Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/214 E. 2020/274 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/214
KARAR NO : 2020/274
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/727 D. İş- 2019/727 Karar
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/03/2020
İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen ek kararın karşı taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin yıllardır ithalat ve ihracat anlamında nakliye işlerini Türkiye’de faaliyet gösteren ….Ltd. Şti.’ne yaptırdığını, bu ticari ilişki ve güven ikliminden istifade etmeye çalışan karşı taraf şirketin, müvekkilini dolandırarak haksız yere kazanç sağlamayı amaçladığını, şöyle ki karşı taraf yetkilisi …, müvekkil şirket yetkilisi olan … ile iletişime geçerek, kendi şirket muhasebecinin hatasından kaynaklı olarak ticari defterlerine göre müvekkil şirketten alacaklı olarak gözüktüğünü, ancak böyle bir borcun gerçekte bulunmadığını,bu gözüken borcun banka üzerinden kapatılmasını, yoksa … başının ağrıyacağını müvekkil şirket yetkilisine bildirdiğini ve kendi defterlerindeki alacak miktarı kadar çek keşide edilmesini talep ettiğini, bu çekin tahsil edilerek elden tekrar müvekkil şirket yetkilisine teslim edileceğine dair söz vermek suretiyle defterlerinin borç alacak durumunun sıfırlanacağını beyan ettiğini, müvekkil şirketin gerçekte karşı tarafa hiçbir borcu bulunmamasına rağmen korkutulması ve resmi işlemlerin düzene girmesi için ayrıca taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı oluşan hukuka binaen, karşı taraf yetkililerinin zor durumda kalmaması adına müvekkil şirkete ait toplam değeri 217.000,00 USD olan üç adet çek müvekkil şirket tarafından keşide edildiğini ve izah edilen işlemler yapılması adına taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, 07.11.2019 tarihinde müvekkil şirket yetkilisi …, şirket çalışanı … ve karşı şirket tarafından yetkilendirilen … bankaya birlikte gittiklerini, üç çekten biri olan ve … seri numaralı 50.000-USD değerindeki çekin … tarafından tahsil edilerek elden … teslim edildiğini, ancak karşı taraf yetkilisi tarafından ikinci çek olan … seri numaralı 80.000- USD değerindeki çekin bankaya ibraz edilip ve tahsil edildikten sonra müvekkil şirket yetkilisine elden teslim edilmesi gerekirken, …, karşı şirket yetkilisi … ile irtibata geçmesi sonucu tahsil edilen tutarı nakit olarak teslim almayacağını belirttiğini ve …. Tic. Ve San. Ltd. Şti. hesabına aktarılmasını talep ettiğini, bu talebin ardından güveninin kötüye kullanıldığını ve dolandırıldığını anlayan müvekkil şirket yetkilisi ve çalışanının derhal emniyete haber verdiklerini, bu sırada müvekkil şirketin hesabından çıkışı yapılan çek bedelinin ise karşı taraf hesabına aktarılmadığını, olayın gerçekleştiği banka şubesi nezdinde bekletilmekte olduğunu ileri sürerek banka şubesinde bekletilen 80.000- USD miktarın karşı taraf şirket yetkililerine ve 3.şahıslara ödenmemesi için bu miktara tedbir konulmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebi uygun görülerek kabul edilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, tedbir isteyen tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin 10.10.2019 tarihinde faturaya dayalı alacağını takibe konu ettiğini ve tedbir isteyen tarafça kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, daha sonra ödeme yapılacağının bildirildiğini ve borcun 50.000-USD ve 80.000-USD bedelli çeklerle ödeneceğinin bildirildiğini,vekaleten yetkilendirilen … çeklerin tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, … imza dışında bir işlem yaptırılmadığını ve daha sonra tedbir isteyen şirketin ofisine gidildiğini, ancak daha sonra tekrar bankaya gidildiğinde tedbir isteyen tarafın 80.000-USD bedelli çek tahsil edildikten sonra kendi hesaplarına aktarılmasını istediğini, buna karşı çıkıldığını, daha sonra karşı taraf yetkilisi tarafından bankada arbede çıkartılarak paranın müvekkili hesabına gönderilmesinin engellendiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ek