Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/199 E. 2022/1376 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/199
KARAR NO: 2022/1376
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI: 2016/1311 Esas – 2018/1046 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı/borçlu arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, borçlu tarafından KMH kredi borçlarının geri ödenmemesi üzerine hesaplar kat edilerek davalıya Kartal … Noterliği’nin 19.04.2016 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafından bankaya olan borçlarının ödememesi nedeniyle, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını,ihtarnamenin müvekkilince tebliğ alınmadığını,istenen faiz oranının fahiş olduğunu, sözleşmedeki maddelerin genel işlem şartı niteliğinde olup ahlaka aykırılık teşkil ettiğini, genel işlem koşulu içeren maddelerin yazılmamış sayılması gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; kullandırılan kredinin ticari kredi niteliğinde olduğu, davalının kredi sözleşmesindeki imzasına itirazının bulunmadığı, bilirkişi raporuna göre, davalının takip tarihine kadar 5.013,92-TL asıl alacak, 84,23-TL temerrüt faizi ve 4.21-TL faizin BSMV’si üzerinden borçlu olduğu ve bu miktar üzerinden itirazın iptalinin gerektiği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa TCMB duyuruları gereğince faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili;uyuşmazlık tüketici kredisinden kaynaklandığından görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, bilirkişi raporunda kredinin bireysel kredi olduğunun belirlendiğini, davacının dava açarken eklemek zorunda olduğu delilleri müvekkiline tebliğ ettirmediğini,davanın usulden reddi gerektiğini, alacak hesabının hatalı olduğunu,ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğini,müvekkilinin usulüne uygun temerrüde düşürülmediğini, sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı oluşturduğu, yazılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini,faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı banka ile davalı arasında 08.10.2008 tarihli genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davalı borçluya kredili mevduat hesabı açıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek davalı borçluya 21.04.2016 tarihinde kat ihtarının tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalının temerrüt tarihinin 29.04.2016, alacağa uygulanacak akdi faiz oranının %24,24, temerrüt faizi oranının ise %30,24 olarak tespit edilmiştir. Dayanak sözleşme ticari kredi sözleşmesidir.Dava ticari dava niteliğinde olup,asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmektedir.Mahkeme davaya bakmaya görevli olduğundan davalı vekilinin mahkemenin görevsiz olduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça keşide edilen kat ihtarı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, verilen ödeme süresinin eklenmesiyle birlikte davalı 29.04.2016 tarihinde temerrüde düşmüştür. TCMB’nin ” Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ”in 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle ile “KMH hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 02.04.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkındaki Tebliğ’in (Sayı 2006/1) 3.maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faizi oranlarını geçemez” hükmünü haizdir. Somut olayda da uyuşmazlığın KMH borcundan kaynaklandığı anlaşılmakla, talep edilen ve hüküm verilen faiz oranı TCMB tarafından belirlendiğinden faiz oranının fahiş olduğu yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Diğer yandan takip dayanağı sözleşme, 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihinden önce 08.10.2008 tarihinde imzalandığı anlaşılmakla sözleşmenin 818 sayılı BK’da bulunmayan ve sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’da düzenlenen genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması da mümkün olmadığından davalı vekilinin sözleşme hükümlerinin genel işlem şartlarına aykırı olduğuna yönelik istinaf nedeni de yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 348,54-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 87,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 261,41‬‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 67,9‬0‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022