Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1440 E. 2021/397 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1440
KARAR NO: 2021/397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/760 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP VE SÜREÇ: İhtiyati tedbir talep eden vekili,müvekkili şirket ile davalının yaptığı anlaşma ile 6 ay vadeli olmak üzere davalıdan iplik satın aldıklarını, … Bankası nezdinde toplam 258.007,68-usd tutarında akreditif hesabı açtıklarını, 126.317,09-usd tutarındaki akreditifin vade tarihinin 23/07/2018, 131.870,59 -usd tutarındaki akreditifin vade tarihinin ise 01/08/2018 olduğunu, bu tutarın 6 ay önceden bankaya bloke ettirildiğini, bu süre zarfında ürünlerin gelmesi beklenmekte iken müvekkili şirketin ödeme tehditi altında kaldığını, … Bankası’nın ilgili belgelerin davalı tarafça muhabir bankaya teslim edildiğini ve sürenin başladığını müvekkili şirkete bildirmesine rağmen geçen altı aylık süre zarfında müvekkili şirkete teslim edilmesi gereken emtianın İskenderun Limanı’na gelmediğini, sunulan belgelerde emtianın İskenderun limanına gönderilmek üzere Hindistan-Tuticorin limanında yüklenmiş gibi gösterildiğini, evraklar incelendiği taktirde konteynır ve mühür numaralarını gösteren bilgilerin bulunmadığını, yapılan araştırmada belgelerin sahte olduğunun anlaşıldığını, akreditif vade tarihleri işbu dava tarihi itibariyle geçmiş olmasına karşılık müvekkili şirkete henüz emtianın teslim edilmediğini, müvekkilinin akreditif bedelini ödeme riski altında bulunduğunu, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/285 değişik iş sayılı kararı ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Bankası İstanbul-Aksaray şubesi nezdinde toplam 258.007,68-usd tutarında akreditifin hükümsüz kılınmasına, akreditif bedelinin müvekkili banka hesabında kalmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/285 D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde “… Ltd. Şti.nin … Yönünden ” taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında … Bankası Aksaray Girişimci Şb. nezdinde toplam 258.007,99 $ tutarında akreditif hesabı açıldığını sözleşme gereği satışa konu malların yüklenmesine ilişkin evraklarla birlikte …’nin teslim tarihinden 180 gün sonra akreditif bedelinin karşı tarafa ödeneceği konusunda anlaşmaya varıldığını ve muhabir bankaya teslim bulunan şirkete emtiyanın teslim edilmediğini malların limana gelmediğini buna rağmen vadesi gelmek üzere olan akreditifin ödenme riski ile karşı karşıya kalındığını, sunulan belge ve konşimentoların usulsüz belgelerin sahte olduğundan bahisle akreditif bedelinin lehdara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir” talep edildiğini ve mahkemece 20/07/2018 tarihli karar ile; ” Talebin kabulü ile … Bankası İStanbul Aksaray Girişimci Şb. … referans numarası ile açılan akreditif hesabından 31/01/2018 tarihli Vesaik Bildirim Formunda belirtilen126.137,59-$ ile 09/02/2018 tarihli Vesaik Bildirim Formunda belirtilen 131.870,59-$ olmak üzere toplam 258.007,68USD akreditif bedelinin ödenmemesi yönünde%15 teminat mukabilinde” ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden … vekili; …, uyuşmazlık konusu akreditif ilişkisinde, amir banka … Bankası tarafından, teyit bankası olarak görevlendirildiğini, davalı ve akreditif lehtarı …’ya yapılmasını engellemek amacıyla ve fakat …’in, usulüne uygun belgelerin ibrazı karşılığında amir banka … Bankası tarafından gelen teyid üzerine lehtar …’ya ödeme yapmasından sonra, kanuna aykırı bir ihtiyati tedbir başvurusu yaptığını, banka nezdinde işlem gören akreditifin ödenmesinin 20 Temmuz 2018 tarihinde tedbiren durdurulduğunu bu ihtiyati tedbir kararının, amir banka ödemeye teyit verdikten çok sonra, akreditif lehtarı olan davalı’ya çoktan ödeme yapılması sebebiyle konusuz kaldığını,htiyati tedbir kararının davalı …’yı etkilemediğini olumsuz etkilenen tek tarafın … olduğunu, akreditif metni uyarınca …’nin davalıya karşı geri dönülemez bir ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, davacı alıcının akreditif