Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1504 E. 2020/1406 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1504
KARAR NO : 2020/1406
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2020 – 18/09/2020 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/1182 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2020
İhtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin 18/09/2020 tarihli ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında mal teslim edildiği halde borcun ödenmediğini, davalı tarafından başlattıkları icra takibine itiraz edildiğini ,alınan bilirkişi raporu ile davalının kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinin ortaya çıktığını, İİK 257.maddesindeki şartların oluştuğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini, davalının mal kaçırma kastının bulunduğunu, davalı tarafın menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını talep etmiştir.
ARA KARAR: Mahkemece 29/07/2020 tarihli ara karar ile; bilirkişi raporu ile davacının davalıdan 120.000,58- TL alacaklı olduğunun tespit edildiği,yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, talebin İİK.m. 257 de belirtilen şartları haiz olduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne alacağın %20 (yüzde yirmi) oranına isabet eden tutarda teminatın alınması koşuluyla borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü şahıslardaki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ : Davalı vekili; henüz bilirkişi raporuna iki haftalık itiraz sürelerinin sona ermediğini,bu sürenin sona ermesi beklenilmeden verilen ihtiyati haciz kararının hukuka uygun olmadığını,ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını , davalı müvekkil şirketin ticari faaliyetlerine devam ettiği, davaya konu tutarın tamamını fer’ileri ile birlikte ödeyebileceği mali gücünün olduğunu, takibe konu edilen tutarın tamamı olan 120.000,58-TL’yi nakit olarak mahkemeye depo etmeye hazır olduğunu belirterek depo etmeye hazır oldukları 120.000,58-TL nakdi teminatın kabulü ile teminatın mahkemeye depo edilmesi karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
ARA KARAR : Mahkemece 18/09/2020 tarihli ara karar ile; dosyadan bilirkişi raporu aldırıldığı, bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinden davacının davalıdan kayden alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, anılan ihtiyati haciz müessesesi niteliği itibariyle geçici bir tedbir olduğundan davalı tarafın rapora itiraz süresinin dolmamış olması ihtiyati haciz şartları bakımından önem arz etmediği gerekçesiyle itiraz eden/borçlu vekilinin itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden/davalı vekili; itiraz süresinin dolmasının dahi beklenmediğini, davalı şirketin ticari faaliyetlerine devam ettiği, işbu davaya konu tutarın tamamını fer’ilerle birlikte derhal ödeyebilecek mali güce sahip olduğunu, takibe konu tutarın tamamı olan 120.000,58-TL’nin nakit olarak mahkemeye depo etmeye hazır olduğunun bildirilmesine rağmen bu yönde herhangi bir hüküm tesis edilmediğini, bu nedenlerle ihtiyati hacze dair 29/07/2020 ve 18/09/2020 tarihli ara kararların kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara karardan sonra ; dava hükme bağlanmış olup, İİK 264/son maddesi hükmü nedeniyle ihtiyati haciz ,istinaf incelemesi aşamasında icrai hacze dönüşmüştür.Davalı/itiraz eden vekilinin bilirkişi raporuna itiraz süresi dolmadan ihtiyati haciz kararı verildiğine yönelik itirazı yerinde değildir.Ancak bu itirazı yanında ;borca karşılık teminat yatıracaklarının bildirerek haczin teminat karşılığında kaldırılmasını istemiştir.İİK’nun 266. maddesi gereğince; borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Göreve ilişkin bu kural; icra takibi öncesinde alınan ihtiyati haciz kararları için geçerli olduğu gibi, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi icra takibi başladıktan sonra alınan ihtiyati haciz kararları için de uygulanır. Somut olayda, 30.07.2019 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra,7.8.2019 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasına bakan mahkemece 29.7.2020 tarih ve 2019/1182 esas sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir.İtiraz eden davalı vekilinin ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye sunduğu 6.8.2020 tarihli dilekçe ile ihtiyati hacze itiraz ile birlikte ,itirazları kabul edilmediği takdirde haczin teminat karşılığı kaldırılması talep edilmiştir.Bu durumda, ihtiyati haciz kararı, takibe başlandıktan sonra verilmiş olup, İİK’nun yukarıda açıklanan 266. maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevi icra mahkemesine aittir. (Yargıtay 12.HD nin 2016/595 esas ,2016/14021 karar sayılı 12.5.2016 tarihli ilamı ) Her ne kadar ; istinaf inceleme tarihi itibariyle haciz icrai hacze dönüştüğünden başvurunun konusu kalmamış ise de ;ihtiyati haciz kararı alacaklının haklarını korumaya yarar bir geçici hukuki koruma kararıdır.İhtiyati haciz kararının para veya her zaman paraya çevrilebilecek uygun bir teminat karşılığında kaldırılması alacaklının haklarının korunmasında daha yararlıdır.İİK 266 gereği istemin görevsizlik nedeniyle reddi yerine anılan gerekçe ile reddi doğru değil ise de ,takibin bulunduğu aşama itibariyle red kararının gerekçesi eleştirilmekle yetinilmiştir.Borca karşılık teminat yatırmak isteyen borçlunun bu isteğinin reddinin , gerekmediği halde davalının zararına neden olabileceği dikkate alınmalıdır.Sonuç olarak, mahkemece 29/07/2020 tarihli ara kararla ihtiyaten hacze karar verildiği, itirazın reddine ilişkin ara karardan sonra , 20/10/2020 tarih 2019/1182 Esas 2020/510 karar sayılı ilamı ile de davanın kabulüne karar verildiği ,ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü anlaşılmakla istinaf başvurusunun konusu kalmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenle konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına, Davalı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/12/2020