Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/201 E. 2022/1498 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/201
KARAR NO: 2022/1498
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2018/330 2019/1234
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından nakliyat abonman alt sigorta poliçesi ile sigortalanan … firmasına ait tıbbi malzeme emtialarının Türkiye’den Çin’e nakliyesinin davalı … tarafından üstlenildiğini, davalı …’yenin hava taşımasını fiilen gerçekleştiren, diğer davalının ise konşimentoyu düzenleyen akdi taşıyıcı olduğunu, sigortalı emtiaların, davalı … sorumluluğunda alt nakliyeci … ile Türkiye’den Çin’e sevk edildiği, emtiaların Hava Limanına tahliy esnasında yapılan kontrolde; yükleme, aktarmalarda emtia üzerine daha ağır yük konulması, kolilere tahliye limanında beklemesi sırasında yağan yağmur suyunun sirayet etmesi sonucu hasarlandığı tespit edilerek hasar raporu düzenlendiğini, sigortalıya yapılan hasar bildirimi sonrası …’ye tazminat talebi başvurusu yapıldığını, müvekkilinin 7.717,02-TL sigortalı zararını tazmin ettiğini, halefiyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin davalıya rücu hakkının doğduğunu, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosya ile başlattıkları icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili; iddia olunan hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafça kargodaki hasarın müvekkili uhdesindeyken gerçekleştiğinin ispatlanamadığını,davacının müvekkilinden herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığını, her halükarda müvekkilinin sorumluluğunun kilogram başına 19 SDR ile sınırlı olduğunu, Montreal Konvasiyonunun 23/1 maddesi uyarınca davacı tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; müvekkiline usulüne uygun hasar ihbarı yapılmadığını, taşıma işleri komisyoncusu sıfatına sahip müvekkili şirketin, eşyanın tam ve eksiksiz olarak taşıtılması için her türlü tedbiri aldığını, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, eksper tarafından hasara uğradığı iddia edilen emtialar görülmeden rapor hazırlandığını, kırılma ve ıslanma hasarının varlığına ilişkin delil bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının Konvansiyon hükümlerine aykırı ve fahiş miktarda olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kg başına 19 SDR ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; takip dayanağının davacı sigortalısına ait emtianın Türkiye’den Çin’e taşınması esnasında oluşan zarardan kaynaklı rücu davası olduğu, 2 no.lu davalı …’nın taşımayı organize edip, dava dışı sigortalı adına uluslararası hava yolu ile taşıma işini üstlenerek ücret belirlemek suretiyle taşıyıcı sıfatını haiz olduğu, 1 no.lu davalı …’nin fiili-alt taşıyıcı sıfatı bulunduğu, dosyada mübrez kargo hasarı raporu ile ekspertiz raporu ve ekleri olan renkli hasar fotoğrafları dikkate alınmak suretiyle, tıbbi malzeme emtiasında kısmi hasar oluştuğunun belirlendiğini,meydana gelen kısmi hasarda nihai sorumluluğun alt taşıyıcı … üzerinde olduğu, davacı sigorta şirketinin TTK 1472 hükmü uyarınca halef olarak davalılara rücu edebileceği gerekçesiyle, itirazın kısmen iptaliyle takibin 7.193,78 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine ,icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 1-Davalı … vekili; davacı tarafından istenebilecek faiz miktarının sorumluluk sınırını aşamayacağını, davacı tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu nedenle mahkemece takip tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeecğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı … vekili; müvekkiline usulüne uygun hasar ihbarı yapılmadığından davanın reddi gerektiğini, taşıma işleri komisyoncusu müvekkili şirketin, eşyanın tam ve eksiksiz olarak taşıtılması için her türlü tedbiri aldığını,eksper tarafından hasara uğradığı iddia edilen emtialar görülmeden rapor hazırlandığını, kırılma ve ıslanma hasarının varlığına ilişkin delil bulunmadığını,davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının Konvansiyon hükümlerine aykırı ve fahiş miktarda olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kg başına 19 SDR ile sınırlı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hava yolu ile taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan emtianın, kısmi hasar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davaya konu taşıma Türkiye-Çin arasında gerçekleştirilmiş olup her iki devletin taraf olduğu uyuşmazlığa Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır.TTK.’nın 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.Somut olayda; davacının nakliyat emtia sigorta poliçesiyle sigortaladığı dava dışı sigortalı … firmasına ait emtianın Türkiye’den Çin’e taşınmasının akdi taşıyıcı olarak davalı … firması tarafından üstlenildiği, fiili taşımanın ise diğer davalı … tarafından gerçekleştirildiği, taşıma konusu 3 koli 50 kg emtianın, varış yeri hava limanında alıcı Çin menşeli … firması tarafından hasarlı olduğu tespit edilerek 25.10.2016 tarihli hasar raporunun düzenlendiği, davacının sigortalısı … tarafından hasarın süresinde olmak üzere 31.10.2016 tarihinde fiili taşıyıcı …’ye ihbar