Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/191 E. 2020/283 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/191
KARAR NO : 2020/283
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/1355 D. İş- 2019/1355 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz-İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İhtiyati hacze itirazın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik ek kararın, ihtiyati haciz isteyen vekilince ve itiraz eden … A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, müvekkili ile borçlu …A.Ş. arasında akdedilen 06.04.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin diğer borçlular tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin temerrüde düşülmesi sebebiyle düzenlenen 01.08.2019 tarihli ihtarnamenin borçlulara gönderildiğini ve hesabın kat edildiği bildirilerek 30.04.2019 tarihi itibariyle mevcut 6.288517,25-TL borcun ödenmesinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, ayrıca borçluların mal kaçırma hazırlığında olduğunun öğrenildiğini ileri sürerek borçluların menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince talep uygun görülerek 11.10.2019 tarihli ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, ihtiyati haciz başvurusunda bulunan .. Bankası A.Ş. iken, ihtiyati haciz kararının infazını … Bankası A.Ş. Avcılar İstanbul Girişimci Şubesinin talep ettiğini, oysa şubelerin tüzel kişiliklerinin ve takip ehliyetlerinin bulunmadığını, dolayısıyla kararın yasal sürede uygulanması talep edilmediğinden kendiliğinden hükümsüz kaldığını, ayrıca ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, zira alacağın muaccel hale gelmediğini, zira borcun tasfiyesi amacıyla akdedilen 22.02.2019 Protokol uyarınca taşınmazın bankaya devredildiğini ve kalan borcun banka tarafından belirlenecek koşullara göre yapılandırılmasına karar verildiğini, ancak bankanın yapılandırmaya ilişkin girişimde bulunmadığını, bir takım görüşmeler gerçekleştirilmiş ise de herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, banka tarafından gönderilen 30.04.2019 tarihli yazı ile borcun 4 eşit taksitte ödenmesinin talep edildiğini, ancak bu yazı tebliğ alınmadan önce müvekkili … A.Ş. tarafından düzenlenen 02.05.2019 tarihli yazı ile farklı bir ödeme planının bankaya gönderildiğini, ancak yapılandırmaya ilişkin görüşmeler devam ederken bankanın 01.08.2019 tarihli ihtarnamesini gönderdiğini, İİK 257/2 m. şartlarının da oluşmadığını, ayrıca müvekkillerince banka lehine yapılan kazandırmaların borç tutarının üzerinde olduğunu, şöyle ki Protokole konu taşınmazın değeri 67.500-TL olarak belirlenmiş ise de halihazırda değerinin bu rakamın oldukça üzerinde olduğunu, , ayrıca 02.07.2018 tarihli Taşınır Rehin Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin tanınan “…” markası üzerine de banka lehine rehin konulduğunu ve marka değerinin 40.235.000-TL değerinde olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ek kararı ile, ihtiyati haczin süresinde lehine ihtiyati haciz verilen alacaklı vekili tarafından icraya konulduğu, itiraz edenler vekili tarafından dosyaya sunulan İstanbul İli … İlçesi … parselde kayıtlı 67.500.000 TL bedelli taşınmaz ipoteği senedi, Büyükçekmece …. Noterliği 02.07.2018 tarih … yevmiye numaralı 40.235.000 TL bedelli “…” markası üzerine konan taşınır rehni senedi , 22/02/2019 tarihli vefa-iştira hakkı protokolünün incelendiği, alacağın itiraz eden asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller … Ticaret AŞ , … Ticaret AŞ lehine teminat altına alındığının, müşterek borçlu müteselsil kefil …A.Ş. lehine teminat verilmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle itirazın asıl borçlu …San ve Tic AŞ nin borcunu teminen 75.000.000- TL değerinde taşınır rehni verildiğinden ve müşterek borçlu müteselsil kefiller …Ticaret AŞ , …San ve Ticaret AŞ nin borcunu teminen , Vefa /İştiraha hakkı verildiğinden haklarındaki 11.10.