Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/145 E. 2020/238 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/145
KARAR NO : 2020/238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2019
NUMARASI : 2018/353 Esas- 2019/279 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davadışı sigortalı …..Ltd Şti’ye ait emtianın nakliyat emtia sigorta poliçesi ile müvekkili tarafından teminat altına alındığını, sigortalıya ait 25.200 kg olan portakal emtiasının 02/12/2016 tarihli … numaralı konişmento tahtında konteynere yüklenerek Mersin’den Hong Kong- Çin’e taşındığını, konteyner içindeki emtiaların çürüdüğünün tespit edildiğini, ekspertiz incelemesinde hasarın tespit edildiğini, 1 nolu davalı tarafından navlun faturası düzenlenerek ücretinin tahsil edildiğini ve akdi taşıyan olarak hareket ettiğini, iki nolu davalının ise … nolu konişmentoyu düzenlediğini ve fiili taşıyan konumunda olduğunu, müvekkilinin kanuni-akdi halef sıfatının olduğunu, taşıyanın kusuruyla hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini,borçlular aleyhine İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe borçlular tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı ….Ltd.şti vekili ; borçlunun adresinin Mersin , fiili yükleme yerinin Mersin Limanı olup, Mersin’deki işlemlerin de … Nile gemisinin Mersin Gemi Acenteliği tarafından yapıldığını, davanın Mersin’de açılması gerektiğini, … konişmentolarının arka yüzünde Singapur Mahkemelerinin özel yetkili olduğuna dair yetki koşulunun da bulunduğunu, müvekkili şirketin taşıyan olmadığını ve konişmento üzerinde de taraf olarak yer almadığını,iddia edilen hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin açıklanmadığını belirterek davanın yetki, hak düşürücü süre ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … LTD Şirketi vekili; müvekkilinin merkezinin Singapur’da bulunan taşıyanın Türkiye İstanbul şubesi olduğunu ve düzenlenen konişmentoda milletlerarası yetki şartı bulunduğunu, bunun konişmentonun 28 nolu klozunun ii -bendinde Singapur Mahkemelerinin münhasır yetkisinin kabul edildiğini, davacının yasal sürede usulüne uygun taşıyan veya taşıyanın tahliye limanı acentesine hasar ihbarında bulunmadığını, konişmentoda yer alan 8 nolu kloz i bendi uyarınca en geç malların teslim tarihinde hasarın yazılı olarak taşıyana bildirilmesinin zorunlu olduğunu, sörvey talebinin ve sörvey incelemesinin ne zaman yapıldığının belli olmadığını belirterek davanın hak düşürücü süreden, milletlerarası yetkisizlik nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkiden kaynaklanmış olması nedeniyle konişmentodaki yetki şartına göre davanın yetkili Singapur Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı ….Ltd Şti hakkındaki davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle, davalı … Ltd hakkındaki davada milletlerarası yetki itirazının kabulüyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; HMK.’nın 7. maddesi gereğince icra takibinin, ….. LTd. Şirketinin bulunduğu yerde başlatıldığını, …..Ltd. Şti.’nin yetki itirazının, HMK.’nın 19/2 uyarınca geçersiz olduğunu, konşimentodaki yetki şartının geçersiz olduğunu, yetki anlaşmasında taraflardan yalnızca birinin imzası olmasının TBK’nın14 maddesine aykırı olup HMK.’nın 17-18 uyarınca yetki anlaşmasını hukuken geçersiz kılacağını, uygulanacak hukuk ve yetki şartını içeren klozun bir an için geçerli olduğu düşünülse dahi bu klozun genel işlem şartı olup yazılmamış sayılması gerektiğini,yetki şartında yetkili mahkemenin belirli olmadığını, zira mahkemenin ismen zikredilmediğini belirterek kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı ……ltd. Şti. vekili; TTK’nın 1237 maddesi uyarınca taşıyan ile konşimento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konşimentonun esas alınacağını, müvekkili şirketin taşıyan olmayıp,ziya ve hasardan doğan ekonomik yükü çekmekle sorumlu olmadığını, TTK’nın 1184 madde gereğince iki tarafın iştirakiyle yapılmış tespit bulunmadığını,1185. madde uyarınca da uygun bir ihbar olmadığı sebebiyle dava şartı oluşmadığını, taşımaya ilişkin iddia edilen hasarın, taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin davacı tarafından açıklanamadığını, TTK’nın 903. maddesi gereğince, ziya ve hasarın taşımanın hangi kısmında meydana geldiğinin ispatının bunu iddia eden tarafa ait olduğunu, kararın