Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/15 E. 2020/316 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/15
KARAR NO: 2020/316
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI: 2019/182 Esas-2019/610 Karar
DAVA: Yönetim Kurulu Kararının ve Genel Kurul Kararlarının Yok Hükmünde Olduğunun Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davalı şirketin yönetim kurulu toplantısının 02.11.2018 tarihinde yapılacağının müvekkiline 30.10.2018 tarihinde düzenlenen ihtarname ile 01.11.2018 tarihinde bildirildiğini, aynı gün bu davetin kötüniyetli olması nedeniyle toplantıya katılınmayacağına, ancak makul süre verilmesi halinde toplantıya katılabilineceğine dair cevabi ihtarname gönderildiğini, zira toplantı yer ve zamanının makul ve kabul edilebilir bir şekilde belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin 5 kişilik yönetim kurulunun, üyelerinden birinin 18.10.2018 tarihinde istifa etmesi nedeniyle 4 kişi kaldığını ve TTK 390.m. uyarınca 4 kişilik yönetim kurulunun toplanabilmesi ve karar alabilmesi için 3 kişinin toplantıda hazır bulunması gerektiğini, ayrıca TTK 410.m. uyarınca yönetim kurulu tarafından genel kurulun toplantıya çağrılmasının hukuka uygun bir yönetim kurulu kararı olması koşuluna bağlandığını, oysa 02.11.2018 tarihli toplantıda kanuna açıkça aykırı davranılarak sadece 2 üye hazır bulunmasına rağmen şirketin genel kurul toplantısının yapıldığını, dolayısıyla genel kurul toplantısının da geçersiz olduğunu ileri sürerek hakkın kötüye kullanılması teşkil eden ve yasal dayanaktan yoksun yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, anılan yönetim kurulu kararı doğrultusunda alınacak olan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın davalı şirketin 02/11/2018 tarihli 2018/09 karar numaralı yönetim kurulu kararının, toplanma ve karar alma nisabının sağlanmadığından bahisle yok hükmünde olduğunun tespiti talebine ilişkin olduğu, davaya konu davalı şirketin 02/11/2018 tarih 2018/09 nolu yönetim kurulu kararında şirketin 2015, 2016 ve 2017 yılları dönemi olağan genel kurul toplantısının 28/11/2018 döneminde belirlenen gündem dahilinde yapılmasına karar verildiği, İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ile 28/11/2018 tarihinde genel kurul toplantısı yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda davacının iş bu davada hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 02.11.2018 tarihinde yönetim kurulunun toplanarak 29.11.2018 tarihinde Genel Kurul Toplantısı yapılması kararı alındığını ve 28.11.2018 tarihinde ise işbu davanın açıldığını, dava tarihinde henüz bir genel kurul yapılmamış olmakla beraber anılan genel kurulun yapılma ihtimali mevcut olup, anılan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitinin dava tarihi itibariyle zaruri olduğunu, her ne kadar alınan ilgili karar uygulanmamış bir karar olsa da gerekli nisaplar sağlanmadan alınmış bir karar olması sebebiyle yok hükmünde bir karar olup, yokluğunun tespit edilmesine mahkum olduğunu, bu karar ile hukuk aleminde hiç doğmamış bir işlemin varlığı devam etmekte olup ilgili şirkette yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin de aslen yok hükmünde olan bu karardan, bu kararın icra edilmemesinden doğmuş ve/veya doğabilecek muhtemel her türlü zarardan sorumluluğunun doğacağını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiği ve yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, anılan yönetim kurulu kararı doğrultusunda alınacak olan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı TTK 390.m. uyarınca yeterli nisap sağlanmadan genel kurul toplantısı yapılmasına yönelik yönetim kurulu kararı alındığını, geçerli bir yönetim kurulu kararı bulunmadığından TTK 410.m. uyarınca yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağrısının da hukuken geçersiz olduğunu ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. TTK 410. maddesine göre anonim şirket genel kurul çağrısı, yönetim kurulu tarafından yapılabilir. Görev süresi sona ermiş olsa bile yönetim kurulu, genel kurulu çağrı yetkisine haizdir. Tek bir pay sahibi veya azlığın genel kurulu toplantıya ne surette çağırabileceği aynı Yasa’nın 410/2 ve 411. maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca TTK’nın 416. maddesine göre de bütün pay sahipleri veya temsilcileri hazır bulunmak ve itiraz olmamak koşuluyla çağrıya ilişkin hükümlere uyulmaksızın da genel kurul toplanabilir. Somut olayda dava konusu 02.11.2018 tarihli 2018/09 sayılı yönetim kurulu kararı incelendiğinde, davalı şirketin 2015-2016-2017 yılları olağan genel kurul toplantısının 29.11.2018 tarihinde yapılmasına ve toplantı gündeminin belirlenmesine ilişkin olduğu görülmüştür. Yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca genel kurulu toplantıya çağrı usulüne uyulmamış olsa bile, belirli şartlarla genel kurulun çağrısız da toplanabileceği kabul edilmiş olduğuna göre, davacı tarafça, henüz genel kurul toplantısı yapılmadan, toplantıya çağrıya ilişkin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitini istemekte ve henüz yapılmamış genel kurul toplantısında alınacak kararların yok hükmünde olduğunun tespitini istemekte hukuki yarar bulunmadığı açıktır. Zira 29.11.2018 tarihli genel kurul toplantısının TTK 416.maddesi hükmüne uygun olarak yapılması halinde, davacının taleplerinin hukuki dayanağı kalmayacaktır. Kaldı ki davacının da kabulünde olduğu üzere söz konusu genel kurul toplantısı da yapılmamıştır. O halde ilk derece mahkemesince davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükmün gerekçesinde kısmen değişiklik yapıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2019 tarihli 2019/182 E., 2019/610 K. sayılı hükmünün HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 54,40-TL harçtan, toplam 35,90- TL peşin harcın mahsubu ile 18.50-TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 121,30- TL’nin hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 12/03/2020