Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/235 E. 2022/1430 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/235
KARAR NO: 2022/1430
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/10/2019
NUMARASI: 2018/396 Esas – 2019/978 Karar
DAVA: Menfi Tespit, İstirdat
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 75 ton deterjan alımına ilişkin anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma karşılığında 28/11/2017 tarihinde müvekkili davacı tarafından davalıya ön ödeme olarak 1 adet 35.000-TL değerinde 2007 model … plaka sayılı araç ile birlikte … Bankası-Çerkezköy Şubesi, … çek nolu, 20.04.2018 tarihli 20.000-TL bedelli ve… Bankası-Çerkezköy Şubesi, … çek nolu, 30.04.2018 tarihli 20.000-TL bedelli 2 adet çeklerin teslim edildiğini,sözleşmede malların müvekkiline 31.12.2017 tarihine kadar teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak malların belirtilen tarihe kadar müvekkiline teslim edilmediğini, davalı tarafa teslimi yapılan aracın geri alındığını, söz konusu çeklerin de iadesinin talep edildiğini, malların teslim edilmemesi nedeni ile çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek müvekkilinin bu çekler nedeniyle davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin …-… arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkili tarafından … ve … seri numaralı faturalar eşliğinde fatura içeriğinde yer alan malların teslim edildiğini, bu mallara karşılık bahsi geçen çeklerin alındığını, müvekkili tarafından malların zamanında, 05.05.2018 tarihinde dava dışı … …’a teslim edildiğini, ancak malları depolayacak yeterli alan olmadığından bahisle 14.05.2018 tarihinde geri alınmak üzere iade edildiğini, dava dışı … vekili Av. … tarafından daha sonra Kadıköy … Noterliği’nin 10/05/2018 tarihli ihtarı ile faturaların iade edildiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından teslim edilen malların bedelinin ödenmemesi için davanın kötüniyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ön sözleşmenin tarafların kabulünde olduğu, 75.000 kg deterjan karşılığı 40.000-TL tutarında iki adet çek verildiğinin davalı tarafça kabul edildiği, dosya arasında yer alan 02/05/2018 tarihli protokol uyarınca … -… ile… -… arasında dava konusu iki adet çekin ödenmesinden doğan alacağın …’ın alacağı mala karşılık kesilecek fatura bedeline sayılacağının imza altına alındığı, 17/07/2018 tarihli noter senedi ile alacağın temliki protokolünün iptal edildiği, temlik hususu ile temliğin iptali hususunun dosya arasında yer alan noter ihtarlarından da anlaşılacağı üzere 3.şahıs … tarafından davalıya ihtar edildiği, dava konusu iki adet çekin tarafların defterlerinde yer aldığı, buna karşılık davacıya mal teslim edilmediği hususunun sabit olduğu gerekçesiyle dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Bankası’na ait 20.000-TL bedelli çekin ödeme tarihi olan 20/04/2018, … Bankasına ait 20.000-TL bedelli çekin ödeme tarihi olan 30/04/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı ile … arasında adi ortaklık mevcut olduğunu, bu hususun davacı tarafından gönderilen 17/07/2018 tarihli ihtarda da ikrar edildiğini, davacının davada taraf sıfatının bulunmadığını, davacının davada talep hakkının bulunmadığını, cebri tehdit altında ödeme söz konusu olmadığı için davanın istirdat davasına dönmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından üçüncü kişinin borcunun ödenmesi söz konusu olduğunu, malların …’a 05/05/2018 tarihinde teslim edildiğini, ancak yeterli depolama alanı bulunmadığı için sonradan geri alınmak üzere 14/05/2018 tarihinde malların iade edildiğini, herhangi bir eksik veya ayıplı ifa bildiriminde bulunulmadığını, müvekkili tarafından teslim edilen malların bedelinin ödenmemesi için davanın kötüniyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bedelsizlik hukuki nedenine dayalı menfi tespit istemiyle açılan davada çek bedellerinin davadan sonra ödenmesi nedeniyle istirdat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki 75 ton deterjan alımına ilişkin sözleşme kapsamında davalıya 28/11/2017 tarihinde iki adet olmak üzere toplam 40.000-TL bedelli iki adet çek verildiğini, malların tesliminin yapılmadığını, çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, yargılama sırasında çeklerin ödenmesi nedeniyle dava istirdat davasına çevrilmiştir. Öncelikle; satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadığı takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının nakit ödemenin ve çekin avans niteliğinde verildiğini yazılı delille kanıtlaması gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18.09.2017 tarihli 2016/10462 E., 2017/5933 K. sayılı emsal kararı). Somut olayda, dava konusu çeklerin davalının da imzasını taşıyan bordro ile 28/11/2017 tarihinde davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı bahsi geçen çeklerin davalıya mal teslimi karşılığında verildiğini iddia etmekte ise de davalı, çeklerin davacı ile değil dava dışı … ile aralarındaki sözleşme kapsamında alındığını ileri sürmektedir. Davacının beyanlarında geçen “Ön Ödemeli Mal Alış Sözleşmesi” davalının imzasını taşımamaktadır. Ancak davalı tarafından bahsi geçen çeklerin dava dışı …’a teslim edilecek mallar nedeniyle alındığı ve malların teslim edildiği ileri sürülmüş ve tarafların da imzasını taşıyan 02/05/2018 tarihli sözleşme ibraz edilmiştir. 02/05/2018 tarihli sözleşmede dava konusu çeklerin ödenmesinden doğan alacağın davalı tarafından dava dışı …’a teslim edilecek mala karşılık kesileceği belirtilen fatura bedellerine sayılacağı kararlaştırılmış, bahsi geçen sözleşme dava dışı … ile davacı ve davalı tarafından da imzalanmıştır. Davanın açıldığı tarihten sonra 02/05/2018 tarihli sözleşmeye göre dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu taraflarca kabul edilmiş, bununla birlikte çek bedelinin dava dışı …’a teslim edilecek malların bedellerinden mahsup edilmesi hususunda anlaşma sağlamışlardır. Bahsi geçen sözleşme ile davacı, davalıya verilen çeklerin bedellerinin dava dışı …’ın satın aldığı malların bedelinden düşülmesini kabul etmekle malların davacıya değil dava dışı …’a teslimi hususunda sulhe varmışlardır. Ancak davalı tarafından düzenlenen faturalar dava dışı … tarafından iade edildiği gibi davalı tarafından 02/05/2018 tarihli protokolde belirtilen malların dava dışı …’a teslim edilmediği anlaşılmaktadır.Davalının dava konusu çeklerin karşılığında protokol kapsamında üstlendiği teslim borcunu yerine getirmediği anlaşıldığından dava konusu çekler bedelsiz kalmıştır. Davacının bahsi geçen çekler nedeniyle davalıya borcu bulunmadığı halde borçlu olmadığı çekleri ödemek zorunda kaldığı ve 28/05/2018 tarihli dilekçesi ile istirdat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödenen çek bedellerinin istirdatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.732,40-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 682,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 2050,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022