Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/183 E. 2020/439 K. 20.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/183
KARAR NO: 2020/439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2019/748 D.İş 2019/748 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2020
Talebin reddine ilişkin kararın ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile … Limited’in 08.11.2019 tarihli sözleşme ile, inşaat malzemesi eşyasının Almanya Ausburg’dan Türkiye Kocaeli’ye taşınması konusunda anlaştıklarını, eşyanın gönderileninin … Ltd. Şti. olduğunu, sözleşme ile 4400-Euro taşıma bedelinin yüklemenin akabinde peşin ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin eşyayı İstanbul’a kadar taşıdığını ve gönderilenin gösterdiği Ulusal Antrepoya 20.11.2019 tarihinde ulaştırdığını, ancak müvekkilinin 20.11.2019 tarihi itibariyle ve halen dahi taşıma ücretini alamadığını, TTK’nun 891. maddesi gereğince hapis hakkını antrepo beyannamesi verilmeden kullanmak istediğini, ancak antrepo yetkililerinin antrepo beyannamesi verilmeden eşyanın mühürünü açamayacaklarını belirttiklerini, gönderen İngiltere’de olduğundan hukuki yollardan tahsil kabiliyetinin bulunmadığını, TTK 871.madde gereği gönderilen de taşıma bedelinden sorumlu olduğundan gönderilen aleyhine ihtiyati haciz talep etme zaruretinin doğduğunu ileri sürerek alacağın tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :İlk derece mahkemesince, dava konusu taşımanın Almanya’dan Türkiye’ye karayolu ile yapılması sebebiyle uyuşmazlığın CMR hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği, gönderen ile taşıyıcı arasında akdi ilişkinin bulunmadığı, sözleşmede gönderen ile kayıtsız şartsız olarak sadece navlun ücretinin kararlaştırılmış olduğu, bu ücretin de yükleme sonrası ödeneceğinin belirlenmiş olduğu, hapis hakkı talep eden tarafından tertip edilen faturada ise navlun ücretinin yanı sıra demuraj, ATR, son taşıma bedellerinden ötürü hapis hakkının tanınmasının istendiği, ancak bu ücretlere hak kazanıldığına dair her hangi bir delilin ibraz edilmediği, taşıyıcının kuvvetle muhtemel gönderilenin zilyetliğinde bulunan eşyalar hakkında CMR mukavelesi kapsamında hapis hakkının kullanmak istediği, oysa hapis hakkının mevcut olduğu sonucuna varılabilmesi için borç miktarının belirlenmesinin gerekeceği, diğer taraftan emtianın gönderilene kuvvetle muhtemel teslim edildiğinin talep eden tarafından bildirildiği, oysa hapis hakkı tanınabilmesinin en temel şartının eşyanın zilyetliğinin veya tasarruf hakkının halen taşıyıcıda bulunması olduğu gerekçesiyle davacının hapis ve rehin hakkı bulunduğunun tespiti isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu uyuşmazlık hakkında başvuru yapıldığı esnada ve aynı zamanda İcra Müdürlüğü ile tespite gidildiği sırada uyuşmazlık konusu taşıma bedelinin tahsili için üzerinde hapis hakkı talep edilen malın taşıyıcının zilyetliğinde olduğunu, ayrıca CMR de taraflar arasındaki ihtilafın giderilmesi için düzenlenmiş herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle TTK’unda yer alan hapis hakkı hükümlerini nazara alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, taşıma ücretinin tahsil edilememesi nedeniyle hapis hakkına dayalı alacağı teminen ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talep, hapis hakkının tespiti olarak nitelendirilmiş ve değerlendirilmiş, yukarıda açıklanan şekilde karar verilmiş ise de, taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiğinden ihtiyati haciz koşullarının değerlendirilmesi gerekmiştir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1.maddesinin 2. cümlesine göre ise, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. O halde ihtiyati haciz talep eden, bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olaya döndüğümüzde, taşıma ilişkisinin taraflarının konumu, ihtiyati haciz isteyenle karşı taraf arasında akdi ilişki bulunmaması, hapis hakkının konusunun karşı tarafın malvarlığı değil sadece taşımaya konu emtia olması dikkate alındığında, hapis hakkına dayalı olarak gönderilenin malvarlığına ilişkin ihtiyati haciz talebi haklı görülmemiştir. O halde ilk derece mahkemesince talebin reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10- TL harcın ihtiyati haciz isteyenden alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2020