Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/157 E. 2022/1307 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/157
KARAR NO: 2022/1307
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2018/35 Esas – 2019/1022 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalıdan halı saha zeminindeki halıların ipliğini satın aldığını, müvekkilinin aynı zamanda başka firmalardan da alım yaptığını, bu iplikler ile davalı şirketten alınan ipliklerin aynı halı sahada kullanıldığını, halıların 28/10/2017 tarihinde … firması tarafından Tuzla’da bulunan … halı sahaya montajının yapıldığını, serilen halılardaki ipliklerin bir süre sonra söküldüğünün müvekkiline bildirilmesi üzerine ayıbın derhal davalı tarafa bildirildiğini, akabinde 19/07/2017 tarihinde davalı taraf yetkilileri ile birlikte halı sahada kontroller yapılıp halıdan numuneler alındığını, davalı tarafça kontrol sonuçlarının müvekkiline bildirileceğinin söylediğini, ancak uzun süreye rağmen bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle davalıya dıklarını, buna ilişkin olarak davalıya 18/10/2017 tarihinde ihtar çekildiğini, müvekkili tarafından müşterisinin halı saha zemininin halılarının yenilediğini, çekilen ihtara rağmen davalının zararı gidermediğini ve ürünlerin ayıplı olmadığını dile getirdiğini, müvekkili tarafından kullanılan latex miktarları ve karışımlar standart olup, davalı taraftan alınan iplikler hariç, diğer şirketlerden alınan ipliklerde herhangi bir sökülme meydana gelmediğini, bu durumun ise iplikteki yağlama miktarının fazla olmasından kaynaklandığını belirterek, ayıplı halı iplikleri nedeniyle müvekkili tarafından yapılan 71.195,55-TL masrafın ihtar tarihi olan 18/10/2017’den itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; ayıp ihbarının süresinde olmadığını, dava konusu halı saha zemininden alınan numuneler üzerinde … firmasında test ve deneyler yaptırıldığını, müvekkilinin satmış olduğu sentetik çim iplikte standartlara aykırı bir durum olmadığının, davacıların kendi kusuru ile halı saha yapım safhasında apre sırasında lateks malzemenin az kullanılmasından kaynaklandığının bilimsel rapor ile tespit edildiğini, davacının müvekkilinden saha halısı yapımında kullanılan sentetik çim iplik satın aldığını, sentetik çim iplerin halılardan yolunarak çıktığı şikayeti üzerine, müvekkili şirket yetkili müdürlerinin zemini yerinde incelediğini, iplerin püsküllerinde koparak değil yolunarak geldiğinin görüldüğünü, bunun ipliğin mukavemet zayıflığından değil, halı tabanında kullanılan aprenin (lateks) ipliği yeterince tutmamasından kaynaklandğını, aynı sahada kullanılan farklı firmalardan alınmış iplerin tümünde aynı problemin görüldüğünü, bunun da hasar olduğu iddia edilen durumun iplik dışı etkenlerden kaynaklandığını gösterdiğini, müvekkili tarafından sahadan alınan numune üzerinde yaptırılan analiz sonucunda hatanın lateks miktarının az kullanılmasından kaynaklandığının tespit edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; satışa konu malların ayıplı olduğu konusunda ispat yükünün bunu iddia eden satın alan davacı tarafta bulunduğu, ancak bu hususun ispatlanamadığı gibi, alınan bilirkişi raporunda sorunun ürünün halı sahaya uygulanırken yanlış uygulanmasından kaynaklandığının tespit edildiği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; bilirkişi raporunda, sorunun davalı tarafça satılan iplik ürününden kaynaklanmayıp, iplik ürünü ve diğer materyallerin halı saha zeminine uygulanmasından kaynaklandığı, yağlanma sorununun aradan geçen zaman dolayısı ile tespit edilemeyeceği yönünde tespit yapıldığını, ancak aynı zeminde, aynı kumaşta, aynı lateks miktarı bulunan halıda, davalıdan alınan ipliklerin (yeşil iplikler) sökülmesi, diğer şirketlerden alınan beyaz ve kiremit renk ipliklerin sökülmemesinin davalıdan alınan ipliklerin ayıplı olduğunu gösterdiğini, ayrıca müvekkili tarafından davalıdan alınıp başka bir halı saha olan Fransa’da kullanılan halılarda da aynı ayıbın söz konusu olduğunu, davalıdan alınan iplikler standart koşullarda hazırlanması gereken ipliklerden olmayıp, spin oil (yağlama) miktarının fazla olduğu ve ayıplı ipliklerden olduğunun sabit olduğunu, müvekkili tarafından kullanılan latex miktarları ve karışımlar standart olup, davalı taraftan alınan iplikler hariç, diğer şirketlerden alınan ipliklerde herhangi bir sökülme meydana gelmediğini, müvekkili şirketçe davalının kusurundan kaynaklanan sebeplerle yapılan harcamaların bu nedenle müvekkili şirkete iadesinin gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı tarafça davacıya satışı yapılan saha halısı ipliklerinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, yapılmış olan masrafın satıcı davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafından davacıya saha halısı ipliği satışının yapıldığı, davacı tarafından başka satıcılardan alınan iplikler ile birlikte söz konusu iplikten saha halısı imalatı yaptırılarak müşterisinin halı sahasına montajının yapıldığı, bir süre sonra saha zeminindeki halının iplerinde kopmalar oluştuğu, bu durum nedeniyle müşterisinin halı sahasını yenileyen davacının, bu nedenle uğradığı zararın tazmini istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, saha zeminindeki halıdaki ipliklerde meydana gelen kopmaların davalı tarafça satışı yapılan ipliklerden meydana gelip gelmediği, söz konusu sentetik ipliklerin ayıplı olup olmadığı hususuna ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; keşif sonrası sahadan alınan açık yeşil ve koyu yeşil numunenin laboratuvar incelemesi sonucunda, numunenin sırt kaplamasının (lateks kaplaması) homojen bir şekilde dağılmadığı, bazı bölgelerin daha az lateks kaplamasına maruz kaldığı, yapılan testler sonucunda lateks kaplama daha az maruz kalan bölgede bulunan püsküllerin çıkma direncinin, daha yüksek lateks kaplamaya maruz kalan alanlara nazaran daha düşük olduğu, aradan geçen zaman nedeniyle spin oil (yağlama) miktarının olması gerekenden fazla olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, yapılan test sonuçları doğrultusunda, meydana gelen sorunun halı üretiminde sırt kaplamasının olması gerektiği gibi yapılmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Rapor eki test raporunda ayrıca lateksin homojen dağılım yaptığı yerlerde çıkarma kuvveti değerinin standartlara uygun olup, homojen olmayan yerlerde ise standardın altında olduğu belirlenmiştir. Bu durumda sentetik ipliğin ayıplı olmayıp, ipliğin kopmasının halının dokunması sırasında kullanılan lateksin standardın altında veya homojen olmayan bir biçimde kullanılmış olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça düzenlenmiş olan teklif formunda da hatalı zemin yapısı nedeniyle oluşan aşınmalar ile dokuma, lateks ve kesim hatalarından kaynaklanan problemlerin garanti kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla davalı tarafça davacıya satışı yapılan ipliklerin ayıplı olmadığı, ayıbın davalı dışında saha halısının dokunması sırasında kullanılan lateksten kaynaklandığı tespit edilmiş olmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2022