Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/283 E. 2020/437 K. 20.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/283
KARAR NO: 2020/437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/694 D.İş 2019/694 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2020
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili dilekçesinde; borçlu firmanın müvekkiline olan borçlarına karşılık 22/04/2019 düzenleme tarihli, 30/06/2019 ödeme günlü, toplam 100.000-TL bedelli ve 22/04/2019 düzenleme tarihli, 30/07/2019 ödeme günlü, toplam 100.000-TL bedelli 2 adet senet düzenleyerek müvekkiline verdiğini, ancak ödeme tarihleri geçmesine karşın ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle 200.000-TL alacak için borçluların taşınır ve taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 200.000-TL alacak yönünden borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Muterizler vekili, 22.04.2019 tanzim tarihli ve 30.06.2019 ödeme tarihli 100.000-TL bedelli ve 22.04.2019 tanzim tarihli ve 30.07.2019 ödeme tarihli 100.000-TL bedelli iki adet senedin düzenleyicilerinden …’nin tacir sıfatını haiz olmadığından kambiyo senedi üzerinde yazılı ibare ile yetki sözleşmesi yapılmasının mümkün olmadığını, ihtiyati haciz isteyen şirketin Mersin’de kurulu olduğu, senedi düzenleyen şirketin ise Ankara’da kurulu olduğunu, senetlerin düzenlendiği yerin de Ankara olduğundan genel yetki kuralları uyarınca Ankara Mahkemeleri’nin yetkili bulunması nedeniyle aleyhine verilmiş olan 2019/694 değişik iş ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; somut olayda, takip dayanağı bonolarda, ihtilâf halinde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, lehtar ve keşidecinin tacir sıfatını haiz oldukları, bu durumda, HMK’nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, TTK’nun 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimsenin, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olacağından ve itiraz eden borçlu şirket lehine taahhütte bulunduğu gerekçesiyle itiraz edenin ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Muterizler vekili istinaf dilekçesinde; …’nin aval veren olmadığı, senedin düzenleyicilerinden olduğu, iki düzenleyicisi olan senedin düzenleyicilerinden birinin tacir olmadığının da sabit olduğunu, her iki senedin de kırtasiyelerde satılan matbu senet olduğunu, kefil yazan yerin senedi düzenleyenlerce kapatıldığı, senedi doğuran dayanak anlaşma incelendiğinde, ilk ödemenin … A.Ş. tarafından değil, bizzat … tarafından yapıldığının ortada olduğunu, …’nin ne kefalet ne de aval vermek amacıyla bu senetlere imza koyduğunu, senedin iki düzenleyicisinden birisi olarak imza koyduğunu, gerçek kişi …’nin tacir olmadığını, kararın kaldırılarak yetkisiz mahkemeye yapılan ihtiyati haciz başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı TTK’nın teselsül karinesi başlıklı 7. Maddesine göre: (1) İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. (2) Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur. TTK nun 7 (1) maddesi uyarınca İtiraz eden … ticari bir borcun birlikte borçlusu olduğundan diğer borçlu şirket ile birlikte müteselsilen sorumludur. HMK’nun 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir. İhtiyati hacze dayanak bononun itiraz edenler … ve … AŞ tarafından tanzim edildiği, lehdarının … AŞ. olduğu, 22/04/2019 düzenleme tarihli, 30/06/2019 ödeme günlü, toplam 100.000-TL bedelli ve 22/04/2019 düzenleme tarihli, 30/07/2019 ödeme günlü olduğu,her iki borçlunun keşideci olduğu anlaşılmaktadır.İhtiyati haciz kararına konu bonoda keşideciler birlikte borç altına girenler konumundadır. Müteselsil sorumluluk hükümleri gereği bono üzerinde bulunan yetki koşulunun tacir olmayan muteriz yönünden HMK 17 gereği geçersiz olduğu kabul edilemeyecektir.İlk derece mahkemesince; muteriz …’nin avalist olarak nitelendirilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle yetki itirazının reddine karar verilmesin de isabetsizlik görülmemiştir. Dayanak bononun İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkisine dair yetki şartı içermesi sebebiyle İstanbul Anadolu Mahkemeleri ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğundan muterizlerin yetkiye itirazlarını yerinde görmeyen ilk derece mahkemesinin itirazların reddine ilişkin ek kararında isabetsizlik olmadığından ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran muterizler tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, ek karardan sonra alacaklı tarafından yapılan 24,50-TL posta masrafının muterizlerden alınarak alacaklıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2020