Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1556 E. 2021/683 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1556
KARAR NO : 2021/683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2011/896 Esas 2019/1162 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı adına … ili, … İlçesi, … Köyü,… parsel numarasında kayıtlı taşınmazın 21.06.2006 tarihinden başlamak üzere 15 yıl süreyle intifa hakkını 17.11.2006 tarihli resmi senetle aldığını, bu taşınmazın … markası altında akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik davalı …. Ltd. Şti. ile 21.06.2006 tarihli Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesi imzaladığını, davalı şirketin, intifa hakkı müvekkili şirkete ait olan taşınmazı ve üzerindeki istasyonu sözleşme kapsamında … akaryakıt istasyonu olarak işletmeye başladığını ve müvekkilinin izni olmaksızın istasyonu davalı …. Tic. San. Ltd. Şti.’ne devrettiği tarihe kadar … İstayonu olarak faaliyette bulunduğunu, 4 nolu davalı şirketin intifa hakkına konu taşınmazın son maliki olduğunu, diğer davalılar … ve …’in ise bayilik ve işleticilik sözleşmesini garanti eden sıfatıyla imzaladıklarını, Rekabet Kurumu’nun 2009 yılında aldığı kararla 18/09/2010 tarihine kadar dağıtım şirketleri ile bayileri arasındaki intifa/kira sözleşmelerinin ve bayilik sözleşme sürelerinin 5 yıldan fazla olmayacağına ve bu tarih itibariyle de sözleşmelerin süresinin sona ereceğine karar verildiğini, müvekkili şirket ile davalılardan bayi şirket arasındaki dikey ilişki ve buna bağlı sözleşmelerle birlikte intifa hakkının 21.06.2011 itibariyle sona erdiğini, dikey ilişkinin ve sözleşmelerin sona ermesinden dolayı müvekkilinin davalılara Beyoğlu …. Noterliği’nin 10.05.2011 tarih … yevmiye numaralı ihtarname göndererek sözleşmelerin 21.06.2011 tarihinde sona erdiğini davalılara bildirdiğini ve ekinde intifa hakkının terkine yönelik tapuda işlem yapılması için gerekli vekaletnameyi davalıya gönderdiğini, ayrıca davalılara 12.08.2011 tarih ve 17938 yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek istasyon yatırım bedellerinin kullanılmayacak döneme ilişkin kısmı olan 158.898-TL + KDV olup, ödemelerin yapıldığı tarihlerden 21.06.2011 tarihine kadar güncellenmek suretiyle bu miktarın 336.889-TL+ KDV olduğunu, bu bedelin 21.06.2011 tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep ettiklerini, sözleşmelerin erken sona ermesi nedeniyle müvekkilince davalı bayii şirkete 2021 yılına kadar dikey ilişkinin devam edeceği inancı ile imzalanan sözleşmeler kapsamında 2006 yılında istasyona yapılan yatırım ve gayri maddi hak bedeli/hizmet bedeli adı altında yapılan ödemeler nedeniyle davalılarınn sebepsiz zenginleştiğini, 2 ve 3 nolu gerçek kişi davalıların Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesinin kefili ve garantörü olmaları nedeniyle iade yükümlülüğü altında olduklarını, taşınmazın sonraki maliki olan davalı Talya şirketinin de intifa hakkının süresinden önce erken terkin edilmesinden dolayı menfaatinin bulunduğunu ve erken terkin nedeniyle zenginleştiğinden iade yükümlülüğü altında olduğunu belirterek; taraflar arasında imzalanan tüm sözleşmelerin feshi sonucu gayri maddi hak bedeli, yatınm bedeli veya hizmet bedeli olarak yapılan ödemelerden dikey ilişkinin süresinin erken sonlanması nedeniyle iadesi gerektiği halde iade edilmeyen ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olan toplam 336.889-TL+KDV alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:1– Davalılar ….ltd. Şti., … ve …; taraflar arasında yapılan sözleşmenin imzalandığı tarihte Rekabet Kurulu’nun kararına atıf yapılan yasa maddesinin yürürlükte olduğunu, tarafların bilgisi dahilinde yapılan bu yasal düzenleme nedeni ile intifanın sona ermesi nedeni ile talep edilen paranın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, taleplerin 12.03.2009 tarihli Rekabet Kurulu kararından itibaren 1 yıl içinde ileri sürülmesi veya dava açılması gerektiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını, güncelleme işlemine itiraz ettiklerini, tapuda tesis edilen … yevmiye numaralı intifa hakkı bedelinin 15 yıl için 27.750-TL olarak belirlendiğini ve Beyoğlu …. Noterliği’nin … ve … yevmiye numaralı vekaletname ile intifa hakkı bedelinin bedelsiz veya istediği bedelle terkini için gayrimenkul malikine yetki verildiğini, dolayısıyla eski malik oldukları söz konusu gayrimenkul üzerinde tüm maddi-gayri maddi haklarından kendi rızaları ile vazgeçmiş olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.2-Davalı …Ltd. Şti. yetkilisi; firmaları ile davacı arasında imzalanan herhangi bir bayilik sözleşmesi veya intifa sözleşmesi bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen 336.889-TL’lik talebin 3.