edildiği, davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz sonucunda hasarın, nakliye sırasında üzerine daha ağır koli/palet konularak kırılma ve yağan yağmur suyunda ıslanma nedeniyle oluştuğu, tespit edilen 7.465,89-TL hasar bedelinin 23.11.2016 tarihinde sigortalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Montreal Konvansiyonunun 31. maddesi hükmüne göre; yük hasarı halinde, hasarın öğrenilmesinden sonra derhal ve en geç tesellüm tarihinden itibaren on dört gün içinde taşıyıcıya ihbar edilmesi gerekmekte olup, aksi halde taşıyıcıya karşı dava açılması mümkün değildir. Somut olayda ise hasar 25.10.2016 tarihinde tespit edilmiş olup, taşıtan tarafından 31.10.2016 tarihinde süresinde davalı fiili taşıyıcı …’ye hasar ihbarı yapılmıştır. Davalı … fiili taşıyıcı konumunda olup hasar ihbarı da yapıldığına göre, dava açılabilmesi bakımından ayrıca akdi taşıyıcı …’ya da ihbar yapılmış olması zorunlu değildir. Bu nedenle davalı vekilinin ihbar şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir. Montreal Konvansiyonunun 18/1. maddesine göre; taşıyıcı, yükün mahvolması, zıyaı veya hasarı halinde maruz kalınan zararlardan dolayı, sadece zararı doğuran olayın hava yoluyla taşıma esnasında gerçekleşmesi şartıyla sorumludur. Konvansiyonun 22. maddesine göre ise; yük taşımasında, yükün mahvolması, zıyaı, hasarı veya gecikme halinde taşıyıcının sorumluluğu, gönderen tarafından yükün taşıyıcıya teslim edildiği esnada, gerekirse ek bir ücret ödenerek, yükün varış yerinde tesellümünde menfaati bulunduğuna dair özel bir bildirim yapılmadığı takdirde, hasar tarihi itibariyle kilogram başına 19 Özel Çekme Hakkı tutarıyla sınırlıdır. Böyle bir bildirimin yapıldığı hallerde, söz konusu tutarın gönderenin varış yerinde yükü tesellümünden elde edeceği hakiki menfaati aştığını ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı bildirilen tutarı geçmeyecek bir miktarı ödemekle sorumlu olacaktır. Bu kapsamda somut olayda, emtianın taşıma sırasında hasara uğradığı Çin’de yerleşik alıcı firma tarafından tespit edilerek hasar raporu düzenlenmiştir. Yine davacı tarafça sunulan hasarlı emtiaya ait fotoğraflar da hasarı doğrulamaktadır. Bu nedenle davacının sigortalısına ait emtianın taşıma sırasında kırılarak ve ıslanarak hasara uğraması nedeniyle oluşan zarardan, akdi ve fiili taşıyıcı olan davalılar müteselsilen sorumludur.Mahkeme karar tarihi itibariyle SDR kuru 7,9514 olup, Dairemizce yapılan hesaplamada hükmedilen tutarın, sorumluluk sınırı olan 7.553,83-TL’nin altında kaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davalılar vekillerinin kusura ve sorumluluk sınırına dair istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı sigorta şirketi tarafından , sigortalısına yapılan ödeme doğrultusunda halefiyet kurallarına göre açılan davada, ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilmesi mümkün olmakla birlikte, somut olayda mahkemece takip tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Karar tarihi itibariyle ,sorumluluk üst sınırını aşmayan ,davalı tarafından ödenen miktar olan gerçek zarara hükmedildiğinden davalı vekilinin karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğine dair ileri sürdüğü istinaf nedeni de yerinde değildir. İİK’nın 67. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda somut olayda takip ve dava konusu alacak, taşıyıcının sorumluluğuna dayalı hasar bedeli istemine ilişkin olduğundan, likit olmayıp miktarının tespiti yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle koşulları oluşmadığı halde davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle kaldırılmasına karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle; talep koşulları oluşmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı ise de, yapılan hata /eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden hüküm verilmesine ,hükmün diğer kısımlarının aynen tekrarı ile “koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/330 Esas – 2019/1234 Karar sayılı 23/10/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, davalıların İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 7.193,78-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,Fazla istemin reddine, Koşulları olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 491,40-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme ve icra veznesine yatırılan 131,79-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 359,61-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 134,30-TL peşin harçların davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 800-TL bilirkişi ücreti ve 181‬-TL posta masrafı olmak üzere toplam 981-TL yargı giderinin, davanın kabulü oranında hesaplanan 915-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalılar lehine taktir olunan 523,24-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, İstinaf yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti. tarafından yatırılan 123‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı … A.O tarafından yatırılan 44,40‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 33-TL posta masrafının ,davanın kabulü oranında hesaplanan 30-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2022