Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/258 E. 2022/1259 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/258
KARAR NO: 2022/1259
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2018/850 Esas – 2019/913 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili banka ile davalılardan borçlu şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini davalı-borçlu …’ın müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu sözleşme doğrultusunda kendilerine ticari kredili mevduat hesabı kredisi tahsis edilerek kullandırıldığını ve kredi hesabı tanımlandırıldığını, borçluların süresinde ödemelerini gerçekleştirmediğinden kendilerine Üsküdar … Noterliğinin 09.03.2018 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borçlulara gönderilen hesap kat ihtamamesinde belirtilen borcun tamamının ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile borçlular aleyhine tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların itiraz dilekçesi ile icra takibine, borcun aslına, tamamına, faize, fer’ilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmesi gereğince müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının bağlayıcı ve kesin delil olacağının davalılar tarafından kabul edildiğini, ayrıca sözleşmesinin 2.7. maddesinde temerrüt halinde Merkez Bankasına bildirilen en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası olacak şekilde hesaplanan temerrüt faizinin talep edilebileceğinin belirtildiğini, talep edilen temerrüt faiz oranın sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davalıların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, borçluların haksız olarak takibe itiraz etmiş olmaları nedeniyle yasa gereği %20″den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesi tebliğine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı banka ile davalı şirket arasındaki genel kredi sözleşmesinin davalı-borçlu … tarafından müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, TBK 583. maddesi uyarınca, bir kefaletin geçerli olabilmesi için gerekli şartların tesis edilmiş olduğu, bu durumda davalı kefilinde sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akti faiz ve fer’ilerinden dolayı ayrıca sorumlu olduğu, bu sözleşmeye istinaden kullandırılan ticari kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle Üsküdar … Noterliği’nin 09/03/2018 tarihli hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, ancak kat ihtarının tebliğ edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşıldığından, temerrütün takiple gerçekleştiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere takip tarihinden itibaren alacak tutarı olan 19.741,75-TL tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi ( BSMV ) ile birlikte istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların itirazlarının kısmen iptali ile takibin 19.741,75-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, 3.948,35-TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirkete ihtarname tebliğ edilmediğinden temerrütün gerçekleşmediğini, asıl borçlu temerrüte düşürülmeden kefilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bilirkişi raporunda fahiş şekilde hesaplanan faiz tutarlarının yerel mahkemece hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin kayıtlarının incelenmeden tek taraflı olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik davalı itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı banka tarafından, asıl borçlu şirket ve kefil olan davalı … hakkında kredili mevduat hesabından kaynaklanan 20.339,71-TL asıl alacak, 90,06-TL işlemiş faiz, 106,26-TL asıl alacak, 4,50-TL BSMV, 179,36-TL ihtarname masrafı olmak üzere 1.000 ödemenin düşülmesiyle toplam 19.892,02-TL alacak için icra takibi başlatılmış olup, mahkemece tespit edilen 20.339,71-TL asıl alacak, 212,08-TL işlemiş faiz, 10,60-TL BSMV, 179,36-TL ihtarname masrafı olmak üzere 1.000 ödemenin düşülmesiyle toplam 19.741,75-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Davalılar vekili hesaplamanın yalnızca banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile belirlendiğini ileri sürmüş ise de sözleşmenin “Diğer hükümler” başlıklı 6-1 maddesinde doğacak anlaşmazlıklarda banka kayıtlarının HMK’nın 193. maddesi anlamında delil olacağı kararlaştırılmıştır. Banka kayıtları incelenerek hazırlanan bilirkişi raporunda; borcun KMH kredisinden kaynaklandığı, asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeniyle davalıların temerrüdünün takip ile oluştuğu, takip tarihine kadar TCMB tarafından belirlenen yürürlükte bulunan %22,08 oranında akdi faiz, takip tarihinden itibaren de %28,08 oranda faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. TCMB nin ” Mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hesapları kar ve zarara katılma oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler hakkında tebliğ”in 4.maddesinin 1.fıkrasına eklenen cümle ile “KMH hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2.4.2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kredi Kartı İşlemlerinde uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkındaki Tebliğ’in (Sayı 2006/1) in 3.maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faizi oranlarını geçemez” hükmünü haizdir. Somut olayda; uyuşmazlığın KMH hesabından kaynaklandığı anlaşılmakla faiz bakımından kredi kartlarına ilişkin 5464 sayılı kanun hükümleri uygulanacaktır. Davacı tarafça bu hükme uygun olarak %28,08 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Akdi faiz ve temerrüt faizi oranları TCMB tarafından belirlenmekte olduğundan davalılar vekilinin faiz oranının fahiş olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte icra takibinde davacı bankanın işlemiş faiz talebi 90,06-TL BSMV ise 4,50-TL olduğu halde, mahkemece davacının talebini aşacak şekilde 212,08-TL işlemiş faiz, 10,60-TL BSMV hesabı ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davacının işlemiş faiz ve BSMV yönünden icra takibindeki talebini aşacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından 20.339,71-TL asıl alacak, 90,06-TL işlemiş faiz, 4,50-TL BSMV, 179,36-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.613,63-TL alacaktan 1.000-TL ödemenin düşülmesi ile itirazın kısmen iptaline, takibin 19.613,63-TL üzerinden devamına, 3.922,72-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/850 Esas – 2019/913 Karar sayılı 06/11/2019 tarihli kararının, HMK’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın Kısmen Kabulüne; Davalıların İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 19.613,63-TL asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına 3.922,72-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 1.339,80-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 241,17-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.098,63-TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 241,17-TL peşin harçların davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 600-TL bilirkişi ücreti ve 105,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 705,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 695,62-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalılar lehine taktir olunan 278,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan 337,14-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 49-TL posta masrafının davanın kabulü oranında hesaplanan 48,31-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davalılar yan gider avansından karşılanan 23,50-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 0,32-TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022