan protokol veya yazılı belge, sözleşme bulunmadığı, senedin teminat amacıyla verildiği iddiasının ispatlanamadığı, davacının işlerin iyi gitmediğini düşünerek verdiği paraların iadesini istediği yönündeki davalının kabulü dikkate alındığında ilamsız takibe konu edilen bono nedeniyle davacının alacak hakkının olduğu, bonodaki vadeden takip tarihine kadar hesaplanan yasal faizin 4.413-TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yasal faiz uygulanmasına, asıl alacak olan 19.400-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; senedin teminat senedi olduğunu, kayıtsız ve şartsız borç ihtiva etmediğini, anaokulu işleten şirket hissesinin alınması için anlaştıklarını, davalının 25.000-TL ödemesi gerektiğini, 19.400-TL ödediğini, 5.600-TL ödemediği için şirket hisselerini üzerine alamadığını, müvekkilinin anaokulu ile ilgili masraflara ve borçlara tek başına katlanmak zorunda kaldığını, bahsi geçen senedin taraflar arasındaki ortaklığı ortaya koyduğunu, senedin arkasında açıkça anaokulu ortaklığı (… Ltd Şti) karşılığı verildiğinin ve ortaklığın yarı yarıya olacağının yazdığını, davalının davranışları ile anaokulu işletmesinin açılış evraklarının tamamlanmasına engel olduğunu, davacının ortak sıfatıyla kızının hesabına paralar gönderdiğini, senedin zamanaşımına uğraması nedeniyle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, davacı tarafından başkaca deliller sunulmadığını, senedin arkasında anaokulu ortak çalışmasından bahsedilmesi nedeniyle bu senedin davacının iddiasının aksi yönünde olduğunu, savunmalarının mahkemece hiç bir şekilde dikkate alınmadığını, davacının ortaklık düşüncesi ile hareket etmesi nedeniyle müvekkilinin iade yükümlülüğü altında olduğu bir bedel bulunmadığını, davacının ortaklık için üzerine düşeni yapmadığını, davacının kasıtlı olarak hisseyi almaması nedeniyle müvekkilinin ödeme yükümlülüğü altına sokulmasının mümkün olmadığını, senedin arkasındaki yazının senedin teminat için verildiğinin açık delili olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıya borcu bulunmamakla birlikte takip öncesi temerrüte düşürülmesinden müvekkilinden takip öncesi için faiz talep edilemeyeceğini, hukuken geçerli bir bono bulunmadığını, senedin zamanaşımına uğraması nedeniyle takip öncesi işlemiş faize hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; bono bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, icra takibinin dayanağı olan senedin davalıya elden verilen ödemelere karşılık olarak alındığını belirterek senet bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davalı ise, davacının anaokulu işleten …Ltd. Şti’nin hissesini almak için kendisine verdiği 19.400-TL’nin dava dışı …’ya ödeme olarak verildiğini, davacının verdiği bedel karşılığında davacıya 19.400-TL’lik senedi verdiğini, bakiye hisse bedeli 5.600-TL’yi ödemediği için hisse devrinin gerçekleşmemesi üzerine davacının paranın iadesini talep ettiğini, senedin teminat senedi olduğunu belirterek davanın reddini savunmaktadır. Davacının alacağını dayandırdığı bononun tanzim tarihi 01/02/2012 olup, tanzim itibariyle 6762 sayılı TTK’nın uygulanması gerekmektedir. Takip konusu bono ile ilgili anılan kanunun 690. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 661/l. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Somut olayda icra takibi ise 01/09/2014 tarihinde başlatılmıştır. Bu yönüyle davacının hamili olduğunu belirttiği bononun, mahkemece kabul edilenin aksine zamanaşımına uğramadığı, HMK m.199 ve 205 uyarınca kesin delil niteliğine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında senet bedeli 19.400-TL’nin davacı tarafından davalıya ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı senedin teminat için verildiğini, borç ikrarı niteliğinde olmadığını ileri sürmektedir. Senedin arkasında “anaokulu ortak çalışma için alınan bedel” ifadesi bulunmaktadır. Davalı savunmasında, davacının anaokulu işletmecisi …Ltd Şti’nin yarı hissesine talip olduğunu, ancak anaokulunun işletilemeyerek kapandığını beyan etmiştir. Davalı tarafından sunulan 01/11/2011 tarihli belgede ise davacının imzası bulunmayıp her iki tarafın …Ltd. Şti’nin tasfiye edilmesinden sonra %50’şer hisseli yeni şirket kurulacağı, yeni kurulacak şirkete mahsuben davacının 6.000-TL ödeme yaptığı yazılıdır. Senet arkasında yer alan “anaokulu ortak çalışma için alınan bedel” ifadesi bu doğrultuda değerlendirildiğinde, tarafların anaokulu işletmek üzere bir şirket kurmayı amaçladıkları, davacının yeni kurulacak şirket payı için davalıya ödeme yaptığı, ancak yeni şirketin kurulmadığı, böylelikle senedin davacı yönünden karşılıksız kaldığı anlaşılmaktadır. Davacının …Ltd. Şti’nde pay sahibi olmaması nedeniyle davalının paraların şirkete harcandığı savunmasının davalının davacıya ödeme yapmamasının gerekçesi olamayacaktır. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde senet arkasında yer alan kayıt nedeniyle senedin teminat senedi olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Senedin kambiyo vasfının devam etmekte olduğu da dikkate alındığında mahkemece sonuç olarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Her ne kadar davalı tarafça takibin öncesinde temerrütün gerçekleşmemesi nedeniyle işlemiş faize hükmedilemeyeceği ileri sürülmüş ise de yukarı açıklandığı üzere senedin kambiyo vasfını haiz olduğu ve senette yazılı vade tarihi itibariyle temerrütün kendiliğinden gerçekleştiği anlaşıldığından davacı alacaklı senedin vade tarihinden itibaren faize hak kazanmıştır.Mahkemece davacının hamili olduğu senedin teminat senedi olmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte mahkemece kabul edilenin aksine senedin kambiyo vasfına sahip olduğu da nazara alınarak davanın Dairemizce belirtilen gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile kabulü doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, değişen gerekçe ile davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, likit ve belirlenebilir nitelikteki alacak için davacı yararına icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2018 Tarih 2017/759 Esas – 2018/630 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne; İstanbul Anadolu 25. İcra Dairesi’nin 2014/16283 esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yasal faiz uygulanmasına; Asıl alacak olan 19.400-TL’nin %20’si oranında 3.880-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ;Alınması gereken 1.325,21-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan peşin 286,87-TL ve icrada yatırılan 118,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 919,64-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 433,27‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 600-TL bilirkişi ücreti, 150‬-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 750-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.328-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 405-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından sarf edilen 11-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/12/2022