Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1475 E. 2021/1892 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1475
KARAR NO: 2021/1892
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2020 (Ek Karar)
NUMARASI: 2005/600 Esas – 2010/457 Karar
DAVA: Tazminat
TALEP: İhtiyati Tedbirin Kaldırılması ve Dosyanın Anayasa Mahkemesine Gönderilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Davalı … vekilinin talebi üzerine verilen ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; YK başkanı, üyesi ve denetçi sıfatı ile kanunun ve ana sözleşmenin kendilerine yükledikleri görevleri yerine getirmeyerek, bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı davranışlarla ve TCK.ya göre suç teşkil eden fiillerle usulsüz açtıkları krediler sebebiyle bankanın zarara uğramasına sebebiyet veren davalılardan TTK.’nun 336 vd maddeleri hükümleri uyarınca 21.12.1999 devir tarihi itibarıyla zararını teşkil eden 363.980.000.000.000 TL.’nin zarar kalemlerini oluşturan her bir kredinin faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar ve vekilleri cevap dilekçelerinde,davanın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olup, davayı kabul etmediklerinden dolayı davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, davanın taraflarının dosya içerisinde mevcut mübrez protokol hükümlerine tabi oldukları,durdurma istemenin yasal koşulları bulunduğundan 5411 sayılı yasanın 132/10 maddesi gereğince,anlaşma süresince protokol hükümlerine göre davanın durdurulmasına, esasın kapatılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı … vekili 17/07/2020 tarihli dilekçesinde; mahkemenin 2005/600 Esas, 2010/457 Karar sayılı ve 23/09/2010 tarihli kararıyla 5411 sayılı Kanunun 132/10 maddesi uyarınca taraflar arasında yapılan protokol yürürlükte kaldığı sürece tedbirler baki kalmak kaydıyla davalılar hakkındaki davanın durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin söz konusu protokole taraf olmadığını,mahkemece müvekkile ait taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, müvekkilinin davacının iddialarına konu hukuka aykırı eylemlerle ilgili olarak İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak hakkında beraat kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin taşınmazları üzerindeki ihtiyati tedbirin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini, müvekkili hakkındaki davada durdurma kararı verilmesinin silahların eşitliği ilkesini ihlal ettiğini, bu nedenlerle taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini ve silahların eşitliği ilkesini ihlal eden 5411 sayılı kanun düzenlemesinin somut norm denetimi için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden talebin reddine, Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi mümkün olabileceğinden, davalının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmeyerek tedbirin kaldırılmasına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili; mahkemece verilen durma kararının müvekkilinin anayasal hakkı olan “mülkiyet hakkı”nı ihlal ettiğini, müvekkilinin taraf olmadığı bir protokol sonucunda durma kararı verilmesi silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğunu, bu sebeplerle istinaf talebinin kabulü ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/600 Esas – 2010/457 Karar, 02.09.2020 tarihli ek kararın kaldırılmasını, silahların eşitliği ilkesini ihlal eden durma kararına dayanak kanun maddesinin somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesinin 2005/600 Esas – 2010/457 Karar sayılı dosyasında Fon Kurulu’nun istemi üzerine 23.09.2010 tarihli karar ile, 5411 sayılı kanunun 132/10 maddesi uyarınca taraflar arasında yürürlükte kaldığı sürece ihtiyati tedbir kararları baki kalmak üzere davanın durdurulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararları İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/815 esas sayılı dosyasında 11/07/2010 tarihinde karar verilmiştir; eldeki Birleşen dosyadaki davadan sarfınazar edilmesi üzerine,eldeki dava 2000/721 esas sayılı dosyadan tefrik edilerek halen mahkemenin 2005/600 esası sayısını almıştır. Davalılardan …; mahkemece müvekkile ait taşınmaza ihtiyati tedbir konulduğunu, 17.07.2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin TMSF’nin … grubuyla yaptığı protokole taraf olmadığını müvekkilinin ceza dosyasından beraat ettiğini, protokol gerekçe gösterilerek müvekkili hakkında durdurma kararı verildiğini, müvekkilinin taşınmazı üzerinde 15 yıldır ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu, davaların anlaşmaya taraf olanlar veya tüm davalılar yönünden, yapılan anlaşma süresince kısmen veya tamamen durdurulmasının talep edilmesi hususu anlaşma ile düzenlenebileceği, Anayasaya aykırı olan, silahların eşitliği ilkesini ihlal eden, HMK da düzenlenmeyen bir yargılama usulüne göre 5411. Sayılı yasa düzenlemesinin somut norm denetimi için Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Mahkemece ihtiyati tedbirin teminat karşılığında kaldırılabileceğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine, ciddi görülmeyen anayasaya aykırılık itirazının reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararı 2010 tarihinde verilmiş olup; istinafa konu ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi veya kaldırılması istemi niteliğindedir. HMK’nun 341(1) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararları ile ihtiyati tedbir , ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK’nun 396(1) maddesinde durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası kıyas yoluyla olunur denilmiştir. Davacının talebi HMK nun 396. madde kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olup; bu halde kanun yoluna ilişkin olan 5. maddeye atıf yapılmadığı kanun gerekçesinde de vurgulanmıştır.İhtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin reddine ilişkin ek kararın istinafı mümkün bulunmamaktadır.Bu kısım bakımından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Yine Anayasaya aykırılık itirazı ise durdurma kararının verilmesinden 10 yıl gibi uzun bir zaman sonra talep edildiği ,durdurma talebinde bulunmanın Fon’a tanınmış bir yetki olduğu ,elde ki davanın nihai bir karar ile durdurulmuş olduğu ,elde talep tarihi itibariyle Anayasaya Aykırılık itirazının ileri sürülebileceği derdest bir davanın bulunmadığı gözetildiğinde Anayasaya Aykırılık itirazının ciddi görülmediğinden reddine ilişkin ek karara yönelik ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin ihtiyati tedbir bakımından istinaf başvurusunun HMK 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Davalı … vekilinin Anayasaya aykırılık itirazının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 25-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, Anayasaya aykırılık itirazı yönünden HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, İhtiyati tedbir bakımından HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021