Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/228 E. 2020/250 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/228
KARAR NO : 2020/250
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : 2017/147 Esas-2019/1293 Karar
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/02/2020
Davanın usulden reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, 2001 yılında müvekkili ile davalı arasında münhasır yetkili distribütörlük sözleşmesi başladığını ve 2016 yılına kadar da süren bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ancak davalının ticari ilişkinin gereklerine basiretli bir tacir yükümlülüğüne ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle müvekkilinin sorunlar yaşadığını, bu nedenle de müvekkilinin sözleşmeyi haklı sebeplerle feshettiğini, bu kapsamda müvekkilinin yoksun kaldığı ve kalacağı kar bedelinden şimdilik 10.000- TL portföy tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2001 yılında distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların Kore Ticari Tahkim Komitesinin Ticari Tahkim Kurallarına göre Kore Cumhuriyeti’nde yapılmasının kararlaştırıldığını, davacının müvekkili şirkete yaklaşık olarak 4.000.000-usd borcunun bulunduğunu, bu kapsamda davacının müvekkiline karşı üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini savunarak MTK.’nın 5. ve HMK.’nın 116. maddesi uyarınca tahkim ilk itirazı kapsamında davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça dosyaya sunulan taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin 17.2. hükmü uyarınca taraflar arasındaki sözleşme gereğince kaynaklanacak her türlü uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümleneceği ve tahkimin Kore Ticari Tahkim Komitesinin Ticari Tahkim Kurulları uyarınca 3 hakemli olarak Seul Kore’de yapılacağı kararlaştırıldığı, tahkim ilk itirazının ön sorun olarak ele alınmış olup, tahkim yoluna başvurulmadan iş bu davanın açıldığı anlaşılmış olup davalının tahkim ilk itirazının kabulü gerekçesi ile davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tahkim itirazının, ilk itiraz niteliğinde olup değerlendirilebilmesi için öncelikle cevap dilekçesinin süresinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davalı tarafın beyanı dışında, davalının cevap dilekçesine ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü tahkim ilk itirazına dilekçenin süresinde sunulmamış olması ihtimaline binaen olan itirazlarını tekrar ettiklerini, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklara ilişkin tahkim şartının uygulanacağına yönelik bir anlaşmanın söz konusu olmadığını, her ne kadar taraflar arasındaki 01/07/2009 tarihli distribütörlük sözleşmesinde uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüleceği belirtilmiş ise de bu hükmün ancak sözleşmenin devamı süresince uygulanabileceğini, distribütörlük ilişkisinin Beşiktaş …. Noterliği’nin 02/02/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin feshinden sonra doğacak ihtilaflar ve tazminat talepleri ile TTK.’nın 122. maddesi kapsamında talep edilecek tazminatlara ilişkin tahkim yoluna başvurulacağına dair açık bir hüküm bulunmadığını, tahkim şartının geçerliliğinin taraf iradelerini açıkça yansıtmasına bağlı olduğundan sözleşmedeki muğlak hükmün taraf iradelerini şüpheye yer bırakmayacak kadar açık bir biçimde yansıttığından da söz edilemeyeceğini, kararın kaldırılmasına ve davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Tarafların sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamının veya bir kısmının çözümünü hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmalar tahkim sözleşmesi olarak adlandırılmakta olup yalnızca iki tarafın iradeleriyle tasarrufta bulunabilecekleri konularda tahkim sözleşmesi yapılabilir. İster bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde isterse bir tahkim şartı şaklinde yapılsın tahkim sözleşmesinin geçerliliği için aranan temel unsurlar geçerli bir tahkim iradesinin varlığı ve yazılı şekil şartıdır. Davalı vekilinin tahkim ilk itirazının kabulü ile uyuşmazlığın hakemde çözülmesi gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı vekilinin ilk itirazına dayanak ettiği hakem şartını içeren sözleşmenin türkçe tercümesinin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. HMK.’nın 223. maddesinde; “(1) Yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf, tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır. (2) Mahkeme kendiliğinden veya diğer tarafın talebi üzerine, belgenin resmî tercümesini de isteyebilir.” denilmektedir. HMK nun 116(1)-b maddesi uyarınca uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiği itirazı ilk itirazlardandır. Tebliğ evrakı tercümesinin incelenmesinde ; davalıya 3.6.2019 tarihinde tebliğin yapıldığı ,yasal 2 haftalık süre içerisinde 12.06.2019 tarihinde cevap süresinin 2 hafta süre ile uzatılmasının talep edildiği , cevap süresinin 2 hafta süre ile uzatılmasına karar verildiği ve 28.6.2019 tarihinde verilen cevap dilekçesi ile tahkim ilk itirazının yapıldığı anlaşılmakla tahkim ilk itirazının uzatılan cevap süresi içerisinde süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı vekilinin tahkim ilk itirazının süresinde olmadığına yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.Ancak tahkim şartını içeren sözleşmenin türkçe tercümesi istenilmediği ,dosyada mevcut olmadığı , bu meyanda geçerli bir tahkim anlaşması mevcut olup olmadığı incelenip belirlenmeden tahkim ilk itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş ,davanın usulden reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ,geçerli bir tahkim anlaşması bulunup bulunmadığının incelenmek üzere hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 Tarih 2017/147 Esas 2019/1293 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/02/2020