şahıs olan firmalarını bağlayıcı yanının olmadığını, Rekabet Kurulu kararına göre en geç Resmi Gazete’de yayınlandıktan itibaren 1 yıl içinde talep edilmesinin veya dava açılmasının gerektiğini, zamanaşımı defilerinin olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme veya intifa sözleşmesi olmamasına rağmen talep edilen bedele ilişkin sebepsiz zenginleşme iddiasının hukuka aykırı olduğunu, şirketleri tarafından davacıdan alınan bir bedel veya maddi-gayri maddi hakkın söz konusu olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece, taraflar arasındaki 07/11/2006 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli intifa hakkına ilişkin sözleşmenin, bayilik sözleşmesinin 21/06/2006 tarihinde yapılmasından ve 5 yıl süreli olmasından dolayı 21/06/2011 tarihine kadar geçerli olduğu, davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu,21/06/2011 tarihinde sona eren üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsili isteminin yerinde olmadığı, tapu kaydına göre, davacı lehine 07/11/2006 tarihinde tesis edilen intifa hakkının 20/02/2014 tarihinde terkin edildiği, bu haliyle dava tarihi itibariyle intifa hakkının henüz terkin edilmediği, intifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkil tarafından ödenmiş olan yatırım bedellerinin iadesine ilişkin taleplerinin reddine ilişkin gerekçenin, Yargıtay’ın uzun süre önce terk etmiş olduğu içtihatlara dayalı olarak tesis edildiğini, öte yandan, yatırım bedellerinin iadesi için intifanın terkin edilmesine gerek olmadığından karar bu yönden de hukuka aykırı olduğunu, yatırım bedeli iadesi talebi yönünden güncel içtihatların, dava konusu istasyonda keşfen yapılacak inceleme ile yapılan yatırımların taşınmaza kattığı değer tespit edilmek suretiyle iadeye konu bedelin belirlenmesi yönünde olduğunu ve bu yöndeki içtihatların yerleşik hale geldiğini, müvekkili tarafından, işleticilik ilişkisinin devam edeceğine güvenilerek ve intifa süresi olan 15 yıl için, 17.07.2006 ve 06.11.2006 tarihli faturalarla istasyona toplam 233.000- TL + KDV yatırım yapıldığının dosya kapsamında sabit olduğunu, dolayısıyla iadeye konu bedelin bu tutarlar üzerinden belirlenmesi gerektiğini,intifa süresi boyunca yapıldığı tartışmasız olan sabit yatırımların tümü bakımından denkleştirici adalet ilkesine göre ve kullanılmayan süreye tekabül eden güncel bedelin hesaplanarak hüküm tesis edilmesi gerektiği, taleplerinin intifanın davadan önce terkin edilmesine bağlı olduğu kabul edilse bile, bu durumda erken açılan davanın usulden reddine karar verilmesi ve aynı doğrultuda davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ,nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan … San. Ve Tic. Ltd Ş.ti arasında 21.06.2006 tarihli Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davalı şirket adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tanındığını, fakat Rekabet Kurulu kararı nedeniyle sözleşmenin 21/06/2011 tarihinden itibaren geçersiz hale geldiğini, müvekkilinin davalıya 17/07/2006 ve 06/11/2006 tarihli faturalar karşılığında toplamda 233.000-TL + KDV yatırım bedeli ödemesi yapıldığını, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle kullanılmayacak olan yatırım bedellerinin 158.898-TL olduğunu, bu bedelin güncellenmesi halinde 336.889-TL’ye tekabül ettiğini ileri sürerek bu bedelin tahsilini sözleşmenin tarafı olan davalı şirket ve sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzalayan davalılar ile akaryakıt istasyonunun devredildiği diğer davalı … Tic. ve San. Ltd. Şti’nden talep etmektedir.Davalılar ise zamanaşımı defiinde bulunmakla birlikte davanın esastan reddini talep etmektedir. Mahkemece, davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, zira sözleşmenin ifa edilebilmesi için her halükarda bu kalıcı teknik yatırımların davacı tarafça yapılması gerektiği, ayrıca, davanın açıldığı tarihte intifa hakkının devam ettiği, intifa hakkı terkin edilmeden bu davanın açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı ile davalı …ltd Ş.ti arasında 21.06.2006 tarihli 5 yıl