Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/197 E. 2020/236 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/197
KARAR NO : 2020/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI : 2018/493 Esas- 2019/284 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısına ait kırmızı mercimek emtiasının toplam 50.176,70- kg olacak şekilde konteyner ile Mersin Limanından El Hudeyde limanına … gemisi ile taşındığını, emtianın limanda tahliyesi sırasında … nolu konteyner içindeki emtianın ıslanma sebebiyle hasarlı olduğundan alıcının emtiayı kabul etmediğini, liman sahasında yapılan inceleme neticesinde konteynerin tabanında bulunan 3-4 sıra halinde yerleştirilmiş emtia paketlerinin ıslandığı, çürüdüğünün tespit edildiğini, davalı … A.Ş.’nin 31/12/2016 tarihli ve … nolu fatura düzenlediğini ve akdi taşıyan sıfatını kazandığını, davalı ….. A.Ş.’nin taşımaya ilişkin konişmento düzenlemekle fiili taşıyan sıfatını üstlendiğini, borçlular aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, dava bakımından yetkili mahkemelerin Marsilya Mahkemeleri olduğunu, müvekkili … A.Ş.nin diğer şirketin Mersin, İskenderun ve Antalya Limanlarında acenteliğini yaptığını, taşıyan sıfatına haiz olmayan müvekkiline doğrudan husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin akdi taşıyan sıfatı ile değil, taşıyanın yükleme limanı acentesi sıfatı ile hareket ettiğini, yük hasarının ne zaman ve ne sebeple meydana geldiğinin belli olmadığını, konteyner içerisinde bulunan yüklerde meydana gelen ıslaklığın hangi neden kaynaklandığının ispatlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … izafeten ….A.Ş.’ye karşı açılan davada davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine, davalı … A.Ş. hakkında açılan davada davalı şirketin konişmentoda acente sıfatıyla yer aldığı, konişmentonun Mersin’de düzenlendiği ve navlunun da yükleme yeri acentesi olan davalı tarafça tahsil edilmesinin olağan olduğu, davalı şirketin davalı taşıyan … acentesi olduğu, TTK madde 105/2’ye göre davalı aleyhine ancak izafeten dava açılabileceği, asaleten dava açılamayacağı gerekçesiyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili;yetki anlaşmasının tek taraflı yapılamayacağı, yetki anlaşmasında taraflardan yalnızca birinin imzası olmasının TBK’nın 14. maddesine aykırı olup, yetki anlaşmasını hukuken geçersiz kılacağı,yetki şartının geçersiz olduğunu, geçerli olduğu düşünülse dahi bu klozun, BK’nun 20 ve 21. maddeleri kapsamında genel işlem şartı olup yazılmamış sayılması gerektiğini, 2 nolu davalının, navlun faturası düzenleyerek taşıma işini sigortalıya bizzat taahhüt ettiğini, davalıya karşı doğrudan husumet yöneltilmesinin sebebinin davalının akdi taşıyan olması olduğunu, somut olayda davalının hem konşimento düzenleyerek fiili taşıyan olan 1 nolu davalının acentesi olarak, aynı zamanda da navlun faturası düzenleyerek akdi taşıyan olarak hareket ettiğini belirterek,kararın ortadan kaldırılarak, davalı … için mahkemenin yetkili olduğuna ve … A.Ş için HMK.’nın 353(1)a-4 maddesi gereğince hükmün kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava konusu taşımaya konu esas konişmento ön yüzündeki kloz ile taşıyıcı ve tüccar arasında bu konişmento’nun taraf olduğu taşıma sözleşmesi ile alakalı olarak ortaya çıkan tüm istek ve eylemlerin münhasıran Marsilya Ticaret Mahkemesinin yargılama yetkisine sahip olduğu ,diğer hiçbir mahkemenin yetkili olmayacağı kararlaştırılmıştır.Dava,poliçe kapsamında sigortalı taşıtana ödenen hasar bedelinin TTK 1472. maddesinde öngörülen halefiyet gereği sorumlu olan taşıyandan tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olduğundan TTK’nın deniz taşımaya ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Yabancılık unsuru bulunduğundan uygulanması gereken MÖHUK 47. maddede ” Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Anlaşma, yazılı delille ispat edilmesi hâlinde geçerli olur. “denilmiştir. TTK 1237. maddesine göre taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesi hükümlerine tabiidir. Ancak arada yazılı bir navlun sözleşmesinin bulunmaması halinde konişmento taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkide belirleyici duruma gelmektedir.Sigortalı taşıtan ile davalı taşıyan arasında imzalanmış yazılı bir navlun sözleşmesi dosyaya sunulmamıştır. Buna göre dosyaya sunulan konişmentoya göre taraflar arasındaki hukuki ilişki belirlenecektir. Konişmento, TTK’nın 1228. maddesinde düzenlenmiş olup, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.TTK nun 1229. Maddesine göre konişmento yükletenin beyanına göre taşıyan tarafından düzenlenecektir. 1230. ve devamı maddelerde konişmentonun kıymetli evrak olduğu, eşyayı temsil ettiği, taşıyanı, navlunu ve eşyayı ispat eden, meşru hamiline eşyayı teslim alma hakkı veren cirosu kabil kıymetli evrak olduğu düzenlenmiştir. Konişmento kıymetli evrak olması nedeniyle taşıyanın imzasını içermesi yeterlidir. Yükletenin imzası ise isteğe bağlıdır. Buna göre söz konusu konişmento da yükleten imzası bulunmadığı için konişmentoda yazılı yetki sözleşmesinin geçerli olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Tüm dosya kapsamına göre dava konusu uyuşmazlığın yabancı unsur taşıması, uyuşmazlığın türk mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu hususlarda olmadığı , uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması ve konişmentoya yetki ve uygulanacak hukuka ilişkin konulan şartın geçerli ve bağlayıcı olduğu, mahkemenin 1 nolu davalı … açısından yetkili olmadığı sonucuna varılmasında isabetsizlik yoktur.Davacının taşıtanın sigortacısı olduğu, davalının da taşıyan olduğu taşıma ilişkisinde konişmento hükümleri dolayısıyla konişmentoda yer alan yetki şartı her iki taraf açısından da bağlayıcı olacağından davalı … süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile davaya bakma yetkisi Marsilya Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğundan dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının yabancı bir şirket olup uyruğunda olmadığı bir devletin mahkemesinde yargılanmamak üzere sözleşme serbestisi dahilinde tacirler ile yaptığı sözleşmelerde bulunan yetki kaydı TBK 25.madde anlamında dürüstlük kuralına aykırı olarak değerlendirilemez. Konişmentonun taşıyıcı … adına … tarafından …. acentesi olarak imzalandığı,Mersinde 30 aralık 2016 tarihinde imzalandığı konişmento da yazılıdır. Buna göre … A.Ş.hakkında açılan davada davalı şirketin taşıyan … acentesi olduğu, TTK madde 105/2’ye göre davalı aleyhine ancak taşıyana izafeten dava açılabileceği, asaleten dava açılamayacağı ,navlun tahsil ederek ve fatura düzenleyerek akdi taşıyan olarak hareket ettiği somut olayda kabul edilemeyeceği ,geminin yükleme limanı acentesi olan davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/02/2020