Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/212 E. 2020/191 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/212
KARAR NO : 2020/191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/611 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2020
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin 2010 yılında kurularak köpek tasmaları üretiminde faaliyet gösterdiğini Türkiye’deki ticari faaliyetlerini davalı … ile 28/07/2015 tarihinde imzalamış oldukları distribütörlük sözleşmesi kapsamında gerçekleştirdiğini, davalının haksız rekabet teşkil eden ve sözleşme şartlarına da açıkça aykırı fiillerinin taraflarınca tespit edilmesi üzerine sözleşmenin feshine ilişkin Kadıköy …Noterliğinden ihtarname gönderildiğini, davalının davacının ürünlerinin aynılarını kopyalama suretiyle ‘…” markası adı altında üretip pazarladığından bahisle davalı tarafından gerçekleştirilen haksız rekabet fiilleri ile sözleşmeye aykırı fillerin tespiti durdurulması ,önlenmesi ve müvekkilinin bunlardan kaynaklanan zararlarının tazminini sağlamak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000-TL maddi ve 50.000- TL manevi tazminata hükmedilmesini ve taklit ürünlerin , ürün tanıtım broşürleri v.b her türlü pazarlama araçlarına el konulması, ürünlerin tanıtımının ve satışının yapıldığı internet sitelerine erişimin engellenmesi, ürün görsellerinin kaldırılması, ürünlerin piyasadan ve davalı yana ait işyerleri ve depolardan toplatılmasının sağlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece, davacının sunduğu delillerden yargılama safahatı göz önüne alındığında dosyada ki mevcut durum itibariyle davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık ispat seviyesinde ancak yargılama ile tespit edileceği, mevcut tedbir talebi yönünden HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca davacı tarafın davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık ispat derecesinde ispatlanması koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline ait ürün ile davalının üretip pazarladığı ürün arasında görüntü, model, kumaş gibi nitelik özelllikleri bakımından hiçbir fark bulunmadığı gibi, ürünlerin pazarlandığı alanların, kullanım biçimlerinin, hitap ettikleri tüketici kesiminin de birebir aynı olduğunu, bu hususun ürünlerin satıcısı olan petshop yetkililerince de belirtildiğini, ayrıca bilirkişi raporunda yer aldığı gibi, keşfe gidilen işyerindeki satıcı tarafından, keşif esnasında … markasının artık Türkiye’ye ürün göndermediği ve … olarak devam ettiğinin ifade edildiğini, davalı yanın cevabı ihtarnamesinde söz konusu fillerin gerçekleştirilmekte olduğunun ikrar edildiğini, davalının kendi şirketinin Alman menşeli bir şirket olduğunu söyleyerek ürünlerinin pazarlamayı kolaylaştırmak istediğini, davalının müvekkili şirkete karşı haksız rekabete girdiğini, bu nedenlerle tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi-manevi tazminat istemleriyle açılan davada, haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülen eylemlerin ve davalının internet sitesinin kullanımının durdurulması ve ürünlerin toplatılmasının sağlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.”hükmünü haizdir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır. HMK’nın 389/1. maddesi ise , “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. O halde yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca, tüm ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olması halinde, haksız rekabet oluşturan eylemlere yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Ne var ki, somut olayda, iddia ve savunmaya konu hususların doğruluğunun ancak yapılacak tahkikat neticesinde belirlenebileceği ,uyuşmazlığın çözümü için davalının da ürünleri de incelenmek suretiyle bir bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunlu bulunduğu , ayrıca davanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. O halde ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmayıp davacı iddialarının doğruluğu yapılacak yargılama sonucu belirleneceğinden ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020