Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1493 E. 2020/1390 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1493
KARAR NO: 2020/1390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2020
NUMARASI: 2020/116 Esas 2020/493 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı … A.Ş ‘nin 08/07/1982 tarihinde kurulduğunu, şirketin hakim ortağı % 74 pay ile …, diğer ortakları ise eşi ,baldızı , kız kardeşi … ve davalı … olduğunu, davalının Hatay … Noterliğinde tanzim ettirdiği 01/11/1994 tarih ve … sayılı düzenleme şeklinde feragatname ile Sşirketteki hissesi için şirketin diğer hakim ortağı olan aynı zamanda ağabeyi … lehine feragat ettiğini, feragatnamenin murisin özel eşyaları içerisinde bulunduğunu, …’ın vasiyetnamesi ile müvekkili vakfı mirasçı olarak naspettiğini ve 10.02.2002 tarihinde vefat ettiğini, vakıf adına 2015 yılında mirasçılık belgesi düzenlendiğini, Hatay … Noterliğinin düzenlenen feragat beyanı doğrultusunda davalının … şirketindeki hissenin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :1-Davalı … vekili ; feragatnameden itibaren 22 yıl geçtiğini, müvekkilinin kardeşinin sağ iken yaptığı vasiyetnameye göre mirasını davacı vakfa bıraktığını, davalının …’ın sağ olduğu dönemde ve vefatından sonraki dönemde şirketin tüm genel kurullarına katıldığını, feragatnamenin ölüm tarihine kadar kullanılmadığını, müvekkiline ait hisselerin vasiyete konu edilebilmesinin mümkün olmadığını, feragatnamenin içeriğinde “işbu hisselerimden dolayı lehine kayıt ve tespit tescil işlemlerini yaptırıp ilgili kararların şirket nezdinde herhangi bir zamanda alınmasına (vefatımdan sonra) rıza ve muvafakatim bulunduğu beyan ve ikrar ederim” şeklinde olup müvekkilinin vefatından önce şirket hisselerini devrinin söz konusu olmadığını, hisselerin müvekkilinin vefatından sonra mirasçılarına kalacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … A.Ş.’nin süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, feragatnamenin çıplak hisse devir sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabulü durumunda dahi davacının feragatnamedeki açık şekilde belirttiği hissesinin “vefatından sonra” devredileceği yönündeki beyanı doğrultusunda dava dışı …’a hisse devrinin ancak davalının vefatından sonra geçerli olabileceği, bu yöndeki iradesinin yok sayılamayacağı, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da,feragatnamenin TMKnun 581. Maddesine vasiyet yükümlüsü davalı yararına ortadan kalktığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının noterlikçe düzenlenen feragatnamesinin “esas haktan feragat” niteliğinde olup, ölüme bağlı tasarruf olmadığını, feragatnamede payın kaydı işlemlerinin yapılma tarihini geniş tutarak vefatından sonra mirasçıları içinde bağlayıcı olduğunu açıkladığını, feragatnamenin çok farklı bir hukuki işlem olan vesayet ve vasiyet ile karıştırıldığını, dava konusu olay ile TMK 581.maddesinin ilgisinin olmadığını,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı tarafından düzenlenen 1.11.1994 tarihli düzenleme şeklinde feragatname ile “davalı şirketteki hisseleri kardeşi lehine feragat ettiği, hisseleri istediği zaman adına (vefatımdan sonra)adına tescil ettirebileceği beyan edilmiştir.Feragatname düzenlendikten sonra lehine feragat edilen 10.02.2002 tarihinde vefat etmiştir.Uyuşmazlık feragatname ile davalı şirket hisselerinin müteveffa kardeşe temlik edilmiş olup olmadığı noktasındadır. TTK’da, çıplak payların devredilmesine ilişkin olarak açık bir hüküm yoktur. Ancak bu, çıplak payın devrine engel değildir. Yargı uygulamasında , anonim ortaklığın çıplak paylarının alacağın temliki suretiyle devrinin mümkün olduğu kabul görmüştür. Feragatnameye konulan (vefatımdan sonra )ibaresi nedeni ile davalı hisselerinin müteveffa kardeşine temlik nedeniyle geçmiş sayılması mümkün görülmemiştir. Sağlığında devir iradesi bulunan devredenin, bu kaydı koymasında hiç bir gereklilik bulunmadığından ,ancak kendi ölümünden sonra devir iradesinin bulunduğunu kabul gerektiğinden ,feragatname ancak ölüme bağlı bir tasarruf olarak kabul edilebilir. TMK nun 517.maddesi “mirasbırakan ,bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırma da bulunabileceği, 545.madde de miras sözleşmesinin geçerli olması için resmi vasiyetname şeklinde düzenleneceği”hükmünü haizdir. TMK nun 581/2 Maddesi “..Vasiyet alacaklısı miras bırakandan önce ölmüş ise ,tasarruftan aksi anlaşılmadıkça ,vasiyeti yerine getirme yükümlülüğü ,vasiyet yükümlüsü yararına ortadan kalkar “hükmünü haizdir. Yasal düzenlemelere göre ,somut olayda dayanak feragatname ile öngörülen şartın gerçekleşmediği ,temlik iradesi bulunmadığı ,davalının sağ olduğu ve lehine (şirket hissesi)bırakılan kişinin davalının sağlığında vefat ettiği anlaşılmakla TMK 581 gereği davalının yükümlülüğünün de ortadan kalktığı sonucuna varıldığından davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiştir.Hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/12/2020