lehtarı davalı satıcıya karşı aralarındaki sözleşmesel ilişkiye göre ödeme yükümlülüğü olup olmamasının …’i hukuken ilgilendirmediğini,teyit bankası olarak akreditif metnine uygun belgelerin ibrazı sonucunda UCP Kuralları tahtında yükümlülüklerini yerine getirerek lehdara gerekli ödemenin yapıldığını, bu süreçte …’in, hukuka veya akreditife uygulanacak UCP Kuralları’na aykırı hiçbir davranışı veya tutumu olmadığını,akreditife ilişkin belgelerin sahte olup olmamasının sorumluluklarında bulunmadığını ihtiya konusuz kaldığı ve devam etmesinin hukuken hiçbir anlam taşımadığını, ihtiyati tedbir sebebi ile alacağına kavuşamayan tek tarafın … olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, her ne kadar akreditif ilişkisinde teyit bankasının akreditiften doğan yükümlülükleri alıcı ve satıcı arasındaki alım satım ilişkisinden tamamen bağımsız olduğu gibi lehdara karşı olan yükümlülüğü de asli soyut ve bağımsız bir yükümlülük ise de, somut olayda ileri sürülen lehdar tarafından gerçekte teslimatın yapılmadığına ilişkin iddiaları ciddi görülmekle mevcut durumda akreditif bankası tarafından itiraz edene ödeme yapılması durumunda ihtiyati tedbir isteyenin önemli zararına sebep olacağı ve itiraz eden bankanın akreditif bedeli ödemesini usulune uygun ibraz karşılığında yapılıp yapılmadığı yapılacak yargılama neticesinde belirleneceği gerekçesiyle; ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:3. şahıs … vekili; akreditif bedelinin hukuka ve usule uygun olarak lehtara ödendiğini ve ihtiyati tedbir kararının konusuz kaldığını, tedbirin devam etmesinde hukuki bir yarar bulunmadığını, akreditif ilişkisinde teyit bankasının akreditiften doğan yükümlülüklerinin alıcı ve satıcı arasındaki alım-satım ilişkisinden tamamen bağımsız olduğunu, davacının akreditif lehtarı davalı satıcıya ödeme yükümlülüğü olup olmamasının müvekkilini hukuken ilgilendirmediğini ve müvekkilinin bu ilişkiyi denetleme yükümlülüğü olmadığını, yargılamanın sonuçlanmasının beklemeye gerek olmadığını, teyit bankası olan müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün satım ilişkisinden bağımsız olduğuna ilişkin açıklamalarına halel gelmemek kaydıyla davacı tarafın mallarını hangi gerekçeyle teslim almadığı ve akreditif/teslim belgelerinin davacıda olup olmadığı hususları sorgulanmaksızın, lehtara çoktan ödeme yapıldığı halde ihtiyati tedbirin devamına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,amacına hizmet etmeyen ve konusuz kalmış olan hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Geçici hukuki koruma kapsamında talep olunacak ihtiyati tedbir kararları somut duruma ve tarafların menfaat dengesine uygun olması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 392/1.maddesine göre: (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Somut olayda; , her ne kadar akreditif ilişkisinde teyit bankasının akreditiften doğan yükümlülükleri alıcı ve satıcı arasındaki alım satım ilişkisinden tamamen bağımsız olduğu gibi lehdara karşı olan yükümlülüğü de asli soyut ve bağımsız bir yükümlülük ise de, somut olayda ileri sürülen lehdar tarafından teslim edilen evrakların sahte olduğuna ilişkin iddiaları ciddi görülmekle mevcut durumda akreditif bankası tarafından itiraz edene ödeme yapılması durumunda ihtiyati tedbir isteyenin önemli zararına sebep olacağı ve itiraz eden bankanın akreditif bedeli ödemesini usulune uygun ibraz karşılığında yapılıp yapılmadığı yapılacak yargılama neticesinde belirleneceğinden ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesinde uyuşmazlığın bulunduğu aşama itibariyle isabetsizlik görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin ,lehine tedbir kararı verilen tarafın telafisi imkansız zarara uğratacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesine ilişkin ek kararda uyuşmazlığın bulunduğu aşama itibariyle isabetsizlik görülmemiş ,ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden 3. Şahıs … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın 3. Şahısdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/03/2021