Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/193 E. 2022/1474 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/193
KARAR NO: 2022/1474
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2018/260 Esas – 2019/738 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucunda 29.875,30 TL cari hesap alacağı tahsil edilemediğinden, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin defterlerinde davacıya ödenmesi gereken bir borç kaydı bulunmadığını, müvekkilini borçlandıran faturaların müvekkiline yasal süresinde tebliğ edilmediğini, davacının faturaları tebliğ ettiğini kanıtlaması gerektiğini, faturalar tebliğ edilmediğinden bu faturalara dayalı olarak oluşturulan cari hesaba dayalı takibin de haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından toplam 31.495,32-TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı,davalının dava dosyasına sunduğu ticari defter kapanış fişinde davacıya 5.766,67- TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki 24.108,63- TL hesap farkını oluşturan faturaların 17.02.2017 tarihli 11.011,20- TL bedelli, 28.02.2017 tarihli 10.190,49- TL bedelli ve 29.03.2017 tarihli 2.892,14- TL bedelli faturalar olduğu, davacının e-arşiv faturaları ile BA formlarının verilme tarihi olan 31 Mart’tan önce davalıya mail ile bilgi verdiği, anılan mailde “…Aşağıdaki bilgiyi ve ekli faturayı muhasebe departmanınıza iletmeniz ricadır. Firmamız E-Arşiv’e geçmiş olup, ekli fatura aslı gibi işlem görecektir. Bu sebeple ekli fatura görüntüsünü muhasebe departmanınıza muhakkak iletmeniz gerekmektedir…” denildiği, davalının bu maile karşı “…diğer faturalardan 12 Mayıs tarihli mailiniz ile bilgimiz olmuştur, firmamız zamanında ulaşmayan faturalarınızdan dolayı BaBs bildiriminden dolayı cezalı duruma düşeceğinden faturaların yeni tarih ile kesilip tarafımıza gönderilmesini talep ederiz…” denildiği, bu bağlamda davalının, 11.011,20- TL, 10.190,49- TL ve 2.892,14- TL bedelli faturaların dayanağını oluşturan hizmeti aldığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili; davacı tarafından müvekkiline hizmetin verilmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, faturaların yasal süresinde tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin faturaları denetleme, itiraz etme ve defterlerine kaydetme hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesinin engellendiğini, müvekkilinin faturalardan 12 Mayıs tarihli e-posta ile haberdar olduğunu, faturaların süresinde kaydedilmemesi nedeniyle usulsüzlük cezası çıkmaması için faturaların yeniden düzenlenmesinin talep edildiğini, faturaların süresinde kayıt altına alınamamasında davacının kusurlu olduğunu, davacının tebliğ edilmeyen faturalara dayalı olarak takip başlatması ve dava açmasının mümkün olmadığını, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmet bedeline ilişkin faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağı 17.02.2017 tarihli 11.011,20-TL bedelli, 28.02.2017 tarihli 10.190,49- TL bedelli, 22.03.2017 tarihli 5.766,67-TL bedelli ve 29.03.2017 tarihli 2.892,14 TL bedelli faturalara dayalı olup, faturaların davalı tarafa tebliğine dair bir delil sunulmamıştır. Ancak,5.766,67-TL tutarlı fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup BA formuyla vergi dairesine de beyan edilmiştir. Davacının dayandığı diğer üç fatura ise davalı kayıtlarında yer almamaktadır. Ancak taraf şirket çalışanları arasında gerçekleşen e-posta yazışmalarından; davalının kendisine daha önce e-posta yoluyla gönderilen faturalardan haberdar olmadığı, bu nedenle cezalı duruma düşmemek için yeni tarihli fatura kesilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Söz konusu e-posta yazışmaları ve davalı vekilinin yazılı beyanları doğrultusunda, davacı tarafça davalıya faturalar konusu hizmetin verildiği sabittir. Faturalar konusu hizmetin verildiği sabit olmakla, davalı vekilinin faturaların müvekkiline tebliğ edilmemiş olması nedeniyle takip konusu edilmeyeceği yolundaki istinaf nedeni yerinde değildir. Davalının ödeme yönünde bir iddiası ve delili de bulunmadığından, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İİK’nın 67. maddesi uyarınca,borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliğine göre değişmekle birlikte,alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve borçlusu birlikte değerlendirilmelidir.Somut olayda takip ve dava konusu alacak hizmet faturalarına dayalı olduğundan, alacağın likit olduğu açıktır.Açıklanan nedenlerle, verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturalar nedeniyle itirazın kısmen iptaline ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesin de isabetsizlik bulunmamaktadır.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.040,78-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 510,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.530,17-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 16,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2022