müvekkili yönünden kaldırılmasına ve şirketin konşimentoda yer almaması, taşıyan olmaması vs. nedenlerle, davalı müvekkili yönünden esastan tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, emtia taşıma poliçe kapsamında ,deniz taşıması sırasında hasarlanan ürünler nedeniyle sigortalı taşıtana ödenen hasar bedelinin halefiyet gereği sorumlu olan taşıyanlardan tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olduğundan TTK’nın deniz taşımaya ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Davalı … LTD tarafından düzenlenen konişmento’nun sunulan tercümesine göre ” … konişmentonun 28.ii maddesindeki uygulanacak hukuk ve yetki klozuna göre ” sözleşme Singapur kanunlarına tabi olacak, tüm talep ve ihtilaflar sadece Singapur Mahkemesi tarafından karara bağlanacaktır. ” MÖHUK 47. madde hükmüne göre yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmaları mümkündür. TTK 1237. maddesine göre taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesi hükümlerine tabiidir. Ancak arada yazılı bir navlun sözleşmesinin bulunmaması halinde konişmento taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkide belirleyici duruma gelmektedir.Sigortalı taşıtan ile davalı taşıyan arasında imzalanmış yazılı bir navlun sözleşmesi dosyaya sunulmamıştır. Buna göre dosyaya sunulan konişmentoya göre taraflar arasındaki hukuki ilişki belirlenecektir. Konişmento, TTK’nın 1228. maddesinde düzenlenmiş olup, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.TTK nun 1229. Maddesine göre konişmento yükletenin beyanına göre taşıyan tarafından düzenlenecektir. 1230. Vd maddelerde konişmentonun kıymetli evrak olduğu, eşyayı temsil ettiği, taşıyanı, navlunu ve eşyayı ispat eden, meşru hamiline eşyayı teslim alma hakkı veren cirosu kabil kıymetli evrak olduğu düzenlenmiştir. Konişmento kıymetli evrak olması nedeniyle taşıyanın imzasını içermesi yeterlidir. Yükletenin imzası ise isteğe bağlıdır. Buna göre söz konusu konişmento da yükleten(sigortalı) imzası bulunmadığı için davacı vekilinin konişmentoda yazılı yetki sözleşmesinin geçerli olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Davalının yabancı bir şirket olup uyruğunda olmadığı bir devletin mahkemesinde yargılanmamak üzere sözleşme serbestisi dahilinde tacirler ile yaptığı sözleşmelerde kararlaştırılan yetki kaydı TBK 25.madde anlamında dürüstlük kuralına aykırı olarak değerlendirilemez. Davacı … şirketinin sigortalısını bağlayan yetki şartı halefi sıfatıyla davacı … şirketini de bağlayıcı niteliktedir. Davalı … LTD yönünden taraflar arasındaki yetki şartının HMK’nın 18/2 maddesi kapsamında ve MÖHUK’un 47/1.maddesine göre geçerli olduğu, Singapur’un bir ada-şehir devleti olup başkentinin de Singapur olduğu gözetildiğinde yetki şartında ön görülen belirlilik koşulunun gerçekleştiği ,konişmentodaki yetki şartı yazılı, açık ve belirli olması nedeniyle geçerli olup, davanın yetki sözleşmesi gereği Singapur Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Şubenin bulunduğu yerde dava açılabileceğine ilişkin yetki kuralı ,yetki sözleşmesi nedeniyle uygulanamayacağından davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir. Somut olayda; davalı …. davacının sigortalısı(yükleten) … şirketi adına navlun faturası düzenlediği dosyaya sunulan fatura örneğinden anlaşılmaktadır.Fatura da ,navlun faturasının acente sıfatıyla düzenlendiği belirtilmemiştir. Buna göre davalı … ltd.şti nin akdi taşıyan bulunduğu anlaşılmaktadır.Sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda genel yetkili yer olan davalının ikametgahı mahkemesinden başkaca yük teslim borcu bakımından sözleşmenin ifa yerindeki icra daireleri ve mahkemeleri yetkilidir. Somut uyuşmazlıkta, taşıma Mersin’den Hong Kong Çin’e taşındığından sözleşmenin ifa yeri yurtdışında bulunduğu,dava konusu icra takibinin yapıldığı İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip gerektiği ve bu hususun itirazın iptali davası bakımından özel dava şartı olduğu icra dairesinin yetkisine itiraz halinde öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın halli gerektiğinden yetkili yerde icra takibi yapılmaması nedeniyle itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüş, Davacı ve davalı ….ltd.şti.nin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı … tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 20/02/2020