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, diğer borçlular yönünden itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Borçluların itiraz dilekçesi, tensip zaptı ve 05.12.2019 duruşma gününü bildirir davetiyenin taraflarına duruşma gününden sonra 09.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yokluklarında verilen karar sebebiyle savunma haklarının ve hukuki dinlenilme haklarının kısıtlandığını, 2-Kredi ödemelerinde temerrüde düşülmesi nedeniyle 31.10.2018 tarihli ihtarname keşide edilerek 63.222.246,12 TL borcun ödenmesinin talep edildiğini, hesap kat tarihinden sonra taraflar arasında yürütülen müzakereler sonucunda 22.02.2019 tarihli Protokolün akdedildiğini ve borçlu tarafa ait bir taşınmazın müvekkiline devri ile kalan borcun sözleşmede belirlenen koşullarla ödenmesinin kararlaştırıldığını, taşınmaz 67.500.000 TL bedelle müvekkiline devredilmişse de borçluların protokolde yer alan edimlerini yerine getirmediklerini ve bakiye borcun tasfiye edilmediğini, borcun yapılandırılmasın ve ödeme yapılmasına ilişkin taleplerinin yanıtsız bırakılması nedeniyle 01.08.2019 tarihli ihtarname ile bakiye borcun ödenmesinin talep edildiğini, bu Protokolün borcun teminatı niteliğinde olmadığını ve bakiye borcun Protokole göre tasfiyesi imkanının kalmadığını, ayrıca Protokolün akdedilmesinin borcun yenilendiği veya ertelendiği anlamına gelmediğini, ödenmesi gereken borcun vadesinde ödenmemesi halinde herhangi bir ihbara ihtara gerek kalmaksızın müvekkilinin yasal takibe konu etme hakkı bulunduğunu, 3-İhtiyati haciz kararı, taşınmaz devir bedelinin borçtan mahsubundan sonra bakiye alacak için talep edilmiş olup herhangi bir suretle teminat altına alınmadığını belirterek ek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesini istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden …. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-İhtiyati haczi tamamlayan merasimin cebri icra talebinde bulunma yetkisi bulunmayan banka şubesi tarafından gerçekleştirilmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığını,2-Borcun yapılandırılması için görüşmeler devam ederken bankanın vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı kötüniyetli olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, 3-Müvekkilinin de Protokol kapsamında teminat verdiğinin kabulünün gerektiğini belirterek ek kararın müvekkili aleyhine olan kısmının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı teminen İİK 257 vd. m. uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ise, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.Bunun yanında TBK nun 586/1. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir.İhtiyati haciz talep eden davacı banka ile borçlu ….A.Ş. arasında akdedilen 06.04.2018 tarihli 70.000.000-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin diğer borçlular tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, 31.10.2018 tarihi itibariyle hesap kat edilerek ihtarname düzenlendiği ve hesap kat ihtarında 63.222.246,12-TL nakdi borcun ödenmesinin talep edildiği görülmüştür. Dosya kapsamında mevcut 22.02.2019 tarihli Borç Tasfiye ve Vefa/İştira Hakkı Protokolü incelendiğinde, sözleşmenin kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz cüzü olduğunun, bu sözleşmenin imzalanmasının kredi sözleşmesine konu borcun ertelendiği ve yenilendiği anlamına gelmediğinin, 22.02.2019 itibariyle borcun toplam 72.043.291,04 TL olduğunun, mevcut borcun taşınmaz devir bedelinin mahsubu ve kalan bakiye borcun yeniden yapılandırılarak ödeme planına bağlanması ile ödeneceğinin, taşınmaz devir bedeli 67.500.000-TL olarak kararlaştırıldığının ve belirli bir tarihe kadar borçluya vefa/iştira hakkı tanındığının, kalan borcun banka tarafından belirlenecek koşullara göre yapılandırılabileceğinin, bankanın yapılandırma hususunda serbestçe karar verebileceğinin, taşınmazın devri ile sözleşmenin geçerli hale