Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1447
KARAR NO : 2020/1342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI : 2020/273 Esas 2020/364 Karar
BİRLEŞEN DOSYA: İstanbul 18.ATM 2020/309 Esas 2020/290 karar sayılı dosyası
ASIL DAVA:Genel Kurul Kararının Sicile Tescili
BİRLEŞEN DAVA: Kayyım Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkette %35,42 paya sahip olduğunu, 03/04/2020 tarihinde bakanlık komiseri gözetiminde 2016-2017-2018 ve 2019 yılları olağan genel kurul gerçekleştirildiğini, iş bu genel kurulda Serdar İnal’ın YK üyesi seçildiğini, davalı şirkete, gerek eski şirket yetkilisi dava dışı( …oğlu) …’na ilgili genel kurul kararının tescili için görev kabul ve imza beyannameleri gönderildiğini, eski şirket yetkilisi tarafından tescil işleminin bugüne kadar yapılmadığını, şirket genel kurul defterlerinin müvekkiline verilmemesi neticesinde tescil işlemini yaptıramadığını, söz konusu tescil işleminin yapılmamasından dolayı müvekkilinin ve üm ortakların zararı doğacağını, 03/04/2020 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararlar iptal edilmeden şirketin diğer hissedarlarının yeni yönetim kurulu seçmeye çalıştıklarını bildirerek;03/04/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının ilan ve tescillerin yapılması hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili ; davaya konu edilen 03/04/2020 tarihli usulsüz genel kurul toplantısı ve tescil ile ilanı talep edilen YK üyesi atama kararı sonrasında müvekkili şirket nezdinde 25/06/2020 tarihinde %100 katılımlı bir olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yeni yönetim kurulu seçimine ilişkin kararın 30/06/2020 tarihinde tescil edildiğini, 03/04/2020 tarihinde usulüne uygun teşkil etmiş ve müvekkil şirket yetkilileri tarafından tescil edilmesi gereken kararlar alınmış herhangi bir toplantı bulunmadığını, iş bu davaya konu toplantı ve kararların yok hükmünde olduğunu,davacı yanın Covıd-19 salgınının yarattığı fiziki durumu kötüye kullanarak müvekkili şirketi kayba uğratmaya çalıştığını bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili ; davalı şirketin YKnun 04/02/2020 tarihinde aldığı karar ile 03/04/2020 tarihinde genel kurul toplantısı yapılarak yeni yönetim kurulu seçilmesi ve eski üyelerin ibrası gündemli olağan genel kurul kararı aldığını,usulüne uygun davet yapıldığını, 03/04/2020 tarihinde bakanlık komiseri gözetiminde,olağan genel kurulunun yapıldığını, …’ın YK üyesi olarak seçildiğini, finansal tabloların incelenmesi istemleri nedeni ile ibranın ikinci toplantıya ertelendiğini, 03/04/2020 tarihinde alınan kararların eski şirket yetkilisi tarafından tescil ettirilmediğini,eski yönetim kurulu üyesinin hukuka aykırı şekilde 25/06/2020 tarihinde yeniden YK seçimi gündemi ile olağanüstü genel kurul yapma kararı aldığını, 03/04/2020 tarihli yapılan genel kurulu Covid -19 pandemisi sebebi ile batıl olduğu iddiası ile yeniden genel kurul daveti yapıldığını bildirdiğini, pandemi döneminde yapılan genel kurulun iptali yoluna gidilmeden tekrar ikinci toplantının gerçekleştirildiğini, 25/06/2020 tarihinde yapılan toplantıda eski yönetim kurulu üyesi … (… Oğlu)’nun tekrar YK üyesi olarak seçildiğini ve bu kararın 30/06/2020 tarihinde sicile tescil edildiğini,davalı şirket yöneticilerinin yönetim ve temsil haklarının kaldırılarak davalı şirkete geçici olarak kayyım atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl davada, davacının davalı şirkette %35,42 oranında paya sahip olduğu, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, bu hususta istemde bulunma hakkının davalı şirket tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kılınanlara ait olduğu, ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ticaret sicil memurluğuna doğrudan başvuruda bulunma hakkından yoksun olan davacının açtığı asıl davanın aktif husumet nedeniyle reddine; birleşen davada, davalı şirketin 25.06.2020 tarihli genel kurulunda alınan kararların butlanı için dava açıldığı, yargılamanın halen devam ettiği, 25.06.2020 tarihli genel kurulda alınan kararların geçersizliği yönünde alınmış bir karar bulunmadığı, bu hali ile şirketin gerekli organlarından yoksun olmadığı, anonim şirketlerde yönetim kurulunun seçimi ve görevden alınmasının genel kurulun yetkisi dahilinde bulunduğu, TMK’nun 427/4. Maddesindeki şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; 