Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/147 E. 2020/233 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/147
KARAR NO : 2020/233
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI : 2018/376 Esas 2018/467 Karar
DAVA: Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uluslararası taşıma işleri aracılığı yapmakta olduğunu, taşıma işini fiilen gerçekleştirmediğini, fiili taşımanın davalı taraflarca gerçekleştirildiği bir süreç sonucunda taşıma konusu emtianın ıslanarak zarar görmesinden ötürü taşıtana yapmış olduğu ödeme doğrultusunda taşıtanın sigorta şirketinin zarar tazmini talebine muhatap olduğunu ve İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına 22.01.2018 tarihi itibariyle 17.928,-TL. ödediğini, müvekkili şirketin taşıma işini bütün olarak kendi üstüne alarak gönderici ile anlaştığını, ancak taşımaları fiilen davalı şirket gerçekleştirdiğinden dolayı esas numarası verilen davada fiili taşımacının sorumluluğunu üstlenerek davaya konu zararı tazmin etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin fiili taşımacının kusurundan meydana gelen zararı karşıladıktan sonra bu tutarı fiili taşıyandan yasal olarak rücu etme hakkına sahip olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkili şirketin tazmini adına 17.928,-TL. ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizinin taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ticari merkezinin Marsilya/Fransa olduğunu, Türkiye’de daimi bir ikametgahının olmadığını, iç hukukun yetki kurallarını belirleyen HMK’nun 6 f.1 hükmü uyarınca Marsilya Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürenin de dolmuş olması sebebi ile davacının talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğduğu, konişmentoda davanın Marsilya Mahkemelerinde görüleceğinin kararlaştırıldığı, davalı yanın süresinde yapmış olduğu uygulanacak hukuk ve mahkemenin uluslararası yetkisine yönelik itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; taraflar arasında imzalanmış bir yetki sözleşmesinin bulunmadığını, varlığı iddia edilen yetkinin genel bir şarttan ibaret olduğunu, ilgili konişmentoda müvekkilinin imzası olmadığı dolayısıyla yetki şartının geçerli olmadığını, işbu davanın acenteye izafeten açıldığından, davalı acentenin de yerleşim yeri Türkiye’de olduğundan yetkisizlik kararının yerinde olmadığını, sözleşme konusu emtianın teslim yerinin Türkiye olduğundan yetkili mahkemenin belirlenmesinde sözleşmenin ifa yeri olan ülkenin esas alınması gerektiğini, somut olayda MÖHUK 40’ın göndermesi ile HMK’nun 6. ve 10’uncu maddesindeki yetkiye ilişkin genel hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava konusu taşımaya konu esas konişmentonun ikinci sayfasında ki kloz ile iş bu taşıma sözleşmesi tahtında işbu ordino kanalıyla taşıyıcıya karşı kanıtlanan tüm davalar “Marsilya Ticaret Mahkemeleri ” önünde görülecektir ve bu gibi davalarla ilgili olarak ,diğer hiçbir mahkemenin yetkili olmayacağı yazılıdır.Dava, akdi taşıyan davacının taşıtana ödemek zorunda kaldığı tazminatın fiili taşıyandan rücuu istemine ilişkin olduğundan TTK’nın deniz taşımaya ilişkin hükümleri uygulanacaktır.MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir. Davalı tarafından düzenlenen 1.7.2011 tarihli ana konişmentonun incelenmesinde; yük alıcısı (gönderilen ) davacı … AŞ, ,taşıyıcı da davalı … dır. Mülga eTTK 1110(1)maddesi uyarınca taşıyan ile gönderilen arasında ki hukuki ilişkide konişmento esas alınır.Davacı davalının da Türkiye de yerleşik acentesine açıldığını ileri sürmekte ise de davalı taşıyıcı Fransa uyruklu yabancı olup yurt içinde acentesi bulunması nedeniyle davalı yabancı taşıyıcıyı Türkiye ‘de yerleşik saymak mümkün görülmemiştir.TTK nun 1229. Maddesine göre konişmento yükletenin beyanına göre taşıyan tarafından düzenlenecektir. 1230. ve devamı maddelerde konişmentonun kıymetli evrak olduğu, eşyayı temsil ettiği, taşıyanı, navlunu ve eşyayı ispat eden, meşru hamiline eşyayı teslim alma hakkı veren cirosu kabil kıymetli evrak olduğu düzenlenmiştir. Davacının gönderileni (alıcısı) bulunduğu konişmento hükümleri ile bağlı olduğundan davacının yetki şartında imzası olmadığına ,bu nedenle yetki şartının geçersiz olduğu,yabancı mahkemenin münhasıran yetkili kılınması nedeniyle akdin ifa yerinin de yetkili olduğuna yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.Somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp taşıma akdi ilişkisinden kaynaklandığı, taşıma sözleşmesi şartlarının yer aldığı konşimentonun ikinci sayfasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanacak uyuşmazlıkların Marsilya Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kararlaştırıldığından, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/02/2020