Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1510 E. 2023/400 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1510
KARAR NO: 2023/400
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2018/1003 Esas – 2020/453 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin sigortalısı olan … T.A.Ş. tarafından … firmasından satın alınan 26/09/2017 tarihli fatura muhteviyatı 29 palet, brüt 17.217 kiloluk reftakter malzemenin İtalya’dan Türkiye’ye davalı şirketin sorumluluğu altında … plakalı araçla parsiyel yük olarak taşındığını ve emtianın 12/10/2017 tarihinde Pendik Gümrüğü’nden transit refakat belgesi eşliğinde Karadeniz Ereğli Gümrük Müdürlüğü’ne intikal ettiğini, ancak Gümrük Müdürlüğü’nde aracın güvenlik mührü açıldıktan sonra yapılan kontrolde 29 kap emtiadan 1 kap emtiada hasar olduğunun tespit edildiğini ve müvekkilinin sigortalısı olan alıcıya araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle düzenlenen tutanağa ve taşıma belgesine konan hasar meşruhatına kayden emtianın hasarlı vaziyette teslim edildiğini, müvekkilinin eksper incelemesinin sonucuna göre belirlenen 6.466,36-USD tutarındaki hasar bedelini 21/11/2017’de sigortalıya ödediğini ve müvekkilinin TTK m.1472’ye göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen tazminatın hasardan sorumluluğu bulunan davalıdan tahsili için icra takibi başlattıklarını, ancak davalı tarafından ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptaline, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinden uluslararası kara yolu taşıma işine konu ürünlerden 1 kap içindeki 24 adet emtianın tamamı hasarlı kabul edilerek 5.452,70-Euro karşılığı 6.466,36-USD olarak tespit edilen hasar bedelinden sovtaj tenzili yapılmak suretiyle kalan miktarın tazminat olarak rücuen talep edildiğini, ancak hasarın ambalaj, yükleme ve istifleme işlemlerinin gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığını, bu nedenle hasarın teminat dışı olduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ise hatır ödemesi olduğunu, tazmin edilen bedelin rücu konusu yapılamayacağını, olay konusu yük parsiyel olarak taşınmış olsa da dava dışı göndericinin müvekkiline dava konusu yükün üst üste istiflenerek taşınmaması gerektiğine dair her hangi bildirim yapmadığını, bu durumda dava konusu taşıma işinin tabi olduğu CMR Konvansiyonunun 17. maddesinde yer alan düzenlemelere göre müvekkiline derdest davada tartışılan hasar için tazminatı bağlamında mesuliyet yüklenemeyeceğini, müvekkilinin %10 ilave ödemeden her halükarda sorumlu olmadığını, müvekkilinin somut olaydaki mesuliyetinin, sorumluluk sınırının ya da talep edilebilecek faizin CMR Konvansiyonu’na göre belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının dava dışı sigortalısının … unvanlı üretici şirketten satın aldığı 20/09/2017 tarihli fatura muhteviyatı refrakter malzemenin … plakalı araçla parsiyel yük olarak Türkiye’ye taşındığı, uluslararası taşıma belgesi kapsamındaki 1 palet, brüt 519 kilo refrakter malzemenin de yüklendiği … plakalı araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle 13/10/2017 tarihinde düzenlenen tutanağa ve taşıma belgeleri üzerine konan “1 kap hasarlı çıkmıştır” şeklindeki meşruhata kayden alıcısı emrine çekinceli olarak teslim edildiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına hasar bedelinin ödendiği ve sigortalı tarafından temlikname düzenlendiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taşınacak emtiaların parsiyel olarak sevk aracına yüklenip, istiflenmesi ve güzergâha uygun bir şekilde araca sabitlenmesinin davalı taşıyıcının mesuliyeti altında olduğu, sabitleme hatası nedeniyle yükün nakliye sürecinde hasar gördüğü, alıcısına çekinceli olarak teslim edilen 1 kap 519 kiloluk parsiyel yük için aksine yönelik iddiaların ispat külfetinin taşıyıcının üzerine geçtiği, taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemeyeceği, hasara uğrayan eşyanın ağırlığına göre hasar bedelinin sınırlı sorumluluk miktarının altında olduğu, sigortacının sigortalısına, münakit sigorta sözleşmesinde öngörüldüğü için tazminat olarak ödediği %10 ilave bedelden ise sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan taşıyıcının sorumlu olmayacağı, belirlenen sovtaj bedelinin hasar bedelinden mahsup edilmesinin gerektiği, sonuç olarak davacının 5.731,55-USD’yi rücuen davalıdan talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazın kısmen iptali ile takibin 5.731,55-USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %5 oranında faiz işletilmesine, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; taşıyıcının %10 ilave bedelden sorumlu olduğunu, ilave bedelin sadece sözleşmeden kaynaklanan bir bedel olmadığını, sigortalının zarar kalemlerininden birini oluşturduğunu, meydana gelen hasar içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.2-Davalı vekili; taşınan emtianın hassas özelliği gereği talimat gerektirdiğinin davacının delilleri ile sabit olmasına ve taşımanın parsiyel olarak yapılacağının gönderen tarafından bilinmesine rağmen emtiaların üst üste konulmasına ilişkin talimat verildiğini, ekspertiz raporu ile sabit olduğu üzere hasarın araç içindeki emtianın ambalaj eksikliği ve gönderen alıcı tarafından istiflemeye dair uygun talimat verilmemesinden kaynaklandığını, mahkemece göndericinin talimat formunun dikkate alınmadığını, ekspertiz raporunda 130,74-USD sovtaj değeri belirlenmesine rağmen emtianın teklifi verenin yedinde bulunmadığına dair bir delil ibraz edilmediğini, ne şekilde tasarrufa tabi tutulduğu belli olmadığından sovtaj değerlemesinin kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişinin taşıma ve sigorta bilirkişisi olması nedeniyle sovtaj incelemesi yapamayacağını, bu husustaki itirazlara rağmen rapor alınmadığını, sigortalının beyanı ile emtianın tam hasarlı olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, davacının gerçek zarar miktarını ispatladığından söz edilemeyeceğini, ayrıca taşıma için özel talimat verilmemesi ve emtianın üst üste yükleneceğine dair talimat verilmiş olması, hasarın ambalajın mukavemetli olmamasından kaynaklandığı dikkate alındığında hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hatır ödemesi niteliğinde olduğunu, davanın TTK m.1188. