Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1459 E. 2020/1349 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1459
KARAR NO : 2020/1349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI : 2018/1126 Esas 2020/179 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı bankadan ticari kredi talebinde bulunulduğunu,geri ödemelerde sıkıntılar yaşadığından kredinin yapılandırıldığını, ayrıca icra dairesinde taahhütname imzalatıldığını, ancak borcun ödenmemesi durumunda emekli maaşından karşılanacağına dair bilgilendirme yapılmadığını,müvekkilinin emekli maaşına bloke konulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin muvafakati olsa bile kesintinin 1/4 oranında yapılması ve bu kesintinin de icra dosyasına yatırılması gerektiğini belirterek blokenin kaldırılmasına, kesintinin 1/4 oranında yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kullanmış olduğu kredinin ticari kredi olduğunu,ayrıca davacının kredi borcunun ödenmemesi durumunda emekli maaşından virman-takas-mahsup yetkisi verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında, davacının … adına imzaladığı 28/02/2014 tarihli rehin sözleşmesi ve taahhütname ile virman-takas-mahsup talimatı başlıklı belge eczanenin SGK alacakları yönünden takas ve mahsup yetkisi verdiği ,eczanenin SGK alacakları üzerinde başka borcu nedeniyle haciz olması sebebiyle bankanın alacaklarını tahsil edemediği ve davacının 07/04/2015 tarihli dilekçesinde SGK alacakları üzerinde başka bir takip dosyası nedeniyle haciz işlemi uygulandığını, bu haciz işlemi sonlandığında, SGK alacaklarının davacı bankanın şubesine yatırılacağı, bunun dışında vereceği herhangi bir teminat olmadığından emekli maaşının davacı banka şubesine yatırılmasını ve borcun taksitlendirmesini talep ettiği, ardından emekli maaşı yönünden de bankaya mahsup ve tahsil yetkisi verdiği, sözleşme kapsamında da, davalının takas mahsup yetkisi olduğu, davalı banka tarafından kredi işlemlerinin bu yetkiye güvenilerek yapıldığı ve davalının bloke işleminin sözleşme hükümleri, taahhütnameye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili;müvekkilinin şahsen değil eczanesi adına kredi kullandırıldığını, imzalanan tüm belgelerin müvekkilinin sahibi olduğu eczanenin kaşesi altında yapıldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir zaman emekli maaşı yönünden zımni ya da açık bir tahsil ya da mahsup yetkisi vermediğini, 5510 sayılı kanunu’nun 93.maddesi gereğince emekli maaşlarının devir ve temliki niteliğindeki işlemlerin geçersiz olduğunu,kredi sözleşmesine ek imzaladığı takas mahsup talimatının ise emekli maaş hesabına dair değil, eczanenin SGK alacaklarının yatırıldığı hesap olan … numaralı hesap olduğunu, emekli maaşının yatırıldığı hesabın Fındıkzade Şubesi’nin …. olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı (…) tarafından davalı banka ile akdedilen ,genel kredi sözleşmesinin 11)a maddesinde ;müşterinin banka nezdinde mevcut olan veya alacak her türlü hak ve alacağı …hesapları üzerinde ,bankanın doğmuş ve işbu sözleşmeden ve diğer sebeblerden doğan alacakları için rehin ve hapis hakkı olduğunu kabul ettikleri yazılıdır.Yine davacı tarafından imzalanan takas,mahsup ve virman talimatı ile ; SGK dan olan alacaklarını ,… bankası -Fındıkzade şubesinden kullandığı kredi nedeniyle … bankasına olan borçları nedeniyle rehnettiğini kabul etmiştir. Davacı,Eczane’nin SGK alacakları için talimat verdiğini ileri sürse de , talimatın başlığında ; (Maaş ödemesine Bankamızca aracılık Edilen SGK Emeklilerinden Alınacak)ibaresi bulunmaktadır. Maaşın davalı bankaya yatırılması halinde mahsuba ilişkin dilekçe içeriği ve talimatın başında yazılı bu ibare nedeniyle davacının maaş hesabına ilişkin talimat vermediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. 5510 sayılı Yasanın 93.maddesine değişiklik getiren ve 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” Bu hüküm İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.02.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Bahsedilen yasal düzenlemelerin, haciz, icra takibi olmadan temlik ve taahhütnamelere göre emekli maaşı hesabından kredi kartı ödemeleri yapılmasına ilişkin durumlarda da kıyasen uygulanması gerekeceği, 28.02.2009 tarihinden sonraki yasal düzenleme ile emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunduğu (Yargıtay 19 HD nin 2017/2293 esas -2019/834 karar sayılı 13.2.2019 tarihli emsal ilamı) Davacının davalı bankaya verdiği 7.4.2015 tarihli dilekçesi ile emekli maaşının bankaya yatırılmasını isteyeceğini bildirerek yapılandırma talep ettiği ,akabinde davalı bankaya SGK dan olan alacakları için mahsup yetkisi verdiği anlaşılmakla bankanın yaptığı işlem 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesine aykırı değildir.Davacının talimatı ,genel kredi sözleşmesindeki taahhüdü kapsamında davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde bulunmamaktadır.Davalı banka davacının maaşının yatırılması taahhüdü üzerine borcu yapılandırmış olup,davalının verdiği talimatın geçerli olmadığını ileri sürmesi TMK 2.maddesi uyarınca iyiniyet ile de bağdaşmaz.Açıklanan nedenlerle istinaf sebebleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.17/12/2020