süreli Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesi düzenlenmiş olup davalılar … ve … sözleşmeyi garanti ve taahhüt eden sıfatıyla imzalamışlardır. Sözleşme ile davalı adına kayıtlı bulunan Burdur/… İlçesi,… parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerinde 21/12/2021 tarihine kadar geçerli olacak şekilde davacı lehine intifa hakkı tesis edileceği düzenlenmiş olup, bahse konu taşınmazda sözleşme doğrultusunda 07/11/2006 tarihinde 15 yıl süre ile davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiştir. Taşınmaz 26/03/2009 tarihinde diğer davalı şirkete satış suretiyle devredilmiştir.Davacı 17/07/2006 ve 06/11/2006 faturalar kapsamında yapılan ödemelere dayanmaktadır. Yargılama sürecinde sunulan 13/04/2012 ve 17/11/2015 tarihli yazılı beyanlara göre davacı 17/07/2006 tarihli fatura kapsamında davalıya kanopinin yapılması için 33.000-TL + KDV ödendiğini, 06/11/2006 tarihli fatura kapsamında ise 200.000-TL + KDV’nin intifa bedeli olarak ödendiğini ileri sürmektedir. Davacı tarafından dayanılan 17/07/2006 tarihli faturada davalıya ait istasyonda yapılan kanopi alt ve üst kaplama ve ışıklandırma bedeli 33.000-TL + KDV dava dışı firma tarafından davacı şirkete fatura edildiği görülmüştür. Davacının iddiasına dayanak olan 06/11/2006 tarihli faturada ise davalı tarafından gayrimaddi haklar bedeli açıklamasıyla 200.000-TL + KDV davacı şirket adına fatura edilmiş olup, her iki fatura bedelinin davacı tarafından davalı … şirketine ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf, bayilik ilişkisinin sözleşme süresince devam edeceği düşüncesiyle yapılan ve sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine rağmen davalı tarafça kullanılmaya devam edilen sabit yatırım bedelinden, sözleşmenin 21/06/2011 tarihinden sonraki geçersiz kalan süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsilini istemiştir. Fakat taraflar arasındaki sözleşmede 5 yıllık süre kararlaştırılmış olup, sözleşme 5 yıllık sürenin dolduğu 21/06/2011 tarihinden önce feshedilmemiştir. Kanopi masrafının 15 yıl intifa süresi için yapıldığına ilişkin bir delil bulunmadığına ve sözleşmede kararlaştırılan 5 yıllık süre dolduğuna göre kanopi kaplama ışıklandırma bedelinin talep edilemeyeceğini kabul etmek gerekir.06/11/2006 tarihli 200.000-TL + KDV bedelli fatura ise gayrimaddi haklar bedeli açıklamasıyla düzenlenmiş olup, davacı 13/04/2012 tarihli yazılı beyanında bu fatura kapsamında yapılan ödemenin intifa bedeli ödemesi olduğu açıklanmıştır. İntifa hakkı tesisine ilişkin 07/11/2006 tarihli … yevmiye nolu resmi senette ise intifa hakkı bedelinin 27.750-TL olduğu, bu bedelin istasyondaki tesislerin donanımının tamamının (tankların, pompaların, jeneratörün, dış cephe dizaynının, kanopinin vs.) inşa ve iktisap bedellerinin davacı tarafından karşılanması ve ayrıca kalan miktarın ödenmesiyle karşılandığı belirtilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından faturadaki bedelin intifa bedeli olduğu ileri sürülmüş ise de, davacının iddiasına dayanak fatura “gayrimaddi haklar” açıklamasıyla düzenlenmiştir. Faturadaki bedelin intifa bedeli olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda intifa süresiyle açıkça ilişkilendirilemeyen nakdi yardımın sözleşme ile ilişkili bulunduğunun kabulü gerekmektedir.Öte yandan, mahkemece, intifa hakkı terkin edilmeden iddiaya konu talepler yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının alacağına dayanak olan iki faturanın da intifa bedeli ile ilgili olmadığı, ayrıca yatırım bedellerine ilişkin talep bakımından intifanın terkin edilmesine gerek bulunmadığı (Y.19. H.D. T. 17.10.2019, E. 2018/2253 K. 2019/4818 ) dikkate alındığında, mahkemenin taşınmaz maliki şirket dışındaki davalılar yönünden davanın reddine dair bu gerekçesi de hatalı olmuştur.Sonuç olarak, davanın yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/896 Esas-2019/1162 Karar sayılı ve 23/10/2019 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Yerinde olmayan davanın REDDİNE”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 59,30-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 5.002,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.943,55-TL’nin isteği halinde davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı … vekili için takdir olunan 26.163,94-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine, Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2021