Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/206 E. 2020/275 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/206
KARAR NO: 2020/275
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/211 D.İş 2019/203 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın muterizler vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili dilekçesinde; 21/09/2017 düzenleme tarihli, 23/10/2019 vadeli, 30.000.000-euro bedelli bononun ciro yoluyla müvekkili bankaya intikal ettiğini, yasal süresi içinde protesto edilen senet bedelinin halen ödenmediğini, şimdilik 30.000.000 Euro alacağın 5.550.000 -euro’luk kısmı için borçluların menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 5.500.000-euro karşılığı 35.575.500-TL alacak yönünden borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ : Muterizler vekili, müvekkillerin malvarlığını azaltma ya da kaçırma, riski bulunmadığını, vadesi geçmiş bir borcu bulunmadığını ve alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğini, alacağın muaccel olmadığını, senedin ödeme gününün 23/10/2019 tarihi olduğunu, süresi dolmadan 25/10/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, müvekkillerinin temerrüdünün oluşmadığını, TTK amir hükmü gereğince; şirket ortakları ve grup şirketlerinin kendi şirketine borçlandırılmak suretiyle borç tanzim edilemeyeceği için takip konusu bononun bedelsiz kaldığını, hesap kat ihtarlarının usul ve yasaya aykırı olduğu için itiraz edildiğini,banka alacaklarının rehinle teminat altına alındığını, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; ihtiyati haczin dayanağının bono olduğu ve bu bononun iddia edildiği gibi taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa karşı teminat olarak verildiğine ve bedelsiz kaldığına ilişkin itiraz dilekçesi ekinde belge ve delil bulunmadığından ihtiyati hacze konu bonodan kaynaklanan alacağın rehinle temin edildiği ve bedelsiz kaldığı hususu sabit olmadığından ve bononun vade tarihi nazara alındığında alacağın muaccel olduğu gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Muterizler vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerin malvarlığını azaltma ya da kaçırma, adres değiştirme riski bulunmadığını, vadesi gelmiş bir borç bulunmadığını ve alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğini,senedin ödeme gününün 23/10/2019 tarihi olduğunu, süresi dolmadan 25/10/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu,TTK amir hükmü gereğince; şirket ortakları ve grup şirketlerinin kendi şirketine borçlandırılmak suretiyle borç tanzim edilemeyeceği için takibe konu bononun bedelsiz kaldığını, hesap kat ihtarlarına itiraz edildiğini, banka alacağının rehinle teminat altına alındığını, kefillerin sorumluluğuna gitmek için gerekli koşulların bulunmadığını, itirazın reddinin yasaya aykırı olduğunu, itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda ihtiyati hacze konu senet 23.10.2019 ödeme günlü olup, ödeme gününü izleyen 2 iş günü içerisinde 25.10.2019 tarihinde ödememe protestosu çekilmiş ve aynı gün düzenleyenler ve lehtar yönünden ihtiyati haciz talep edilmiştir. Hamilin bonoyu düzenleyene karşı ihtiyati haciz talep edebilmesi için ,bononun süresinde ibraz edilmiş ve vadesinin gelmiş olması yeterlidir. Ancak düzenleyen dışında müracaat borçlularına (lehdara) başvurabilmek için senedin vadesinin gelmiş olması yeterli olmayıp, ayrıca TTK.nun 778/d. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 714 ve 730. maddeleri uyarınca, ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde senedi düzenleyenin protesto edilmesine bağlıdır. Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında, senedi düzenleyene protesto keşide etmediği takdirde, düzenleyen dışındaki diğer borçlulara karşı müracaat hakkını kaybeder. Ödememe protestosu bonoya bağlı alacağın muaccel hale gelmesi veya borçluların temerrüdü için öngörülen bir ihtar olmayıp, hamilin müracaat hakkını kullanabilmesi için öngörülen bir koşuldur. Kanunda ödememe protestosunun çekilebileceği azami süre düzenlenmiş olup bu düzenlemeden ödeme günü gelmiş bononun ancak bu sürenin sonunda muacel hale geldiği ya da talep edilebilir hale geldiği sonucu çıkarılamaz. Süre içerisinde protesto çekildiği andan itibaren müracaat borçlularına başvuru şartı oluşacaktır. Buna göre 23.10.2019 ödeme günlü ve 25.10.2019 tarihinde ödememe protestosu çekilen senede konu alacak talep tarihi itibarıyla muacel olup,rehinle temin edildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekli olup ayrıca, muaccel alacak yönünden borçluların temerüdünün gerçekleşmesi gerekli değildir.Kıymetli evrak üzerinde kefil ibaresi yazsa bile bu imza aval olarak nitelendirilmelidir. TTK nın 702 maddesi uyarınca kambiyo senetlerinde aval verenler lehine taahüt altına girdiği kişi gibi, birlikte müteselsilen sorumlu olur. Aval verenin sorumluluğu kefaletten farklı olarak feri nitelikte olmayıp, asli , bağımsız ve özel nitelikteki bir şahsi teminat olup, TBK nın kefalete ilişkin hükümlerine tabii değildir. Buna göre TBK 586 maddesinde düzenlenen kefile başvurabilmenin şartları aranmadan ; asıl borçluya başvurulmadan aval verene başvurabileceğinden asıl borçlu ile birlikte aval verene aynı anda ihtiyati haciz talebinde bulunmasında hukuken bir engel bulunmamaktadır. İİK 265 Maddesinde sayılan itiraz sebepleri şekli ve tahdididir. Mahkeme, ihtiyati hacze itiraz sebeplerine hasren inceleme yaparak itirazı değerlendirecek olup, şirket ortakları ve grup şirketlerinin kendi şirketini borçlandırmak suretiyle borç düzenlenemeyeceği, mutabık kalınan alacak olmaması ve muaccel olan alacak bulunmaması nedeniyle senedin bedelsiz kaldığına yönelik itirazlar bu madde kapsamında değerlendirilecek bir itiraz olmayıp açılacak bir menfi tespit davasının konusu oluşturacaktır. Bu durumda mahkemece ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran muterizler tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, ek karardan sonra alacaklı yan gider avansından karşılanan 5,50-TL posta masrafının muterizlerden alınarak alacaklıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/03/2020