Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1564 E. 2021/65 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1564
KARAR NO: 2021/65
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2020/474 Esas-2020/779 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2021
Davanın açılmamış sayılmasına yönelik hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili hakkında İst.C.Başsavcılığı’nda 2016/93584 numaralı soruşturma başlatıldığını, akabinde iddianame hazırlanarak dosya birleştirme talepli olarak İstanbul 23. ACM’nin 2017/141 Esas numarasına kaydedildiğini yargılama kapsamında bir kısım sanıklar ile birlikte müvekkili hakkında da tefrik kararı verildiğini, dosyanın 2020/41 esas numarasına kaydedildiğini,müvekkilinin yöneticisi olduğu şirketler ve şahsi malvarlığına kayyım atandığını,kayyum heyetinin hem şahsi malvarlığı hem de şirketler nezdinde kayyımlık faaliyetini yürüttüğünü, müvekkilinin eski ortağı ve yöneticisi olduğu … A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın 2020/121595 numaralı 2020/407749 karar numaralı arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşma ile sonlandırıldığının anlaşıldığını, arabulucuk süreci, konusu, anlaşma haline ilişkin hiçbir bilgilerinin bulunmadığını, kayyımlar hakkında İst.Anadolu C.Başsavcılığı nezdinde 24.09.2020 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, tek kayyım heyetinin her iki yanı temsilen katılımı ile sürecin arabulucu tarafindan gereği gibi yürütülmemesi sonucunda müvekkilinin gıyabında sonlandırıldığını,anlaşma tutanağının yok hükmünde olduğunun tespitini, icrasının durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekiline, yok hükmünde olduğunun tespitini istediği arabuluculuk tutanağının aslının veya bir örneğinin dosyaya sunması,tutanak esas alınarak dava değerinin belirlenmesi, davalı şirket ve davacı için kayyım atanmasına ilişkin mahkeme kararını bildirmesi için ve HMK 119/1-d maddesi gereği dava konusunun değerini, 119/1-e maddesi gereği davacı tarafın iddiasına dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri 119/1-f maddesi gereği her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği hususlarındaki eksikliği tamamlaması için 1 haftalık kesin süre verildiği ve tebliğ edildiği , kesin süre içerisinde eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle; H.M.K.’nın 119/1 ve 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; 06/10/2020 tarihli dilekçe ile tüm delillerini açıkça belirttiğini,AİHS’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından bir tanesinin de yargılamanın makul bir süre içinde bitirilmesi ilkesi olduğunu, kayyumlar hakkında İst.Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2020/156806 soruşturma numaralı dosyasının halen derdest olduğunu, tek kayyum heyetinin hem başvuran hem başvurulan olarak katılımı ile sürecin arabulucu tarafından gereği gibi yürütülmemesi sonucunda, müvekkilinin gıyabında sonlandırılmasının yetki ve görevin kötüye kullanılması olduğunu, kayyumlarca menfaat çatışmasının yanı sıra yetki ve görev aşımı yapıldığını, anlaşma tutanağının icrasının engellenmesi amacı ile tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava ;davacı müvekkili aleyhine davalı tarafça yapılan arabuluculuk başvurusunun anlaşma ile sonuçlandığını ,arabuluculuk tutanağının kendilerinde olmadığını ,anlaşmanın içeriğini bilmediklerini,müvekkilinin malvarlığına ve davalı şirkete atanan kayyımların aynı kişi olduğunu ,çıkar çatışması bulunduğunu aynı kayyımın tarafları temsilen anlaşma yapamayacağını ileri sürerek arabuluculuk tutanağının yok hükmünde olduğunun tesbitini talep etmiştir. Hukuki yarar dava şartıdır. Eda ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir. Somut olayda,ilk derece mahkemesince dava değeri ve arabuluculuk tutanağının ibrazı için kesin mehil verilmek suretiyle tamamlanmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de arabulucunun ismi ve kayyım atanan dava dosyasının numarası verilmiş olmakla ,tutanağın ve kayyım kararın bir suretinin getirtilmesi mümkün olup verilen karar hukuka uygun değildir.(e) bendinin eksik olması halinde ise ihtarat yapılıp tamamlanacağı öngörülmemiştir.Hukuki yarar öncelikle incelendiğinde davacının açacağı veya açılan bir dava da anlaşma tutanağının geçersizliğini ileri sürebileceği gözetildiğin de tesbit davası açmakta hukuki yararın olmadığı anlaşılmaktadır. Zira açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir saptama (tesbit) davası açmakta hukuksal bir yarar bulunmamaktadır.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ,hükmün kaldırılarak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/474 Esas-2020/779 Karar sayılı ve 21/10/2020 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ; “Hukuki yarar yokluğundan davanın reddine” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gerekli 59,30-TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile sakiye 4,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 1.700-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 54,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2021