kararı ile, aleyhine tedbir verilen vekili ve ihtiyati tedbir talep eden vekillerinin duruşma alınan beyanları, 50.000- USD bedelli çekin, uyuşmazlık konusu bulunan 80.000- USD bedelli çekin ibraz edildiği gün ihtiyati tedbire itiraz eden şirket vekili … tarafından muhatap bankanın İstanbul’da bulunan şubesine ibraz edilişi, ayrıca bu çek bedelinin ihtiyati haciz talep eden çalışanı İsa’ya tahsil sonrası verilmesi, … görüşmelerindeki İlyas ile yapılan görüşmeler doğrultusunda çeklerdeki tahsilatlar işlemlerinin gerçekleşmesi, CBS dosyası, itiraz edenin dosya kapsamına sunmuş bulunduğu bilanço satımlarının ihtiyati haciz talep edenin taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu talep dilekçesinde açıklayışı, ayrıca davacının davalı şirketin yetkililerinin çek bedelinin tahsili halinde ülkeyi terk edecek yönlerinde ileri sürdüğü iddiaları ile mahkemece ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıkması ihtimaline binaen ihtiyati tedbire %40 teminat mukabilinde hükmedilişi, çek bedelinin keşideciye iade edilmemesi yönündeki kararı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mahkemenin ihtiyati tedbirin kabulü kararının herhangi bir yanılgı arz etmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Yerel mahkemenin hiçbir gerçekçi ve geçerli bir inceleme yapmadan, taraflarını dinlenmeden sadece davacı beyanı üzerine ihtiyati tedbir kararı verdiğini, 2-Müvekkil şirket yetkilisinin … olmadığını, fakat, davacı şirketin ısrarla müvekkil şirket yetkilisi olduğunu iddia ettiği kişinin …. yazışmaları dolayısıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu beyan ettiğini, şirketin tek yetkilisinin 09.05.2018 tarihli ticaret sicili kayıtlarından da görüleceği üzere … olduğunu, istemde bulunan vekilinin ‘…’ adı ile kaydettiği kişinin kim olduğunun, kişinin gerçekten müvekkil şirket ile bağlantısı bulunup bulunmadığının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, 3-Ortada faturalar, ticari defter ve kayıtları gibi resmi ve davacı tarafından onaylanmış resmi bir belgeler mevcut ve bu belgeler takibe konu edilmiş iken, ne olduğu, kim tarafından gönderildiği belli olmayan mesajlaşmaya dayanılarak karar verilmesinin hakkaniyete de aykırı olduğunu, sonradan düzenlenebilir olma ihtimalini taşıyan her türlü mesajlaşmanın ve istenilen her kişiyle konuşma içeriğinin aynı şekilde tasarlanabileceği … konuşmalarının cari hesaba dayalı, resmi, onaylı ve takibe konu edilmiş belgelerden daha geçerli kabul edildiğini, 4-Davacı tarafın dosyasına sunduğu cari hesap tablosunda müvekkil şirkete 362.550 USD borcu olduğunu kabul etmekte ancak 113.130 USD gibi bir meblağın yurtdışında elden ödendiğini iddia etmekte olduğunu, ilgili tabloyu kabul etmemekle birlikte 113.130 USD gibi yüklü bir meblağın elden ödendiği iddiasının gerçekçi olmadığını belirterek ek kararın kaldırılmasını ve itirazlarının kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Talep, hatır çeki olarak düzenlendiği ve bankaya ibraz yoluyla tahsil edildiği ileri sürülen çekin bedelinin, çek lehdarına veya 3.kişilere ödenmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir istemi kabul edilmiş, itiraz üzerine yukarıda açıklanan gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiştir.HMK 389.m. “ Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “ şeklinde,HMK 390/3 m. ise “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olaya döndüğümüzde, dosya kapsamında mevcut ceza soruşturma dosyasında alınan beyanlar, … mesajları, çek ve tahsilat makbuzu bilgileri, banka dekontları ve tüm deliller dikkate alındığında, dosyanın geldiği aşama itibariyle tedbir talep eden tarafın iddiasının yaklaşık olarak ispatı koşulunun gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ek kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden/karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TL nin mahsubu ile bakiye 10- TL harcın istinaf eden taraftan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 05/03/2020