Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/146 E. 2020/611 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/146
KARAR NO : 2020/611
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI : 2019/69 Esas-2019/1058 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin davalıdan fatura alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili ile davacı arasında hiçbir zaman bir ticari ilişkinin oluşmadığını, müvekkilinin ticari defterleri incelendiğinde davacının iddialarının asılsız olduğunun anlaşılacağını, ayrıca davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu faturadaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, haksız ve kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ilk takibin 15.10.2018 tarihinde İstanbul ….İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile başladığı ödeme emrinin davalı borçluya 23.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.10.2018 tarihinde süresinden sonra yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiği, bu şekli ile takibin kesinleştiği, daha sonra alacaklı vekilinin 11.12.2018 tarihli talebi ile İstanbul Anadolu ….İcra Müd. … esas sayılı numarasını aldığı ve yeniden ödeme emri gönderildiği, ilk takip dosyası ile gönderilen ödeme emrine süresinde yapılmış bir yetkiye ve borca itiraz bulunmadığı halde usulsüz bir şekilde İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde takibe devam edilmesi davalı borçluya yeni bir hak bahşetmediği, davacı alacaklının itiraz iptali davası açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-İstinaf yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde; karar, usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararın kendilerine tebliğine müteakip, istinaf gerekçelerini sunacaklarını belirtmiş, ancak gerekçeli istinaf dilekçesini sunmamıştır. 2-İstinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında gönderilen ödeme emri müvekkile 24/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 31/10/2018 tarihinde yani yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verildiğini, sundukları PTT gönderi takip sorgusundan da anlaşıldığı üzere ödeme emrine itirazlarının yasal süresi içerisinde yapıldığını, usulden reddedilmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili açısından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK.’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı 19.942,- TL asıl alacak ile 58,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.000,43- TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından yasal itiraz süresi geçtikten sonra 31/10/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Tebligat evrakının incelenmesinde ,davalı borçluya 23/10/2018 tarihinde tebligat yapıldığı ,ancak tebligat kayıtlarında 24/10/2018 tarihi görünmesi sebebiyle Hınıs PTT Müdürlüğünden tebligat tarihinin ne olduğu huususu sorulmuş,PTT müdürlüğü verdiği cevapta tebligatın 23/10/2018 tarihnde yapıldığı bildirilmiştir.Buna göre itirazın İİK 62.maddesi gereği yasal sürede yapılmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava; İİK 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davası olmakla, takibe sıkı sıkıya bağlı dava olduğu,ilk takibin 15.10.2018 tarihinde İstanbul …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile başladığı ödeme emrinin davalı borçluya 23.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31/10/2018 tarihinde süresinden sonra yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiği,bu şekli ile takibin kesinleştiği, daha sonra alacaklı vekilinin 11/12/2018 tarihli talebi ile İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı numarasını aldığı ve yeniden ödeme emri gönderildiği, ilk takip dosyası ile gönderilen ödeme emrine süresinde yapılmış bir yetkiye ve borca itiraz bulunmadığı halde usulsüz bir şekilde İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nde takibe devam edilmesi davalı borçluya yeni bir hak bahşetmediği, davacı alacaklının itiraz iptali davası açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davalı vekilinin davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili 23/09/2019 tarihinde süre tutum dilekçesi vermiş ise de; istinaf başvuru sebep ve gerekçesini dilekçede göstermediği gerekçesiyle de HMK 352. maddesi gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı tarafça peşin yatırılan 44,40- TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,Davalıdan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 44,40- TLnin mahsubu ile bakiye 10- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği, HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/06/2020