Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1427 E. 2020/1293 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1427
KARAR NO : 2020/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI : 2017/939 Esas 2020/311 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı-temlik alan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket yetkilisi … 03/06/2017 tarihinde arabanın bagajında bulunan çantasından diğer eşyaları ile birlikte …. Kadosan Şubesi’nden alınmış boş çek karnesinin çalındığını,Savcılığa şikayetçi olduğunu,çalıntı çeklerden birinin 02/10/2017 tarihinde ibraz edildiğini, banka tarafından “çek üzerindeki imza hesap sahibine ait olmadığından işlem yapılmamıştır” kaşesi vurulduğunu, çekteki imzanın sahteliği açıkça ortada iken çekin davalıya temlik edilerek İst. …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ edilmeden ihtiyati haciz kararı alınıp hacizler yapıldığını,müvekkili şirketin ticari hayatının sekteye uğradığını, takibin devamı halinde telafisi imkansız zarara uğrayacağını belirterek, dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili; davacı iddiaları dışında müvekkilinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair dosya kapsamında hiçbir delilin bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu,İst. …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlattıklarını, müvekkilinin çekin verilme sebebini araştırmak zorunda olmadığını, davacı tarafça ileri sürülen def’ilerin senedi düzgün ciro zinciri ile devralan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek, davanın reddine davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,çek üzerinde davacı şirket adına atılan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne; İstanbul …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasıyla takibe konu edilen, … Bankası A.Ş. Kadosan Şubesi’ne ait, keşidecisi ….ltd.şti. olan, 30/09/2017 keşide tarihli, … çek numaralı, 24.000-TL. meblağlı çek yönünden davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine; icra takibinde davalının ağır kusurlu ve/veya kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-temlik alan … vekili; müvekkilinin dava konusu senette meşru ve iyi niyetli hamil olduğunu, imzaların benzer olduğunu, farklı olsa bile, ancak uzmanların tespit edebilecekleri bir fark olduğundan alacaklıdan bu hususun farkedilmesinin beklenmemesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü def’ilerin çeki ciro ve teslim yoluyla teslim alan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava dava konusu çekteki keşideci imzasının sahte olduğu iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.Senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Bu defilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) defi niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi defi sayılacağı, ‘görünüşe itimat (güven)’, ‘iyiniyet’ ilkesiyle, ‘kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması’ ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK. mad. 659/II, 592, TBK. mad. 19/II, 605/II olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı )Mahkemece yöntemince yapılan grafolojik inceleme ile çekteki davacıya atfedilen imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda ; 5.6.2017 tarihinde davacı şirket yetkilisinin aracında hırsızlık olayı vaki olduğu nedeniyle davacı şirket yetkilisinin şikayette bulunduğu,soruşturmanın İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2017/91350 soruşturma numaralı evrakı ile daimi aramada bulunduğu ,faillerin kimliğinin tesbit edilemediği ve boş çek koçanının çalındığının davacı tarafça bildirildiği ,çekin ibrazından sonra alacağın ibraz eden hamil tarafından davalı …’e temlik edildiği ve icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.Davalı vekili temlik alan davalının iyiniyetli hamil olduğunu ileri sürse de imza inkarı mutlak defii olduğundan herkese karşı ileri sürülebileceğinden davalı vekilinin imzanın sahteliğinin davalıya karşı ileri sürülemeyeceği yolundaki istinaf nedeni yerinde bulunmamaktadır.Sahteliği nedeniyle geçersiz bir imza sahibini bağlamaz.Çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Açıklanan nedenlerle davalı-temlik alan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı-temlik alan … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.639,44-TL istinaf karar harcından peşin yatan 409,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.229,58- TL harcın davalı-temlik alandan alınarak hazineye gelir kaydına,Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 70-TL posta masrafından ibaret davalı-temlik alandan alınarak davacıya verilmesine ,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/12/2020