Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1549 E. 2023/518 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1549
KARAR NO: 2023/518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2017/679 Esas 2020/203 Karar
DAVA: İtirazın iptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; davalı … Kağıt ve Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeye istinaden borçluya muhtelif tarihlerde krediler kullandırıldığını, diğer davalıların ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, …’in borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, TBK 584. maddesi uyarınca eş rızasının bu kefil için aranmayacağını, … açısından ise eş rızasının bulunmakta olduğunu, kefalet sözleşmesinde eksik bir hususun bulunmadığını, davalı borçluların ödeme emrinin tebliği edilmediğine ilişkin itirazlarının yersiz olduğunu, faiz oranının ticari işlerde serbestçe belirlenebileceğini belirterek davalı borçluların takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, davalılar aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; borca itiraz dilekçesinde de belirttikleri üzere davacının yapmış olduğu icra takibinde müvekkilllerine ödeme emri dışında hiçbir belge tebliğ edilmediğini, bu durumun yasaya aykırı olduğunu, sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalayan … ve … açısından eş rızası olmadığı için borçlu sıfatlarına itiraz ettiklerini, müvekkilerinin iş bu krediye ilişikin ödemeleri yaptıklarını, davacının fahiş oranda faiz talep ettiğini, ortada likit bir alacak bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; alacağı temlik eden … bank A.Ş. ile davalı asıl borçlu …A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı asıl borçluya bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeyi, kefil olunan miktar 250.000-TL olarak belirtilmek suretiyle kendi el yazısı ile yazıp imzaladıkları, davalı …’in eş rızasının bulunduğu, diğer davalı …’in ise asıl borçlu şirketin ortağı ve …’in eşi olduğu, şirket ortağı olması dolayısıyla TBK 584/3.maddesi hükmü uyarınca … için eş rızasının gerekli olmadığı, dolayısıyla davalıların kefaletlerinin geçerli bulunduğu, temlik veren banka tarafından davalıların tamamına Beşiktaş …Noterliğinin 07.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu İhtarnamesi ile hesabın kat edilerek belirlenen tutarların ödenmesinin ihtar edildiği, sözleşmenin 33/2.maddesi hükmü uyarınca borçluların temerrüte düşmesi halinde, hesaplarına temerrüt tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar bankanın temerrüt tarihindeki kısa, orta ve uzun vadeli ticari kredilerinden cari kredi faiz oranı en yüksek olanının %100 fazlası nispetinde bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağının kabul edildiği, davacı bankanın borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilerine uygulanan ve TCMB ‘na bildirilen azami faiz oranları genelgelerinde kısa, orta ve uzun vadeli ticari kredilere uygulanan faiz oranının yıllık % 25 oranında olduğu, sözleşmenin bu hükmüne göre davacı bankanın temerrüt tarihi itibariyle talep edebileceği temerrüt faizi oranının yıllık % 50 olarak hesaplandığı, yapılan hesaplamanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, davalıların kullandırılan kredi nedeniyle davacıya karşı sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıların itirazın kısmen iptaline, muhtelif alacaklar için 190,48-TL asıl alacak, 6,29-TL işlemiş faizi ve 0,35-TL BSMV olmak üzere toplam 207,25-TL üzerinden; … nolu kredi için, 2772,76-TL asıl alacak 540,83-TL işlemiş faiz, 27,04-TL BSMV olmak üzere toplam 3.340,63-TL üzerinden; … nolu kredi için 41.537-TL asıl alacak, 3.957,55-TL işlemiş faiz, 196-TL BSMV olmak üzere toplam 45.690,98-TL üzerinden; … nolu iskonto kredisi alacağı için 30.540-TL asıl alacak, 3.764,06-TL işlemiş faiz, 188,20-TL BSMV olmak üzere toplam 34.492,27-TL üzerinden ve yekün olarak 84.069,84-TL üzerinden ve asıl alacaklara takip tarihinden itibaren işleyecek % 50 oranında faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen tutarın % 20’si oranında 15.009,95-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile temlik alan davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; alacağın yargılama ile belirlendiğini, itiraz tarihinde alacağın belli olmadığını, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca alacağa haksız ve fahiş olarak faiz işletildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalıların itirazının kısmen iptaline ilişkin karar davalılar vekili tarafından faiz oranı ve icra inkar tazminatı bakımından istinaf edilmiştir. Temlik eden … bank A.Ş. ile davalı asıl borçlu … San. ve Tic.A.Ş. arasında 250.000-TL limitli 06/01/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı asıl borçluya bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, diğer davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla kendi el yazıları ile yazıp imzaladıkları, davalı …’in eş rızasının bulunduğu, diğer davalı …’in ise asıl borçlu şirketin ortağı ve …’in eşi olduğu, şirket ortağı olması dolayısıyla TBK 584/3.maddesi hükmü uyarınca … için eş rızasının gerekli olmadığı, dolayısıyla davalıların kefaletlerinin geçerli bulunduğu anlaşılmaktadır.İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın  iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Takip ve dava konusu alacak genel kredi sözleşmesine dayalı olduğundan, alacağın likit olduğu açıktır. Bu nedenle mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bankaca hesabın 31/01/2017 tarihi itibariyle kat edilerek 07/02/2017 tarihli ihtarname davalıların sözleşmelerinde belirttikleri adreslere 09/02/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, temerrüt 13/02/2017 tarihinde gerçekleşmiştir. Temerrüt faizinin düzenlendiği Sözleşmenin 33. Maddesinde “…temerrüt tarihinden borç ödeninceye kadar Bankanın temerrüt tarihindeki kısa, orta ve uzun vadeli ticari kredilerinden cari kredi faiz oranı en yüksek olanının % 100 fazlası nispetinde…” olacağı kabul edilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 19. ve 11. Hukuk Daireleri ile HGK’nın yerleşik uygulamalarında temerrüt faizine esas alınacak oranın banka tarafından müşterilerine fiilen uygulanan oranlar olması gerektiği buna göre, bankanın talep ettiği oranda temerrüt faizi işletilebilmesi için Merkez Bankasına bildirilen değil, fiilen uyguladığı akdi faiz oranlarını belgelemesi gerekmektedir. Bu yolda ise bir belge sunulmamıştır. Bankalar tarafından TCMB’ye uygulanacağı bildirilen en yüksek faiz oranları temerrüt faizi belirlenmesine esas alınmamaktadır (Yargıtay 11.HD’nin 2020/8317 Esas, 2022/3418 Karar sayılı ve 26.04.2022 tarihli ilamı aynı yoldadır.) Dosyada akdi faiz oranının tespitine ilişkin banka genelgeleri bulunmamakta olup bilirkişi raporunda da % 25 oranındaki akdi faiz oranının dayanağı açıklanmamıştır. Diğer taraftan davacı tarafça fiilen uygulanan daha yüksek bir oranda kredi kullandırıldığına dair bir belge sunulmamıştır. Davacı tarafça fiilen uygulanan daha yüksek bir oranda kredi kullandırıldığına dair belge sunulmadığından % 25 akdi faiz oranına sözleşmenin 33. maddesi gereğince % 100 ilave sonucunda % 50 temerrüt faizi oranında hesaplama yapılması doğru değildir. Bu durumda TCMB tarafından tesbit edilen kredi kartı ve KMH borçları için fiilen uygulandığı tespit edilen faiz oranının kat tarihi itibariyle yıllık %22.08 olduğu, sözleşmenin 10.maddesi uyarınca %100 ilave sonucunda temerrüt faizinin %44,16 oranı üzerinden hesap edilmesi gerekmektedir. Buna göre temerrüt tarihine kadar % 22.08 faiz oranı üzerinden, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise % 44.16 faiz oranı üzerinden re’sen yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın muhtelif alacak hesaplarından dolayı 200-TL asıl, 6,21 işlemiş faiz, 0,31 BSMV alacağı olmak üzere toplamda 206,52-TL alacaklı olduğu; borçlu cari hesabından dolayı 2.772,76-TL asıl, 527,32-TL işlemiş faiz, 26,36-TL BSMV alacağı olmak üzere 3.326,44-TL alacaklı olduğu; … nolu iskonto kredisinden dolayı 41.537-TL asıl, 3.786,79-TL işlemiş faiz, 189,33-TL BSMV alacağı olmak üzere toplam 45.513,12-TL alacaklı olduğu; … nolu iskonto kredisinden dolayı 30.540-TL asıl, 3.659,71-TL işlemiş faiz, 182,98-TL BSMV alacağı olmak üzere 34.382,69-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; alacağa 22,08 akdi faiz, 44,16 temerrüt faiz uygulanması gerekirken %25 akdi faiz % 50 temerrüt faizi üzerinden hesaplama yapan rapora itibarla hüküm kurulması doğru olmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline dair yeniden karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 Tarih 2017/679 Esas – 2020/203 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, davalıların İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında itirazlarının; -muhtelif alacak hesaplarından dolayı 200-TL asıl, 6,21 işlemiş faiz, 0,31 BSMV alacağı olmak üzere toplamda 206,52-TL alacak yönünden, -borçlu cari hesaptan dolayı 2.772,76-TL asıl, 527,32-TL işlemiş faiz, 26,36-TL BSMV alacağı olmak üzere 3.326,44-TL alacak yönünden, -… nolu iskonto kredisinden dolayı 41.537-TL asıl, 3.786,79-TL işlemiş faiz, 189,33-TL BSMV alacağı olmak üzere toplam 45.513,12-TL alacak yönünden, -… nolu iskonto kredisinden dolayı 30.540-TL asıl, 3.659,71-TL işlemiş faiz, 182,98-TL BSMV alacağı olmak üzere 34.382,69-TL alacak yönünden ve 338,72-TL noter masrafı yönünden iptali ile takibin asıl alacak 75.049,76-TL’ye takip tarihinden itibaren %44,16 oranında işleyecek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, -15.009,95-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 5.722,15-TL nispi karar ve ilam harcından yatırılan 1.023,75-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.698,40‬-TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacı tarafından yatırılan 1.055,15‬-‬TL peşin harçların davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 750-TL bilirkişi ücreti ve 220,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 970,50‬-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 959-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 11.729,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalılar lehine taktir olunan 996,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan 1.489,4‬0-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Davacı tarafından yapılan 33-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 32,60-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalılar tarafından yapılan 31,50-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 0,35-TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2023