25/06/2020 tarihli genel kurulun batıl olduğunun tespiti talepli İstanbul 10.ATM’nin 2020/301 esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, 03/04/2020 tarihli ilk genel kurulda usulünce yönetim kurulu seçimi yapıldığını, eski YK üyesinin genel kurula çağrı yapmasına imkan olmadığını, dolayısıyla 25/06/2020 tarihli tek gündem maddesiyle toplanan genel kurulun yok hükmünde olduğunu, fiili durumda seçilmiş iki yönetim kurulu olup, 03/04/2020 tarihli genel kurulun halihazırda mahkeme kararı ile iptal de edilmediğini, şirket defterlerinin davalıda olduğunu, karar tasdiki ve tescilinin de bu nedenle yapılamadığını, yeni seçilen yönetim kurulu üyesinin ibra edilmediğini, ibra edilmemiş yönetim kurulu üyesinin kanun gereği tekrar seçilemez durumda olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ,25.06.2020 tarihli batıl olağanüstü genel kurul toplantısının İstanbul Ticaret Siciline tescilinin tedbir niteliğinde engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Asıl davada; davacı, 03/04/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantı tutanağının ticaret siciline tescilini talep etmiştir.Ticaret siciline yapılacak tescilleri isteme hakkı TTK.’nun 28/1. maddesinde belirtildiği üzere ilgililere ait bulunmaktadır. Bu ilgililerin kimler olacağı Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 22.maddesinde gösterilmiş olup anılan maddenin- (1) .bendinde “Tescil başvurusu ilgililer veya temsilcileri yahut hukuki halefleri tarafından yetkili müdürlüğe yapılır. İlgililer; tacirin gerçek kişi olması halinde kendisi veya vekili ya da sözleşme ile kendisine yetki verilmiş temsilcisi, tacirin tüzel kişi olması halinde ise onun yetkili organları veya yetkili temsilcileridir.”hükmünü haizdir. Somut olayda, davacının davalı şirkette %35,42 oranında paya sahip olduğu, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının tescil talebinde bulunabilecek ilgili sıfatı olmadığından ; ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ticaret sicil memurluğuna doğrudan başvuruda bulunma hakkından yoksundur.Davacının açtığı asıl davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Birleşen davada davacı, davalı … Boya Sanayi Ticaret A.Ş. yöneticilerinin yönetim ve temsil haklarının kaldırılarak davalı şirkete yönetici kayyımı atanmasını talep etmiştir. Anonim Şirketler TTK’nun 365. Maddesi uyarınca yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar. Davacı yeni yönetim kurulu üyesi seçilen …’nun ibra edilmediğini ,önce ki yönetim kurulu üyesinin çağrı yapamayacağını ileri sürse de ,bu hususlar halen görülmekte olan İstanbul 10.ATM’nin 2020/301 esas sayılı dosyasında görülen davada ,dava konusu olup ,alınan genel kurul kararının icrasının durdurulmadığı müddetçe anonim şirkette organ boşluğu bulunmadığı ,yönetimin görevi başında olduğu anlaşılmaktadır.6100 sayılı TTK da anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur. Yönetim Kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK’nun 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir. Yönetim Kayyımı atanması istemi aynı zamanda YK nun yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına geldiğinden yasal olmadığından bu yolda ki talep dinlenemez. Davalı şirketin 25.06.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi seçimi yapılmış, bu genel kurulda alınan kararlar ticaret sicilinde tescil edilmiştir. Yine davacı vekili 25.06.2020 tarihli genel kurul kararlarının icrasının durdurulması yönün de istinaf başvuru dilekçesinde ihtiyati tedbir kararı talep etmiş ise de,ihtiyati tedbir talebi İstanbul 10.ATM nin 2020/301 esas sayılı dosyasın da görülen genel kurul kararının iptali davasının konusunu teşkil ettiği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin de reddi gerekmektedir.Anılan sebeblerle, davalı şirketin yönetim kurulu seçimi yapılan 25.06.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu seçimi yapıldığı, davalı şirkette organ eksikliği olmadığı ,iptal veya butlanına karar verildiği takdir de geriye etkili olarak alınan kararların ortadan kalkacağı ,ancak mevcut durum da organ boşluğu olmayan anonim şirkette yönetime mahkemelerce müdahale edilemeyeceği dikkate alındığın da davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine,Asıl dava ve birleşen dava da ,peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/12/2020