Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1523 E. 2020/1410 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1523
KARAR NO: 2020/1410
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2019/644 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik 15/10/2020 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili aşamalarda verdiği dilekçelerinde , şirket müdürünün aylık 160.000-TL kira getirisi olan gayrimenkulun kiralarını şirket yöneticisi sıfatı ile tamamen alıp nereye harcadığının hesabını dahi vermediğini, gayri faal olan şirket adına gayrimenkulü ipotek göstererek 3.000.000-TL kredi kullandığını ve parayı da adli tatil bitiminin öncesi son mesai günü olan 29/08/2019 günü … Laleli Şubesi’nden çektiğini, bu paranın da akıbetinin belli olmadığnıı, tüm bunların davalının usulsüz olarak elde ettiği yetkilerini de kötüye kullandığını gösterdiğini, 3.000.000,-TL kredi alıp oğlu …’ıda arayarak “yapmasını bilen yıkmasını da bilir” tehdidinde bulunduğu, davalının kötü yönetimi nedeniyle oluşan zararların önüne geçilebilmesi için davalının yönetim yetkisinin kaldırılmasına şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiş, Davacı vekilin 15/10/2020 tarihli duruşma sırasında şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı, sermaye şirketleri kâr amacıyla bir araya gelmiş kişilerden oluşmuş tüzel varlıklar olup şirketin yönetim kurulunun oluşumu, işleyişi, görevden alınması öncelikle şirketin kendi iç yapısı içinde genel kurulda halledilmesi gereken konular olduğu, yargı organları ancak yasanın öngördüğü hallerle sınırlı olarak (organ boşluğu gibi) şirkete kayyım atayabileceği, somut olay bakımından bu durumun gerçekleşmediği gibi ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup davacı vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması ve davacının aynı konudaki talebinin daha önce iki defa reddedilmesinden bu yana bir değişikliğin olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; yargılama safahati içerisinde toplanan delillerin haklılığınını ortaya koyduğunu, bilirkişi raporunu görmezden gelerek verilen kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafından şirketin içinin boşaltılmaya çalışıldığının bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, şirket uhdesinde bulunan makinelerin yeni alınmış gibi gösterilerek sahte fatura kesildiği ve şirketin borçlandırıldığının ispatlandığını,şirketin uzunca bir süredir gayrifaal olup kira geliri haricinde beyan edilecek bir faaliyet olmadığını,hiçbir ihtiyacı olmadığı halde gayrifaal şirket adına usulsüz olarak kullandığı kredi ile şirketi usulsüz olarak borçlandıran sahte faturalar düzenleyerek şirketin içini boşaltan davalı için denetim kayyımının yetersiz olduğunun açık olduğunu, denetim kayyımı yerine yönetim kayyımı atanması gerektiğini belirterek tedbir talebinin reddine yönelik ara kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Aynı sebeblerle yapılan davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi mahkemece 9.9.2019 tarihli ara kararı ile red edilmiş ve istinaf incelemesi Dairemizin 2019/2149 esas ,2019/1583 karar sayılı ve 19.12.2019 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun esasatan reddine karar verilmiştir. Bu tarihten sonra 30.1.2020 tarihli ara kararı ile; davalı şirket müdürünün yetkilerinin tedbiren kaldırılarak davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin reddine,ancak davacının şirketin feshine karar verilememesi halinde kabul edilebilir çözüm yolu olarak şirketten çıkarılmasına da karar verilebileceği hususu göz önüne alınarak davacının çıkma payının korunmasına ilişkin olarak davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına,denetim kayyımı olarak …’ın görevlendirilmesine karar verildiği ve denetim kayyımının halen görevine devam ettiği anlaşılmaktadır. Aslolan ticaret şirketlerinin temsilcilerinin yönetim yetkisine mahkemelerce olabildiğince müdahale edilmemesi olup ,davalının şirket ile ilgili yaptığı işlerin denetlenmesi için mahkemece denetim kayyımı atanması yoluna gidilerek ,davalının şirketle ilgili işlemlerinin denetimi sağlanmıştır.Davacı vekilinin ,daha ileri bir aşama olan davalının yönetim yetkisinin kaldırılması iştemi dosya kapsamı itibariyle yerinde görmeyen ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,davacı vekilinin başvurusunun esastan
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/12/2020