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeni ile davacının sigortalıya ödediği hasar bedelinin TTK m. 1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.Davacının dava dışı sigortalısı … T.A.Ş.’nin İtalya’daki üretici şirketten satın aldığı 20/09/2017 tarihli fatura muhteviyatı refrakter malzeme, naylon dolguyla sarılmak suretiyle sandık içine yerleştirilip, etrafı plastik şerit ile ambalajlanıp toplam 29 palete istiflenerek, 17.217 kiloluk parsiyel yük olarak davalının sorumluluğu altında … plakalı araçla Türkiye’ye gönderilmiştir. Davalı, herhangi bir çekince koymadan gönderenden “parsiyel yük” olarak teslim aldığı ve … plakalı araçla Türkiye’ye taşıdığı emtiaları, araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle 13/10/2017 tarihinde düzenlenen tutanağa ve taşıma belgeleri üzerine konan “1 kap hasarlı çıkmıştır” şeklindeki meşruhata kayden alıcısı emrine çekinceli olarak teslim etmiştir.Davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalısı dava dışı firmaya dava konusu taşıma için 6.466,36-USD hasar bedelini 21/11/2017 tarihinde ödemiş olup, sigortalı tarafından davacı sigorta şirketi lehine ibraname ve temlikname düzenlenmiştir. Bu şekilde halefiyet koşulunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafından davanın TTK m.1188. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmekte ise de, dava konusu taşıma kara taşıması olduğundan ve taşımanın güzergahına göre CMR hükümlerine tabi olduğundan davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Yine, dava İİK m.67/1 hükmünde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. CMR’nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur. Somut olayda ise taşıma parsiyel taşıma şeklinde gerçekleştirilmiştir. Parsiyel taşımalar birden farklı alıcıya ait birbirinden farklı ürünlerin aynı araca yüklenerek taşıma işlemidir. Ürünler birbirinden farklı şekil, boyut ve büyüklük vb. nitelikler taşıdığından yeterli ve gerekli istifleme. sabitleme vb. hazırlık faaliyetleri gerçekleştirilmediği takdirde emtiaların hasarlanması kaçınılmazdır. Bu nedenle yerleşmiş yargı içtihatlarında belirtildiği üzere taşıyıcı yapmış olduğu taşımanın gereğine uygun hareket etmek zorunda olup aynı araçta taşınan emtiaların düzgün istiflenmiş olmasından sorumludur. Davalı tarafça taşımaya konu emtianın özel talimat gerektirdiği, davacının emtiaların üst üste konulabileceğine ilişkin talimat verdiği iddia edilmektedir. Ancak bahse konu emtia parsiyel olarak taşınmış olup, davalı tarafından taşınan başka emtialar da bulunmaktadır. Davalı taşıyıcı aynı römorkta yer alan başka emtiaların düzgün bir şekilde istifinden sorumludur. Taşımanın gerçekleştiği römork davalının sorumluluğunda kapatılmıştır. Römorkta farklı satıcıların aynı alıcıya gönderdiği farklı türdeki emtialar da taşınmıştır. Ekspertiz raporunda emtianın naylon ile sarılarak sandık içine konulduğu ve etrafının plastik şerit ile sarılarak ambalajlandığı; bunun dışında parsiyel yük olarak davalı taşıyıcının sorumluluğu altında istiflenen yükte meydana gelen hasarın paletlerin üst üste yüklenmesinden değil, bu şekilde istiflendikten sonra araç kasasına tam sabitlenmemesinden, aracın seyri sırasında mutat salınımlardan dolayı altta kalan paletin ve içindeki emtianın zarar gördüğü tespit edilmiştir. Emtiada meydana gelen hasarın taşıtanın verdiği talimattan dolayı değil taşıyıcının sabitleme hatasından kaynaklanması nedeniyle hasardan davalı taşıyıcı sorumlu olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Bunun dışında davalı tarafça emtianın hasarı ve sovtaj bedeli hususunda inceleme yapılmadığı ileri sürülmektedir. Ancak emtiadaki hasar bağımsız eksper raporuyla tespit edilmiş, sovtaj bedeline ilişkin teklif de alınmıştır. Hasarın tespit edildiği eksper raporunun delil niteliği bulunmakta olup eksper raporunun aksini ispat eder bir delil ibraz edilmediğinden davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri haklı görülmemiştir. Ayrıca, gerçek zararı miktarının hasarlı emtianın ağırlığına göre hesap edilen sınırlı sorumluluk tutarını aşmadığı da anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça sigortalıya ödenen %10 ilave bedel adı altında yapılan ödemenin de rücuen tahsili talep edilmiş ise de davalı tayıcı ancak gerçek zarardan sorumlu tutulabilir.Gerçek zarar kapsamında olmayan sigortacının sigortalısına, sigorta sözleşmesinde öngörülmesi nedeniyle tazminat olarak ödediği %10 ilave bedelden sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan taşıyıcının sorumlu olmayacağı anlaşıldığından davacı vekilinin davalının %10 ilave bedelden sorumlu olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Alınması gereken 2.431,55-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 608-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.823,55-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Taraflar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/03/2023