geleceğinin, sözleşme borcun yenilenmesi ve ertelenmesi anlamına gelmediğinden borçlu ve kefillerin sözleşmede öngörülen yükümlülüklerinden herhangi birini yerine getirmemeleri,sözleşme gereğince ödemesi gereken borçlarını sözleşme kapsamındaki vadeler ve/veya vadeleri takip eden en geç 30 gün içinde ödememeleri halinde herhangi bir ihbara veya ihtara gerek kalmaksızın bankanın yasal takibe müracaat edebileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Yine dosya kapsamında mevcut bankanın asıl borçluya hitaben 30.04.2019 tarihli yazısı ile, 30.04.2019 tarihi itibariyle borcun 6.288.517,25 TL olduğunun ve ödeme koşullarının belirtildiği, ilk taksidin ödenmesinin talep edildiği, asıl borçlu ve kefillere ayrı ayrı gönderilen 01.08.2019 tarihli ihtarnamelerde ise 6.288.517,25 TL borcun yapılandırılmasına ilişkin taleplerinin yanıtsız bırakıldığı belirtilerek bu tutarın ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür.Bu durumda 22.02.2019 tarihli Protokol uyarınca, devir bedeli dışında kalan borcun yapılandırılması hususunda serbestçe karar verme yetkisini haiz olup göndermiş olduğu ödeme talebine dahi olumlu yanıt alamayan bankanın, 01.08.2019 tarihli ihtarname ile borçlulardan bakiye borcun ödenmesini talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş olup, banka bu tutardaki muaccel alacağı teminen borçlu kefillerden ihtiyati haciz talebinde bulunmakta haklıdır.Öte yandan İİK 45.m. “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Borçlu tarafça dosyaya sunulan 02.07.2018 tarihli Taşınır Rehni Sözleşmesi incelendiğinde, asıl borçlunun 75.000.000 TL değerinde markasının rehin edilmesine ilişkin olduğu görülmüştür. Bu durumda asıl borçlu yönünden borç rehinle temin edilmiş olduğuna göre, asıl borçluya yönelik ihtiyati haciz talebi haklı görülmemiş olup, bu borçlu yönünden ilk derece mahkemesinin ek kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bununla birlikte banka şubelerinin tüzel kişiliği dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığından yapmış olduğu işlemleri banka adına yaptığının kabulü gerekmekte olup, borçlu tarafın ihtiyati haciz kararının süresinde işleme konulmadığı yönündeki itirazı haklı görülmemiştir.Yine duruşma günü 05.12.2019 olarak kararlaştırıldığı halde, borçlu itiraz dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin alacaklı tarafa 09.12.2019 tarihinde tebliği ile alacaklı tarafın yokluğunda karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, alacaklı tarafın istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmiş olması nedeniyle savunma hakkının veya hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanmadığı kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, alacaklı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353(1)b-2 m. uyarınca haklarındaki ihtiyati haciz kararları kaldırılan borçlu kefiller hakkındaki ek kararın kaldırılmasına ve adı geçen borçluların itirazlarının reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 m. uyarınca ESASTAN REDDİNE, İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/1355 D.İş. 2019/1355 K. sayılı ek kararının borçlu KEFİLLER … Tic. A.Ş. ile … Tic. A.Ş. yönünden HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,”Borçlular … Tic. A.Ş. ile … Tic. A.Ş.’nin 11/10/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazlarının REDDİNE,”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak;”05/12/2019 tarihli ek kararda taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, “İstinaf yoluna başvuran … A.Ş.’den alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10-TL harcın adı geçen borçludan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Alacaklı banka tarafından yapılan 15,75-TL istinaf giderinin borçlu kefiller …Tic. A.Ş., …Tic. A.Ş. ile …. A.Ş.’den alınarak alacaklıya ödenmesine,Borçlu tarafça yapılan istinaf giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 05/03/2020